Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Kürdistan/ Komünist Kadın Örgütü (KKÖ) Okan Altunöz’ün (Îsyan Tolhildana Pirsûsê) 8 Mayıs’ta ölümsüzleştiğini açıkladı.
Açıklamada, 3 kez covid-19 virüsüne yakalanan Altunöz’ün, “Bu virüs başkaca hastalıklarla da birleşti. Çoklu virüs saldırısına karşı bütün aklıyla direndi. Ancak aklın hükümsüz kaldığı bu anda yoldaşımızın hayat serüveni son buldu” diye belirtildi.
MLKP Kürdistan/KKÖ, açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “1992 Ankara doğumlu ve aslen Sivaslı Kürt’tür. Alevidir. Daha çocuk yaşta cinsel yöneliminin farkına varmış bir LGBTİ+’dır.
“Yani Kürt’tür, Alevidir ve LGBTİ+’dır. Ezilen ulus, ezilen mezhep ve ezilen cinsin mensubudur. Bütün bu ezilmişliğe karşı İSYAN halindedir.
“2008 yılında, liseliyken Parti’yle tanışır. 2012 yılına kadar gençlik çalışması içinde yer alır. 2012-2015 aralığında örgütsel ilişkiden uzak durur.
“Bu dönemde 19 Mayıs Üniversitesi çevre mühendisliği bölümünde öğrencidir. Bu süreçte 2014 döneminde gözaltına alınır ve burada polisin taciz ve tecavüz saldırısına uğrar.
“Örgütsüz geçirdiği tüm dönemde kapitalizme ve heteroseksizme karşı biriktirdiği kin ve öfke, Pirsûs katliamıyla büyük bir hesap sorma bilincine dönüşür. Parti’yle yeniden bağ kurar. İki hedefe odaklanır: Berçem Renas gibi yaşayacak ve Pirsûs’un katliamcılarından, tecavüzcülerden, kadınları bir cinsel metaya çeviren ve onunla pazar ilişkisi kuran bu heteroseksist egemenlikten hesap soracaktır.
“Kendi devriminin inşasının yoluna koyulur. Eski düzen yıkılacak yeni bir dünya kurulacaktır. Bu kararı onu 2016’da Rojava’ya getirir. İşgalci, sömürgeci faşist Türk devletine ve kadın düşmanı, LGBTİ+ düşmanı sıfatlarıyla da ünlü DAİŞ barbarlığına karşı mücadelede saf tutar” şeklinde bilgiler paylaştı.
Açıklamanın devamında, “İsyan yoldaş Komünist Kadın Örgütü’nün aktif militanlarındandır. Heteroseksizme karşı mücadelesi salt bir kimlik mücadelesi değil aynı zamanda bir sınıf mücadelesidir. Erkek egemenliğine karşı mücadele, sınıfsız ve cinsiyetsiz bir toplum hedefiyle komünizme bağlanmıştır. Bireysel özgürlük arayışını toplumsal özgürlük için mücadeleye dönüştürmüştür. Devrimci mücadelede LGBTİ+ olarak yaşadığı tüm sorunlara karşı mücadeleyi LGBTİ+’ların komünist öncüsü olarak göğüsleme bilincinde yer yer takatsiz kalsa da bu pozisyonda ısrarlı olmuştur.
Bulunduğu kimi mekanlarda LGBTİ+ kimliğini açık yaşayamamış ve bu dönemlerde çok zorlanmış olsa da politik görevlerin bilinci ve zorunluluğuyla hareket etmiştir. Kendinden fedakarlık yapmıştır. O, Rojava devrimi içinde devrimin tüm çelişkilerini de görmüş ve ama yine de ısrar ve kararlılıkla savunmak için bütün bedelleri ödemeyi göze almıştır. Çünkü tüm çelişki ve sınırlarına rağmen burası bir devrim toprağıdır. Cinsiyetsiz topluma açılan bir kapıdır. Bunun için ölüm pahasına savunulmalıdır.” şeklinde bilgiler aktarıldı.