İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketinde çalışan binlerce işçi, maaşların ödenmemesi nedeniyle bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İş bırakma eylemine, ESHOT otobüs şoförleri de fazla mesaiye kalmayarak destek verdi. Şoförlerin fazla mesaiye yapmamasından kaynaklı 500 civarında otobüs çalışmazken, ek seferlerin yapılmaması nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanıyor.
İşçiler, Genel-İş İzmir şubeleri önünde toplanarak önce Basmane Meydanı’na oradan da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın başkanlık ofisinin bulunduğu İzmir Sanat’a yürüdü. Yürüyüşte “Hesabı emekçiye kesmeyin, bıçak kemikte” pankartı açılarak, sık sık “İş ekmek yoksa barış da yok” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
İşçilere tehdit
Yürüyüş sonrası açıklamalarda bulunan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, iş bırakan işçiler hakkında tutanak tutulduğunu belirterek, “Hak aramadan bahsediyorlar, ama iş kendilerine geldiğinde tüm üyelerimiz daire başkanları tarafından isim alınarak tehdit edilmeye başlanıyor. Buradan söylüyorum: Sakın! Bu yanlıştan dönün. Bir arkadaşımıza tutanak tutulursa eylemlerimiz artarak devam eder” ifadelerini kullandı.
İşçiler adına ortak açıklamayı yapan Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, gece gündüz çalışmalarına rağmen maaş ve sosyal haklarının zamanında ödenmediğini söyledi. Gül, “Hazineden gelen belediye paylarında SGK ve vergi borçlarından dolayı kesinti yapılması ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının çözüm üretememesinden kaynaklı yılsonu alacaklarımız olan ikramiye ve eğitim yardımı alacaklarımız maalesef ödenmemiştir” diye konuştu.
‘Eylemler büyüyecek’
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan binlerce emekçinin maaş ödemelerinde sıkıntı yaşadığını ifade eden Gül, “Böyle bir şeyi asla kabul etmiyoruz ve bir an önce maaş ve sosyal haklarımızın ödemesini talep ediyoruz. Aksi takdirde eylemliklerimiz gün geçtikçe büyüyerek devam edecektir. Çünkü biz işçilerin maaşının zamanında ödenmemesi demek, ev kiramızı, kredilerimizi ve faturalarımızı ödeyemez hale getirmek demektir. En vahimi de bir anne baba olarak okula giden çocuğumuzun cebine harçlık koyamamak demektir” şeklinde konuştu.
