Ekoloji

Kaz Dağları savunması Kanada konsolosluğu önünde: Alamos go home!

Kaz Dağları İstanbul Dayanışması adına basın açıklamasını okuyan Aysun Yarar "Bizler Kazdağları öncülünde, Salda'da, Hasankeyf'te, ODTÜ'de, Kuzey Ormanları'nda, Munzur'da, Murat Dağı'nda, Fatsa'da, Cerattepe'de ve bunun gibi talan edilen her yerde bir avuç insanın rantı uğruna, ağaçlarımızın kesilmesine, ekosistemin ve yaşam alanlarımızın talan edilmesine karşı direnen insanlarız!

Kaz Dağları’nda altın madenciliğine ve ormansızlaştırmaya karşı çıkan çevreciler, Kanada Başkonsolosluğu önünde eylem yaptı. HDK eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sedat Şenoğlu’nun da katıldığı eylemde Kanadalı Alamos Gold’un arama faliyetlerini durdurması talep edildi.

Kaz Dağları İstanbul Dayanışması adına basın açıklamasını okuyan Aysun Yarar “Bizler Kazdağları öncülünde, Salda’da, Hasankeyf’te, ODTÜ’de, Kuzey Ormanları’nda, Munzur’da, Murat Dağı’nda, Fatsa’da, Cerattepe’de ve bunun gibi talan edilen her yerde bir avuç insanın rantı uğruna, ağaçlarımızın kesilmesine, ekosistemin ve yaşam alanlarımızın talan edilmesine karşı direnen insanlarız. Bugün, Kazdağları Kirazlı mevkiinde, Kanadalı Alamos şirketi tarafından devam ettirilen doğa talanının durdurulması talebi ile Kanada İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplandık” dedi.

“Kapitalist şirketlerin yıllar boyunca yaşam alanlarımıza göz diktiği apaçık ortada. Ama bizler paranın yeşiline karşı doğanın yeşilini savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de olduğu gibi, tüm dünyada kapitalist şirketler ve işbirlikçileri tarafindan doğanın talanı her geçen gün artmakta ve yaşam alanlarımız yok edilmektedir” diye belirten Yarar şunları kaydetti:

“Türkiye’nin akciğerleri olan Kazdağları gibi Dünyanın akciğerleri olan Amazonlar tarım tekellerinin çıkarları için yangınlarla yok olmanın eşiğinde. Ekonomik krizi bahane ederek bu yangını söndürmeyenler, tarım için binlerce hayvanın içinde barındığı ormanların yanmasına göz yumanlar bilsinler ki; doğaya verilen zarar bizim geleceğimize verilmektedir. Doğaya verilen zarar onunla bir bütün olan tüm canlılara ve insan yaşamına kast etmek demektir, bedeli de çok ağır olacaktır.”

“Ülkemizin dört bir yanını yangın yerine çevirecek bütün girişimlere de karşı çıkıyoruz”

26 Temmuz’da başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti’nin devam ettiğini ifade eden Yarar, Kirazlı’daki talana neden karşı çıktıklarını kamuoyuyla paylaştı:
“Kazdağları ekosisteminde, Kirazlı dışında 29 ayrı yerde daha maden çalışmalarına başlamak için hazırlanan projeler şuan işleme konulmak üzere beklemeye alınmış durumda. Kirazlı’da tanık olduğumuz yıkım tablonun yalnızca çok küçük bir kısmı. Yani bugün Kaz dağlarına sahip çıkmazsak bir felaket bizi bekliyor. Bizler her geçen gün artan mücadelemizle sadece Kirazlı’daki doğa katliamına değil, ülkemizin dört bir yanını yangın yerine çevirecek bütün girişimlere de karşı çıkıyoruz.

“Şu ana kadar on binlerce ağaç kesilip yok edildi, beraberinde oradaki yaban hayat, endemik bitkiler yani tüm ekosistem de yok oldu, toprak kazılarak cehennem çukurları oluşturuldu. Şimdi sırada dağların patlatılması, oluşturulan cehennem çukurlarına tonlarca siyanür dökülerek altının diğer maddelerden ayrıştırılması işlemleri var. Eğer durdurmazsak bu siyanür balçıkları yıllarca o çukurlarda kalacak. Asla sızmaz dedikleri siyanür toprağa sızdığında, bölgenin içme suyunu sağlayan Atıkhisar barajını zehirleyecek. Olası bir taşmayla ekosisteme zehir akacak.” (Haber Merkezi)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu