Bizim de dahil olduğumuz Kadınlar Birlikte Güçlü bileşenleri olarak son dönemlerde Emine Bulut katliamıyla, katliamın video çekimiyle (malesef) daha fazla gündeme gelen kadın cinayetlerine karşı kampanya başlattık.
Erkek şiddetini teşhir etmek için #KadınCinayetleriniACİLÖNLE şiarıyla başlattığımız kampanyanın startını 28 Eylül’de Kadıköy’deki Eminönü İskelesi’nde bir araya gelerek verdik.
25 Kasım’a kadar sürecek “Kadın Cinayetlerini Acil Önle” kampanyasının ilk eylemi; 100 kadın, katledilen 100 kadının hikâyesinin, kendisinin unutulmayacağını anlatmanın bir yolu olarak seçildi. Bu, hayatta kalan biz kadınların birbirimizden güç almasının, mücadele ile dayanışma ile hayatta kalmanın mümkün hale getirileceğini haykırmanın bir yolu…
Katledilen yüzlerce, binlerce kadından 100’ünün hikâyesini anlatmak, onları sadece öldürüldükleri gün değil oraya varana kadar günlerce, aylarca, yıllarca şiddetle baş başa bırakan ve hayatta kalmak için sosyal medyadan sesini duyurmak zorunda bırakan sisteme isyan etmek için 100 kadının hikâyesini paylaştık. Bugün ellerimizdeki 100 kadının hikâyesi, bizler için rakamlardan çok öte anlamlar ifade ediyor. “100” bir parça da, katledilen hiçbir kadını unutmayacağız demektir, her katledilen kadın isyanımızı büyütecek, katledilen her kadın sokağa çıkış nedenimiz olacak, 1 kadın daha eksilmeyeceğiz demek için…
Kadınlar farklı, hikayeler ortak…
100 kadın ellerinde sayılar; 1,2,3…,45, 46….77,78…99,100 diye sayılarını sırayla çeviriyoruz her sayının arkasında bir erkek ya da erkekler tarafından katledilen bir kadının ismi. Hem her sayıyı tutan kadın elinde taşıdığı kadının isminin denk geldiği sayıyı unutmamaya çalışıyor hem de elinde tuttuğu sayıdan çok fazla sayıda kadın katledildiğini biliyor, sayısını net bilmiyor.
Sayıyı çeviriyor, hikayeyi okuyor. Her ismi okunan kadın farklı millet, mezhep, ülke, meslek grubuna ait ancak her kadının hikayesi o kadar benzer ki hemen hepsi erk zihniyet, devlet-yargı işbirliğindeki erkek eliyle katledilmiş. Ya önceden önlem alınmamış ya katili indirim cezası almış, çok az ceza ile başka bir kadını daha katletme “şansı” verilmiş. Ya da sokaklar, evler, fabrikalar kadınların bulundukları yaşam alanları o kadar kadınlar için güvencesiz ki, erkekler sırtını erkliğe yaslamış ve şiddetin her türlüsünü devreye koyarak, adeta “indirim cezası”, “haksız tahrik” ile kurtulacağının “güvencesi” işlemiş cinayeti, katliamı.
Her okuyan kadın düşünüyor gözleri dolacak gibi, göz pınarlarına yaklaşan yaşların yanında, öfke hakim, hesap sorma, mücadele etme ısrarı hakim, dayanışma hakim; bu duygular en az hikayeler kadar ortak….
Bir kadın daha eksilmeyeceğiz; Kadın Cinayetlerini Acil Önle!
Kampanya boyunca farklı şekillerde bu cinayetlerin ve cinayete varana dek erkek şiddetinin nasıl önlenebileceğini anlatmaya çalışacağız. Belki çok iddialı bulacaksınız ama İstanbul Sözleşmesi ve 6284 etkin bir şekilde uygulanırsa, yeterli sığınak, kadın danışma/dayanışma merkezi ve tecavüz kriz merkezi açılırsa, toplumsal cinsiyet eşitliği tanınır ve politika metinlerinden çıkarmaktan vazgeçilirse, kadınların ekonomik hakları güvence altına alınır ve sosyal politikalar aileye bağlı olmaktan çıkarılırsa, toplumda da şiddeti “karı-koca arasına karışılmaz” diyerek yok saymak yerine müdahale etme yaklaşımı yaygınlık kazanırsa kadın cinayetlerini önlemek için ilk adımlar atılmış olur.
Bu yüzden buradan politika yapanlara, uygulayanlara, mahkemelere, polise, yan komşulara, akrabalara, sokaktan geçenlere, yani herkese sesleniyoruz: Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz; Kadın cinayetlerini acil önle!
Bu kampanya her kadının 100 kadın olarak isyan etmesidir!
Kampanya kadın cinayetlerine karşı onlarca kadın örgütünün, bağımsız feministin bir araya gelerek açığa çıkaracağı kadın dayanışması, öfkemizi büyüteceğiz. Tabi bugüne ait değil bir birliktelik değil, Kadınlar Birlikte Güçlü içinde uzun zamandır bir araya geldiğimiz kadınlar olarak birlikte politika yapma anlamında fena sayılmayacak bir deneyim yakaladığımız söylenebilir. Bu deneyim kadın kazanımlarına yoğun saldırıların olduğu bu dönemde daha önemli bir yerde durmakta.
OHAL döneminde kadınların sokaktan çekilmemesi kadın dayanışmasının, birlikte mücadelenin kadınlar açısından önemli olduğunu göstermektedir. Bu kadınların farklı anlayış ve bakış açısına sahip olmasına rağmen meseleye karma örgütlenmelere oranla dar grupçu bakmaması önemli bir noktada duruyor. Ancak kadın dayanışması işin vurucu noktasıdır.
İşte bugün kadın cinayetlerinin yoğun olduğu ve artık tahammülün kalmadığı bir noktada Kadınlar Birlikte Güçlü bileşenleri olarak harekete geçmek kadın dayanışmasının pratikte hayata geçirmek ve devletin, yasalarının dayanak oluşturduğu erkek şiddetini teşhir ederken, yaşamlarımıza, hayatlarımıza sahip çıkacağımızı yeniden ilan ediyoruz.
Bu kampanya her kadının 100 kadın olarak isyan etmesidir, 100 kadının 1000 bin kadın olarak edeceği isyanın ilanıdır.
Bir YDK’lı”
Kaynak: Yeni Demokrat Kadın