İstanbul Kartal’da, “Düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa, savaş politikalarına karşı topyekûn direnişi büyütelim!” sloganıyla İşçi Emekçi Birliği miting bileşenleri tarafından organize edilen geniş katılımlı bir miting gerçekleştirildi. Mitinge katılan sendikalar, işçi grupları, kadın örgütleri ve çeşitli siyasi yapıların oluşturduğu kortejler, Başak İstasyonu’ndan Kartal Meydanı’na yürüdü.
Partizan da Başak durağında buluşarak, “Sömürüye ve savaş politikalarına karşı birliğe ve direnişe!” yazılı pankartla ve direnişleri selamlayan sloganların yanı sıra kadın cinayetleri, Filistin direnişi, doğa katliamı gibi bir çok başlıkta sloganlar haykırarak Kartal Meydanı’na yürüdü.
Miting, saygı duruşu ile başladı ve ardından işçi sınıfına yönelik saldırıları ele alan ortak bir metin okundu. Metinde, farklı direnişlerin birleştirilmesi gerektiği vurgulandı ve işçilerin birleşik mücadelesinin, sermayeye karşı daha güçlü bir direnç oluşturacağına dikkat çekildi. Ortak metinde şu ifadelere yer verildi:
“Bugün bu alanı dolduranların her biri direnişin bir ucundan tutuyor. İçinden geçtiğimiz bugünlerde As Plastik’ten Polonez’e, kadınlardan öğrencilere yanan her bir çoban ateşi yarınlarımıza ışık oluyor. Bize gerek olan şudur: Şimdi bu çoban ateşlerini harlamak, direnişleri birleştirmek, bir yangına çevirmek; sermayeyi küle çevirmek için ‘genel grev, genel direnişi’ de kapsayan bir mücadele hattı, topyekûn direnişi büyütmek gerek.”
İşçilerin taleplerine dikkat çeken metinde, işçi sınıfının disiplinli direnişiyle sosyalizme ulaşmanın mümkün olduğu şu sözlerle dile getirildi:
“İşçilerin, emekçilerin, öğrencilerin, kadınların, halkların savaşlarda katledilmediği, emeğinin sömürülmediği, aşağılanmadığı, açlık ve yoksulluğu tarihe gömecek olan sosyalizmdir, işçi sınıfının iktidarıdır. Bize şimdi, ‘gündüzlerinde sömürülmediğimiz ve gecelerinde aç yatmadığımız’ bir ülkeyi kurmak için, gerçek çözüm olan sosyalizm için ileri atılmak gerek. Gücümüzü örgütleyelim, direnişi büyütelim, kazanalım!”
Direnişçi işçiler kürsüde seslerini yükseltti
Mitingde kürsüye çıkan direnişçi işçiler, kendi mücadele süreçlerini anlattılar. İlk sözü alan As Plastik işçileri, örgütlenme süreçlerini ve patronun saldırılarına karşı nasıl direnç gösterdiklerini anlattı. Grev kırıcılara rağmen daha da güçlendiklerini belirten işçiler, taleplerini şöyle dile getirdi:
“Tüm saldırılara karşı örgütlülüğümüzü kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz!” dediler ve 24 Ekim’de fabrika önünde yapılacak eyleme katılım çağrısı yaptılar.
Perfetti işçisi Ayhan Yayla, Tek Gıda-İş adına yaptığı konuşmada, 250 gündür devam eden direnişini anlattı. Yayla, “Sizin dayanışmanız sayesinde direniyorum” diyerek desteğin önemini vurguladı ve direnişi sonuna dek sürdüreceğini belirtti.
Polonez işçileri ise patronun ve polisin tehditlerine rağmen haklarını almak için direndiklerini dile getirdiler. Kürsüde, “Biz emeğimizin hakkını istiyoruz” diyen işçiler, siyasi partilere şu eleştiriyi yönelttiler:
“Seçimlerde kapı kapı gezen siyasi partiler, işçiler haklarını istediğinde kapı arkasına saklananlar, işçilere meclisin kapısını kapatıyorsunuz.” Polonez işçileri ayrıca boykot çağrısını yineleyerek, “Bugün susarsanız yarın çocuklarınızın da hakları sömürülecek” sözleriyle mücadeleye katılım çağrısında bulundu.
Belediye işçileri, taşeron düzeni ve iktidarın kadro yalanını teşhir ederek, insanca yaşam taleplerini yinelediler. Çalışma koşullarının düzeltilmesi için birlik içinde mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yaptılar. Ayrıca, bir inşaat işçisi, gasp edilen hakları için 40 gündür direndiğini belirterek dayanışma talebinde bulundu.
Kadınlar direnişin öncüsü olmaya devam ediyor
İşçilerin konuşmalarının ardından,
İşçilerin yaptığı kürsü konuşmalarının ardından BİH, İEKK, SKH, YDK, ve Yeni Kadın Dünyası’nın ortak metni okundu. Kadın katliamlarının artarak devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, İşbaşı Uyum Programı’nın kadın işçilere yönelik yeni bir saldırı olduğu ifade edildi. Kadın işçiler, kapitalist düzene mahkûm olmadıklarını belirterek şunları kaydetti:
“Bize kader diye kabullendirilmeye çalışılan çürümüş kapitalist düzene mahkûm değiliz! Bu devran böyle sürmesin diye her geçen gün gücümüze güç katmakta kararlıyız. Haklarımızdan, eşitlikten, özgürlükten vazgeçmiyoruz. Sokakları terk etmeyeceğiz, sesimizi meydanlarda yükselteceğiz, fabrikalarda ve işyerlerinde taleplerimizle örgütleneceğiz.”
Kadınların açıklamasında, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne vurgu yapılarak, kadınları çifte sömürüye ve şiddete karşı örgütlenmeye çağırdılar.
Filistin ve çevre mücadelesi de mitingde gündeme geldi
Mitingde söz alan BDS temsilcisi ise, işçilerin hak mücadelesi ile Filistin halkının mücadelesinin ortak olduğunu belirtti. “İşçilerin hak mücadelesi ile Filistin halkının mücadelesi ortaktır” diyen temsilci, Filistin davasının anti-emperyalist ve anti-kapitalist mücadelenin önemli bir cephesi olduğunu vurguladı.
Çevre mücadelesinin anti-kapitalist bir temelde yürütülmesi gerektiğini ifade eden Derelerin Kardeşliği Platformu (DKAP) temsilcisi, çevre ve yaşam mücadelesinin işçi ve emekçilerin öncülüğünde başarıya ulaşabileceğini belirtti. DKAP temsilcisi ayrıca 26 Ekim’de Trabzon’da bölge mitingi yapılacağını duyurdu.
Dayanışma mesajları ve katılımcılar
Mitinge gönderilen dayanışma mesajları arasında, Antep’te direnen Akcanlar işçilerinin, grevdeki Tarkett işçilerinin, Menemen ve Karşıyaka Belediyesi’nde direnen işçilerin ve doğa talanına karşı direndiği için tutuklanan Dursun Ali Koyuncu’nun mesajları yer aldı.
Mitingde ayrıca DEM Parti Milletvekili Burcu Gül Çubuk, Mücadele Birliği Platformu, ODAK, EHP, Söz ve Eylem, Emekliler Meclisi, Fatih Dayanışması, DİSK Emekli Sen Fatih Şubesi, KESK, Emekli Sen, EYT Genel Başkanı Erdinç Aslan, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Devrimci Kurtuluş Platformu ve Emekçiler Dayanışması gibi onlarca örgüt de katılım sağladı.