Coşkulu ve dinamik bir bahar sürecini geride bıraktık. Bu coşku sınıf mücadelesinin bütün gündemlerinden beslendi ve büyüdü. İşçilerin, emekçilerin emek sömürüsünün türlü haline karşı geliştirdikleri direnişler, kadınların yaşamlarına, kimliklerine, emeklerine yönelen çok yönlü saldırıyı bertaraf etmek için yarattıkları mücadele alanları bu coşkuyu büyüttü.
Bu sürecin bütününde kadınlar toplumsal bütün gündemlerle ilişkilendi, öznesi oldu.
Açığa çıkan bütün mücadele odakları ile buluşma, bütün direnişlerle buluşma, ezilenlerin dayanışmasını örgütleme bakımından kadın hareketinin tutumu olumluydu. Toplumsal mücadelenin bütün alanlarıyla ve aynı zamanda buralarda kendini bulan kitleyle ilişkilenme anlamında da kadınlar cephesinden oldukça verimli bir zamandı.
Kadınlar çok yönlü bir hareketlilik yarattı. Bu hareketliliğin bir yanını kendi gündemleri etrafında örgütlenmek oluştururken diğer yanını ise diğer mücadele alanları ile buluşma dayanışma yaklaşımı oluşturdu.
Kadın çalışmasının kendi gündemleri ve çalışmaları her zaman yoğun olmuştur. Çünkü bir yanda erkek egemen devletin saldırıları ve buna karşı koyma eylemi var. Ve bu saldırılar hiçbir zaman azalmadığı için sürekli kendimizi, kazanılmış haklarımızı, yaşamımızı, emeğimizi savunur halde bulabiliyoruz. Diğer yanda ise sadece saldırılar karşısında savunma halinde olan değil, kadınların üzerindeki erkek egemen tahakküme son verecek uzun erimli mücadelenin adımlarını atabilme sorumluluğu var.
Bu sorumluluk elbette çok içe içe geçmiş durumda. İç içe geçme halinden kaynaklı bazen bu sorumluluklardan birine odaklanırken diğerinden uzaklaşabiliyoruz. Bu da dağınıklığa neden oluyor. Çalışmalarda bütünlük ve istikrar yakalamak güçleşiyor.
Bu gerçeklik içerisinde de kadınların, kadın mücadelesinin öznelerinin toplumsal mücadelenin diğer dinamikleri ile buluşma, bütünleşme, dayanışma durumu da epey zorlaşabiliyor. Bunu bir genelleme olarak ifade edebiliriz. Ancak bu genellemenin aksine geride bıraktığımız bahar süreci, kadınlar cephesinden bu genellemenin aşıldığına dair önemli veriler sunuyor. Kadınların coşkusunun, kitleselliğinin 8 Mart’la sınırlı kalmaması, Newroz ve 1 Mayıs alanlarına da taşınmış olması bunun en somut göstergelerinden biri. Bu yanıyla sürecin kadınlar cephesinden olumlu geçtiğini söyleyebiliriz.
Devamında yaz sürecinin nasıl değerlendirileceğine bağlı olarak bu olumluluk sürdürülebilir, büyütülebilir. Bunun için de kadın çalışmasını baltalayabilen kimi riskleri tartışmak ve bunun sonucu olarak görev ve sorumluluk çıkarmak gerekiyor.
Kadın çalışmasının karşı karşıya kaldığı tehlikelerden biri olarak diğer çalışmaların gerisinde bırakılması hali ya da yoğun sürecin devamında rehavete kapılma riski yaz süreci açısından karşı karşıya kalacağımız sorunlar arasında. Plansız-programsız sürece başlama, ne yapacağını bilememe ya da rehavete kapılma hali olarak sonuçlanabilir. Ve devamında kadınların gündemleri çok rahat biçimde kadın çalışmasının dışındaki gündemlerle ve işlerle dolabilir.
Bu da kadın çalışmasında biriken enerjinin dağılmasına neden olur. Bu yüzden dağınık geçme potansiyeli oldukça güçlü olan yaz sürecine dair tartışma yürütmek, nasıl geçeceğine dair planlı-programlı olmak ve hazırlıklara başlamak oldukça önemli.
Çalışma tarzında ısrar etmek söz ettiğimiz bu sorunların açığa çıkmasını engellemede en etkili yöntem. Düzenli toplanmak, sürecin öne çıkan gündemlerini kolektif tartışmak ve politik bir hatta dönüştürmek, devamında görevlerimizi yerine getirmek, öz itibari ile çalışma tarzımızı hayata geçirmek bizi dağınıklıktan kurtaracaktır.
Karşıladığımız her sürece hazırlıklı gitmek, bizi karşılaştığımız engelleri aşma noktasında da güçlü kılacaktır.
Bu bağlamda yaza Onur Haftası ile başlarken programımızın olması önemli. Sadece yapılan eylemlere katılma düzeyinde kalmamalıyız, bu düzeyi aşacağımız bir dönem olarak düşünebiliriz dahası bu düzeyi aşmak hedef olarak koyulabilir.
Bunun yanında görece sakin olan zamanları daha fazla kendimizi örgütlemek için kullanabiliriz. Daha fazla bir arada olduğumuz, daha fazla tartıştığımız bir süreç örgütlenebilir. Önemli bir deneyim olan kamp çalışması gündeme alınabilir. Biriken ve pratik faaliyetin akışı içinde yeterince odaklanamadığımız ya da derinleşemediğimiz meselelerde bu çalışmanın gündemi olabilir.