Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) yayınladıkları yazılı açıklama ile; “Her kadını ideolojik, siyasi, askeri silahlarla donatarak savaşımızı zaferle taçlandıracağız. Çünkü biliyoruz, özgür eşit ve adil bir geleceği kazanmak sadece bu yolla mümkündür.” dedi
Açıklamada; “9 Ekim 1998’de, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi önderi Abdullah Öcalan yoldaş şahsında Kürt varlığını ve özgürlüğünü hedefleyen ABD, İngiltere, İsrail ve TC’nin planlayıcı ve uygulayıcılığıyla başlayan uluslararası komployu ve bu planının devamı olarak 24 yıldır İmralı’da rehin tutulmasını, mutlak tecrit ve işkence sistemini kınıyoruz. Kadınlar öncülüğünde, halklarımızın birleşik mücadele ve devrimiyle, Türkiye ve Kürdistan’a yayılan tecrit, baskı ve terör rejimini alt edecek, zafere ulaşacağız.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, “Faşist sömürgeci iktidar intikam hırsı ve zevahiri kurtarma telaşıyla da; beklendiği gibi Türkiye ve Bakur Kürdistan’da gözaltı ve tutuklama terörü estirdi. Diğer yandan Başur ve Rojava Kürdistan’a yönelik planlı hava saldırılarını pervasızca, insani hiçbir hukuk ve yasa tanımaksızın yoğunlaştırdı. Kürk halkının tarihi, kültürel ve fiziki yok oluşunu kendileri için varlık amacı olarak görenler için 1 Ekim’de Ankara’da gerçekleşen fedai eylemi; halklar üzerinde sömürü çarkını döndürenlerin en güvendikleri yerde dahi varlıklarının güvencede olmayacağının, zulmün kalelerinin yıkılacağının işareti oldu.
Diğer yandan yürütülen özgürlük mücadeleleriyle kadınlar artık; erkek egemen iktidarların kirli çarkları dönsün diye yaşatılan toplumsal, ekonomik, ekolojik krizlerin, savaşların ağır yükü altında yaşam savaşı veriyor. Erkek aklın şiddeti ve saldırılarının da kurbanı olmaya da, ölümden beter bir yaşam ya da ölümün reva görülmesine de örgütlenerek, daha yüksek sesle karşı çıkıyor.
Jina Êmînî’nin katledilmesinin ardından Rojhilat Kürdistan’ı ve İran sınırlarını aşarak dünyaya yayılan, kadınlar öncülüğünde başlayan Jin Jiyan Azadî serhildanları tüm saldırılara rağmen bir yılı geride bırakarak sürüyor. İran rejim polisleri bu kez Tahran’da 16 yaşındaki Armita Grawand’ı başörtüsü yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle darp ederek komalık duruma getirdi. Kadın, yaşam ve özgürlük düşmanlığı sürdükçe, direnişler sürecek, büyüyerek zafere doğru yol alacaktır. Böylece başka bir sonuç bekleyenler de yanıldıklarını er-geç anlayacaklardır” denildi.
KBDH açıklamasının devamını, “Faşizm ve sömürgeciliğin kadınları, gençleri, işçi ve emekçileri yani tüm toplumu hedefine alan topyekûn savaşı ancak topyekûn direniş ve devrimci savaşla alt edilebilir.
KBDH olarak kadın devrimi için, halkların birleşik devrimi için; egemen erkek aklın ürünü olan faşizme, sömürgeciliğe, soykırımcılığa, cinsiyetçiliğe karşı savaştayız. Sara ve Rukenlerin, Kader Ortakaya, Ceren Güneş, Berçem Rênas, Aynur Ada ve Hêlîn Qereçoxların inancı, kararlığı ve devrimci ruhuyla dağlardaki direniş mevzilerinde, sokaklardaki başkaldırılarda, direniş örgütlenmelerindeki onurlu yerimizi almaya devam edeceğiz. Daha da büyüyeceğiz, her kadına gideceğiz, bilinçlendireceğiz, örgütleyeceğiz.
Her kadını özgürlük mücadelesinde eylemle buluşturacağız. Her kadını ideolojik, siyasi, askeri silahlarla donatarak savaşımızı zaferle taçlandıracağız. Çünkü biliyoruz, özgür eşit ve adil bir geleceği kazanmak sadece bu yolla mümkündür” şeklinde sonlandırdı.