İstanbul: Alaattin Karadağ’ı 2009 yılında katleden polisin yargılandığı davanın 11. karar duruşması bugün görülmeye başladı.
Dava öncesi yapılan basın açıklamasında, yargının polisi ve devleti aklamaya çalıştığı vurgulandı. Alaattin Karadağ’ın uğruna yaşamını verdiği sınıfsız, sömürüsüz, insanca yaşanabilir bir dünya mücadelesinin hiçbir biçimde engellenemeyeceği belirtildi.
Bakırköy Adliyesi önünde biraraya gelen Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), “Alaattin Karadağ yoldaş ölümsüzdür! Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir!” pankartı açarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Karadağ’ın resimlerinin taşındığı açıklama boyunca, “Katil devlet hesap verecek!”, “Katil polis hesap verecek!”, “Polis vuruyor mahkeme koruyor!”, sloganları atıldı. Ardından açıklama yapıldı.
“Katliamcı polis görevini yapıyormuş”
BDSP adına yapılan basın açıklamasında, Karadağ’ın katlediliş anı ve ileriki süreçlerde ortaya çıkan verilere dikkat çekilerek, Alaattin Karadağ’ın 19 Kasım 2009 akşamı Esenyurt Saadetdere Mevkii’nde sermaye devletinin eli kanlı cellatları tarafından, gözgöre göre infaz edildiğine vurgu yapıldı.
Basın açıklamasında şu sözlere yer verildi: “Öyle ki, uzunca bir sürece yayılan soruşturma sürecinde, alenen işlenen bu cinayetin delilleri açıkça karartılmaya çalışılmıştır. Soruşturma bizzat katliamı gerçekleştiren polis merkezince yürütülmüştür. Katliama tanıklık edenler tehdit edilmiş, bizzat İstanbul Emniyet Müdürü tarafından ifadelerini değiştirmeye zorlanmıştır. Katliamın üzerinden 7 ay geçtikten sonra başlayan davada, tek sanık olan ve “kasten adam öldürme”, “görevi kötüye kullanma” ve “kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf” suçlamalarıyla yargılanan polis Oğuzhan Vural’ın tutuklanması talebi reddedilmiştir.”
Davanın 11. duruşması görülüyor olmasına rağmen, devletin katil polisin cezalandırılması yolunda zerre kadar adım atmadığı, tersine savcının katil polis hakkında “görevini yaptığı” iddiasıyla beraat istediği belirtildi.
Alaattin ilk değil, son da olmayacak
Basın açıklamasının devamında Alaattin Karadağ’ın bu topraklarda katledilen ilk devrimci olmadığı, son da olmayacağına vurgu yapılarak devrimci yaşamı anlatıldı. Alaattin’in, katiller sürüsüne karşı ortaya koyduğu direniş ile devrimci siyasal faaliyeti savunmanın, yoldaşını korumanın emsali olduğuna dikkat çekilerek şunlar ifade edildi: “… devrimci kanıyla düzenini sürdürmeye çalışan sermaye devleti, bundan sonra da yeni katliamlara imza atacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki, devrim davası tüm bu katliamlara rağmen yenilmemiştir.
“Korkmakta haklılar”
“İşçi ve emekçiler ise hakları ve özgürlükleri için her geçen gün mücadeleyi yükseltmektedirler. Grevlerle, direnişlerle, eylemlerle kavgayı büyütmektedirler. İşte devlet bundan korkuğu için amansızca saldırmakta, işçi sınıfı ve emekçilerin en ileri unsurlarını, devrimcileri azgınca katletmektedir. Bilmektedir ki, işçi sınıfının kavgayı büyütmesi kendini yıkılışını getirecektir.
Korkmakta haklılar da! Hakları ve özgürlükleri için kavgaya tutuşan işçiler, en sonu bu köhnemiş düzeni yıkacak, sınıfsız, sınırsız ve savaşsız bir dünyanın kapılarını aralayacaklardır. İşte o zaman, Alaattin Karadağ’ın ve kavganın harcına canlarını katan şehitlerimizin hesabı sorulacaktır.” denildi. Açıklamanın ardından dava sonuna kadar Adliye önünde bekleneceği belitilerek oturma eylemine başlandı.
Katliamcı Polis’e beraat
Bugün görülen mahkemenin kararına göre katil polis Oğuzhan Vural kasten adam öldürme, usülsüz tasarruf, görevi kötüye kullanma suçlarınının tamamından Mahkeme Heyeti’nin oybirliğiyle beraat etmiştir.