İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Kadıköy’de bulunan İskele Meydanı’nda bir araya geldi. HDP, Partizan, YDG gibi devrimci demokratik kurumların yanı sıra gençlerin yoğun katıldığı eylem alanı, bayrak ve flamalarla donatıldı. ,
1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından bir açıklama gerçekleştirildi.
Emek Barış ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Ayfer Koçak, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgaliyle başlayan, insanlık tarihinin en kanlı ve en kirli savaşı olan 2. Dünya savaşının ardından yaşanan yıkım ve ölüm, savaşın kazanını olmadığı gerçeğini savaşın tüm taraflarına kabul ettirecek büyüklükte olmuştur .birleşmiş milletler tarafından 1981 yılında ilan edilen dünya barış günü bu savaşın başladığı gün olan 1 eylül olması savaşların kabul edilemez bu sonuçları ile bir yüzleşme olarak görülebilir.Ancak 1982 yılından itibaren tüm dünyada savaş ve çatışmaların son bulması şiarıyla kutlanıyor olmasına rağmen ne dünya genelinde ne bölgemiz ne de ülkemizde savaş ve çatışma politikalarından vazgeçilmemiştir” ifadelerini kaydetti.
Kapitalist-Emperyalist güçler yapısal krizlerini aşmak ve hegemonyalarını genişletmek için yeni savaşların, çatışmaların zeminini yaratmaya devam ettiğine vurgu yapan Koçak, “Savaşların öncesinde eşitsizlikler, sömürü, hak gaspları, milliyetçilik, kamplaşma ve silahlanma artırılıyor. Halklar ve emekçiler arası düşmanlıklar geliştiriliyor. Emperyalistler ve gerici-dikta güçler,kendi elleriyle yarattıkları mülteciliği ve göçmenliği milliyetçiliğin, ırkçılığın yükseltilmesinin, halklar arasında düşmanlığın körüklenmesinin aracı haline getiriyor. Sermaye birçok ülkede sağcı ve muhafazakâr partileri iktidara getiriyor. Demokratik talepler bastırılıyor, örgütsüzlük dayatılıyor. Muhalif kurumlar gibi sendikalar ya kapatılıyor ya da işlevsiz hale getiriliyor. Bu şekilde ekonomik ve siyasi zemin yaratıldıktan sonra kapitalistler yapısal krizlerini aşmak ve hegemonyalarını genişletmek için yeni savaşların, çatışmaların startını veriyorlar” dedi.
“Ülkemizde de AKP –MHP iktidar bloğu, iktidarda kalmanın stratejisini süreklileşen bir kutuplaştırma, gerginlik, çatışma ve “düşman iç ve dış güçler” argümanları üzerine kurmuş durumdadır” diyen Koçak şöyle devam ett:
“Ortadoğu’da girilen kirli ilişkiler de aynı politikaların sonucudur. AKP-MHP iktidar bloğu içeride ve dışarıda milliyetçi, şoven, ayrımcı, tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi siyasetin dozunu her gün biraz daha artırıyor. Halkları ve emekçileri kutuplaştıran politikalara, tüm yurttaşların can ve mal güvencesini, emekçilerin onurlu çalışma hakkını ve iş güvencesini yok sayan saldırılara her gün bir yenisini ekliyor.
Kürt halkının en temel hak taleplerine kulak kapatarak, güvenlikçi politikaları öne çıkartıp sınır içi ve sınır ötesi operasyonlarla çözümsüzlükte ısrar ediyor. Çünkü ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, halkların bir arada yaşama iradesini iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar. Ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikalarının bedelini ne sermaye gurupları ne de ittifak bloğu ve etrafında kümelenmiş kirli çıkar odakları değil emekçiler ve ezilenler olarak Türk’ü Kürt’ü Laz’ı Çerkez’i Arap’bı ile ülkenin %99’u olan biz ödüyoruz.”
Gelinen aşamada ülkemizin en temel sorun alanlarının başında emek, barış ve demokrasi karşıtı milliyetçi, şoven, faşizan politika ve uygulamalar olduğunun altını çizen Koçak, “Dolaysıyla ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışa olan ihtiyaç tüm yakıcılığı ile her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Barış ve demokrasi talebi ekmek ve su kadar temel ihtiyaç haline gelmiştir” diye konuştu.
Koçak son sözlerinde, “Emek ve Demokrasi Güçleri olarak; tüm saldırılara, savaş ve kutuplaştırma, tek tip yaşam tarzı dayatmalarına karşın ısrarla ve örgütlü, kararlı bir mücadele ile dünyada, Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde, barışı savunmaya devam edeceğiz. Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz” vurgusu yaptı.
Partizan: ‘Jin, jiyan, azadî!’ sloganını mücadelemizde yükselteceğiz!
Kadıköy’de İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla bir araya geldiklerini duyuran Partizan, “Emperyalist savaş ve işgale, Kürt halkına yönelen saldırılara karşı Barış Anneleri’nin yükselttiği ‘Jin, jiyan, azadî!’ sloganını mücadelemizde yükselteceğiz!” dedi.
İstanbul
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Kadıköy iskelede #1Eylül eylemi için bir araya geldik.Emperyalist savaş ve işgale, Kürt Halkına yönelen saldırılara karşı
Barış Anneleri'nin yükselttiği
Jin, jiyan, azadi! sloganını mücadelemizde yükselteceğiz! pic.twitter.com/le6XLdmVUX— PartizanMerkez (@PartizanMerkez1) September 3, 2023