Mersin: Kentsel Dönüşüm daha doğru bir kullanımla rantsal bölüşüm gündemdeki yerini sürekli koruyor. Proje kimi zaman yıkımlarla kimi zaman revize edilen yasalarla kimi zaman da direnişlerle gündeme geliyor.
Ve sahnede yine kentsel dönüşüm, yine rantın siyasi temsilcileri. Bu kez biraz çark ederek biraz tükürdüğünü yalamak zorunda kalarak biraz da kendine has havalarıyla ezilen yoksul halka ağabeylik ablalık yaparak, sırtını sıvazlayarak… Kafalarında sarı, beyaz baretleriyle altlarında dozerlerle ama ağızlarından dökülen bal ile mühendis kılığında karşımıza dikilmeye alıştılar, “gecekondu” kemirgenleri. Kimden mi bahsediyoruz?
Tabii ki Tayyip Erdoğan ve Erdoğan Bayraktar. Dillerine pelesenk ettikleri kentsel dönüşümü, gittikleri her yere beraberinde götürüp eğitimden işsizliğe tüm dertlerin dermanı, dokunduğunda tüm sorunları çözen sihirli değnek misali halka göstermeye çalışıyorlar.
Başbakan Erdoğan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, halkı; “huzur, refah içinde, yaşanılabilir, depreme dayanıklı evler yapacağız” aldatmacasıyla kandırmaya çalışarak esas yapmak istediklerini saklama çabasında. Bunu anlamak için çok uzağa değil daha geçtiğimiz Temmuz ayında Samsun’da yapılan TOKİ evlerine bakabiliriz. Yine aynı nedenlerden kaynaklı inşa edilen bu evlerde, dere yatağına yakın olduğu için ortaya çıkan ilk selde 13 kişi yaşamını yitirmişti.
“400 milyar bekliyoruz”
Erdoğan Bayraktar 7 Mart’ta Kentsel Dönüşüm ve Çevre Hukuku Konferansı’nda yaptığı açılış konuşmasında “Fakir fukaraya, ihtiyacı olup da ev alacak parası olmayan insanlarımıza ev yapma önceliğimiz var. Buna gayret edeceğiz ve bütün bu imkanlar olanaklar içerisinde yapmak istediğimiz şudur, biz istenmeyen hiçbir yerde kentsel dönüşüm yapmayacağız. Çünkü ajitasyon, provokasyon oluyor. Bu işin önüne engel koyuyorlar.
Biz de dedik ki gönüllülük, razı olma, başarılı, hazırlıklı belediyeler neredeyse biz orada yapacağız” diyerek, sanki milyonlarca aileyi evlerinden, işlerinden etmeyecekmiş de evi olmayanlara ev dağıtacakmış gibi bir görüntü veriyor. Yine aynı konuşmada kimi çevrelerin hükümet için “bu işi rant için yapıyorlar” söyleminden de rahatsız olduğunu ifade edip böyle bir şeyin olmadığını dillendiren Bayraktar, kentsel dönüşüm henüz çiçeği burnundayken söylediği “bu işten hepimiz kazanacağız, 400 milyar bekliyoruz” şeklindeki sözleri unutmuş herhalde.
“Sekiz elle sarılıyoruz”
“İstanbul için mukadder olan bir depremde, hiç kimsenin göz göre göre hayata gözlerini yummasına seyirci kalamayız. Ne yapıyorsak, sizin için, milletimiz için, İstanbul için ve Türkiye için yapıyoruz.”
“Yoksulun hep yoksul, zenginin hep zengin kalması üzerine inşa edilmiş bir sistemi, biz bu kentsel dönüşümle birlikte tersine çeviriyor, herkese insanca yaşam imkanını getiriyoruz. Kentsel dönüşümle işsizlik azalacak, ekonomi canlanacak ve inşaat malzemesi üretimi artacak. Teknik müşavirlik sistemi gelişecek” diyen demagojide usta Tayyip Erdoğan ise tüm duyanları, okuyanları hayretlere düşürmüş olsa gerek.
Kentsel dönüşüm projesine “devlet, hükümet ve özellikle de bakanlık olarak sekiz elle sarılıyoruz” diyen Bayraktar’ın sözleri ise sistemin, sürekli olarak bir ahtapot gibi sekiz elle halkın boğazına sarıldığı için hiç de yabancı gelmeyecektir.