OHAL ile gelen KHK’larla birlikte ibresini kadınlara çeviren AKP hükümeti her fırsatta öne sürdüğü bahanelerle kadınlara saldırmakta ve kadınların yıllardır ciddi emek ve mücadeleyle ile aldığı kazanımları hedeflemektedir. Katliamlar, taciz-tecavüz yasaları…
AKP hükümeti yıllardır kadınlara karşı çizgisi çok net bir şekilde gösteriliyordu ancak şimdilerde hükümetin giderek güç kaybetmeye başlamasıyla birlikte bu çizgi daha belirgin ve daha sert bir şekilde kendini göstermeye başlamıştı. Bunun bir örneği olarak müftülük yasasını gösterebiliriz. Müftüler artık nikâh kıyabilecek, beyana göre nüfusa çocuk kaydı yapabilecek. Evet, bu çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak, çocukları tecavüzcüleri ile evlendirmenin yolunu açacak ve daha birçok şeyin. Küçük resme baktığımızda bunları görüyoruz ve dehşete düşüyoruz. Ancak büyük resimde bize söylenen bambaşka, kendi kontrolünde, kendi denetiminde, izin verdiği kadar olabilen bir kadın yaratmak.
Bu planını gerçekleştirmek için sinsice ilerlemeye çalışan AKP hükümetinin ilk adımı müftülük yasa tasarısı ile olmuştu. Yasa tasarısının gündeme gelmesiyle binlerce kadın farklı şehirlerde eylemliklerine başlamış, muazzam bir direniş göstermişti. Bu direnişin karşısında hükümet geri adım atmış, yasa tasarısını ertelemişti. Ancak bu direnişte olan kadınları dağıtmak, sus payı vererek olayın üstünü kapatmaya çalışmaktan başka bir şey değildi. Çünkü bu yasa tasarısı birkaç gün sonra habersizce yürürlüğe girmiş bir şekilde önümüze çıkacaktı. Binlerce kadının direnişini, sesini çığlığını duymayan, onları görmezden gelen AKP hükümeti bir yandan kendi kadın oluşumunu oluşturuyor, kadın mücadelesinin içini tamamen çürütüyor ve kamuoyuna bu şekilde yansıtıyor. Bir yandan da kadınların büyük fedakârlıkla kazandığı her kazanımı elinden almaya çalışıp, onları yok sayıyor. Yaratmak istediği “çaresiz, muhtaç, güçsüz, onların izin verdiği kadar hareket edebilen” kadın profili için yapmak istediği, direngen her gün sokaklarda ses olan bizde varız diyen haklarını savunmaktan bir an olsun vazgeçmeyen kadınları yıldırmak, pes ettirmek ve onların kazandığı ne varsa ellerinden alıp etkisiz hale getirmek. Böylelikle kadınları “susturmuş”, haklarını elinden almış, kendi istediği kadın profilini oluşturmuş olacak, bir yandan da işlenen her kadın cinayetini meşrulaştıracak, tecavüzleri meşrulaştıracak, katliamlarını ve çocuk istismarını meşrulaştıracak…
İstenen tam bu iken ve özellikle de 15 Temmuz’dan sonra sokaklarda bir korku politikası yürütülmeye çalışılınırken kadınlar müftülükle ilgili sokaklarda birçok eylemlilik koymuş, OHAL de dahi sokakları dolduracak eylemlikler gerçekleştirmiştir. KHK ile ihraç edilen birçok kadın hala sokaklarda eylemlikler/açlık grevi eylemleri düzenlemektedir.
Müftülük yasası, daha yasa tasarısı iken Türkiye’nin birçok bölgesinde yine binlerce kadın eylemler düzenlemiş sokakları doldurmuştur. Kadın örgütleri yine müftülük yasa tasarısı için Türkiye’nin dört bir tarafından gelerek Ankara’da meclis bahçesinde eylem gerçekleştirdiler. Sonrasında müftülük yasasına karşı eylemler sürdü ve kadınlar müftülük yasasına karşı muazzam bir direniş gösterdiler. Bütün bunlara rağmen direnişi görmezden gelmeye çalışan hükümet yasa tasarısını onayladı. Bilinmelidir ki kadınlar ne müftülük yasası ne de başka bir devlet saldırısı karşısında ne geri çekilecek, ne pes edecek, ne de istenilen kadın profilini oluşturacaktır.
Müftülük yasasını milyonlarca kadına rağmen yürürlüğe geçiren hükümet, ileride kadınların öfkesiyle karşılaştığında, kaçacak yer arayacak, erkliğine sığınacaktır. Ancak her gün sokaklarda, amfilerde, iş yerlerinde, hayatın her alanında ve her yerinde olan kadınlar direngenliği ile müftülük yasasını tanımayacak ve son sözü yine kadınlar söyleyecektir. Bedenleri, kimlikleriyle her yerde birbirlerinin sesi olmaya devam eden kadınlar yılgınlık sunan hükümete mücadeleleri ve birlikte oluşturdukları güç ile korku sarmaya devam edecek. YILMAYACAK, bütün baskı politikalarına, OHAL’lere, KHK’lara, müftülere, tecavüzcülere, katillere karşı KORKMAYACAK her alanda mücadelelerini devam ettirip büyütmeye devam edecek, müftülük yasası ve her türlü saldırıya karşı SUSMAYACAK sokakları doldurmaya devam edecekler.
(Bir YDK’lı)
