H.Merkezi: Kadınlar Birlikte Güçlü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, 8 Mart günü yapılacak olan Uluslararası Kadın Grevleri’ne ses vermek amacıyla “Kadınlar durursa hayat durur” çağrısıyla basın metni yayınladı.
“Dünyanın dört bir yanında tüm kadınlarla birlikte dünyayı yerinden oynatıyoruz” denilen metinde “Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da dünyanın pek çok yerinde kadınlar eşitlik taleplerini dile getirmek için 8 Mart’ta greve hazırlanıyor. Hep birlikte ‘Haklarımız ve hayatlarımız için, mücadelemizden ve kazanımlarımızdan bir adım geri atmaya, uyum sağlamaya, itaat etmeye niyetimiz yok!’ diyoruz. Türkiye’den ve dünyadan kadınlar olarak kararlıyız. Cinsiyetçi baskıya ve tüm sömürü rejimlerine karşı ayaklanıyor, başkaldırıyoruz. Tarihi yeniden yazacağız. 8 Mart günü Türkiye’nin dört bir yanından uluslararası kadın grevlerine ses veriyoruz” ifadelerine yer verildi.
Metnin devamı ise şöyle:
“Kadınlar durursa, hayat durur. Çünkü bekasını kadın düşmanlığına bağlayan erkek-devletten bıktık, usandık! Çünkü hayatı bize dar edip kendine ‘mağdur’ diyen babalardan, ‘eşit değilsin’ deyip bir de nafaka hakkımıza göz dikenlerden bıktık, usandık! Çünkü evlilikle çocuk istismarının önünü açmaya çalışanlardan bıktık, usandık! Çünkü kürtaja, cinsellik ve üreme sağlığına erişimimize, çocuk doğurup doğurmama kararımıza müdahale etmeye çalışanlardan bıktık, usandık! Çünkü hayatlarımıza kasteden erkek şiddetinden bıktık, usandık! Çünkü tacizden, tecavüzden bıktık, usandık! Çünkü kadını aileye hapseden düzenlemelerden, boşanmayı engelleyen yasalardan bıktık, usandık! Çünkü emeğimizin görünmezleştirilmesinden bıktık, usandık! Çünkü aşk diyerek, sevda diyerek şiddetin meşrulaştırılmasından bıktık, usandık! Çünkü eğitim ve sağlığa erişebilmenin birer ayrıcalık haline gelmesinden bıktık, usandık! Çünkü ücretli emeğimizin güvencesiz ve esnek olmasından, sırf kadın olduğumuz için düşük ücretlere mecbur bırakılmaktan bıktık, usandık!
‘Bıktık, usandık’
Çünkü Türk-Sünni dışında kalan tüm kimliklerimizin küfre dönüşmesinden bıktık, usandık! Çünkü hayatımızın dinci politikalarla şekillendirilmesinden bıktık, usandık! Çünkü lezbiyen, biseksüel, trans olduğumuz için yok sayılmaktan, nefret suçuna maruz kalmaktan bıktık, usandık! Çünkü evlerini, yaşam alanlarını bırakmak zorunda kalan göçmen kadınların yaşadıkları şiddetin bu ülkede de devam etmesinden bıktık, usandık! Çünkü savaşın yıktığı hayatları yeni baştan kurma sorumluluğunun kadınlara yüklenmesinden; hayatlarımızın cinsel şiddetle veya şiddet tehdidiyle kuşatılmasından, barış ısrarımızın duymazdan gelinmesinden bıktık, usandık!
İşte bu yüzden, dünyanın dört bir yanından kadınlarla seslerimizi birleştirip, patriyarkanın tekerine çomak sokacak bir çığlık patlatıyoruz: ‘Kadınlar durursa, hayat durur.’ Bizi ayrıştırmak isteyen erkek egemenliğine karşı birlikte güçlüyüz! Haydi, gel sen de kadın grevlerine sesini kat!”
Metinde, 8 Mart günü grev kapsamında yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
“*Evde, işyerinde, sokakta, okulda bulunduğumuz her yerde kadınlarla grev fikrini konuşup, tartışıyoruz,
*8 Mart günü mümkünse tam gün, olmazsa 1 saat, belki en azından 15 dakika, hayatı üreten ve yeniden üreten ücretli/ücretsiz emeğimizi geri çekiyor, çalışmayı durduruyoruz.
*Çalışmayı durduramıyorsak, çevremizdeki kadınlarla bir araya gelip sorunlarımızı, hayallerimizi, arzularımızı, haklarımızı ve taleplerimizi konuşuyoruz.
*Bulunduğumuz her yerde grev metnimizi okuyoruz.
*Sosyal medya profillerimizi grev logosuyla ‘grevliyoruz.’
*Hayalimizdeki tüm direniş biçimlerini, gerçekleştirsek de gerçekleştiremesek de, 8 Mart günü sosyal medyadan #KadınlarDurursaHayatDurur hashtagiyle paylaşıyoruz.
*Bulunduğumuz her yerde, yakamıza, çantamıza, camın, kapının, tahtanın üzerine ‘Kadınlar durursa, hayat durur’ yazıyoruz,
*Evimizin balkonuna, camına, çamaşır ipine mutfak önlüklerimizi, temizlik bezlerimizi asıyor, ‘Bu evde grev var’ diyoruz,
*Bir günlüğüne başkalarının dertlerini yüklenmiyor, başkaları yerine düşünmüyoruz,
*En az bir kadına ‘nasılsın?’ diye soruyor, onunla sohbet ediyor ve dayanışıyoruz,
*Kadın kadına eğleniyoruz.
*Okullarımızı, sınıflarımızı, işyerlerimizi, mahallelerimizi, sokaklarımızı, kamusal alanlarımızı coşkumuzla, mücadelemizle, taleplerimizle işgal ediyoruz,
*Bulunduğumuz şehirdeki 8 Mart yürüyüşlerine katılıyoruz.”
