İstanbul Tabip Odası, son dönemde mevsimsel virüs, influenza ve Covid19 vakalarında görülen artış ve hastanelerde yoğun bakımların dolmasına ilişkin Cağaloğlu’nda bulunan oda binasında basın toplantısı düzenledi.
Basın açıklamasını okuyan Dr. Ayşen Yavru, kış mevsimiyle artan viral/bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olguların sağlık sistemi ve yoğun bakım ünitelerinde krize yol açtığını söyledi. Acil servislere Eylül-Kasım dönemine göre Aralık ayında yüzde 50 artış olduğunu aktaran Yavru, acil, yatması gereken hastalara yatak ve özellikle yoğun bakım yatağı bulmanın olanaksız hale geldiğini söyledi.
“Alanda çalışan hekimler tarafından acil servislerde muayene kuyruklarının uzadığı, acil girişim gerektiren kırmızı alan hastaları için sedye kalmadığı, bazı hastaların yoğun bakım yatağı açılması için günlerce sedye üzerinde beklediği çaresizlikle ifade edilmektedir. Mevsim gereği enfeksiyonların artışı yanı sıra acil servislerdeki yığılmanın önemli bir nedeni poliklinik randevusu bulamayan halkın acillere akın etmesidir. Bu yığılma beraberinde şiddete de zemin hazırlamaktadır” diyen Yavru, salgın ve enfeksiyonlarla ilk mücadele yerinin birinci basamak sağlık kurumları olduğunu vurguladı.
Birinci basamağın hedeflenenin üzerinde bir nüfusa hizmet vermek zorunda bırakılması, bölge tabanlı olmaması, sevk zincirinin olmamasının salgın dönemlerinde buraların etkin kullanımını engellediğini belirten Yavru, “Sağlık hizmetlerindeki aksaklıklar, pandemi zamanını aratmayacak kadar dolan yoğun bakımlar, yoğun bakım yatağı bekleyen hastalar, bu hastaları tedavi etmek ve uygun merkez bulmak için çırpınan sağlık çalışanlarının yaşadığı güçlüklerle kendini göstermektedir” dedi.
İstanbul’da mevcut yoğun bakım yatak sayısının ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldığını dile getiren Yavru, şöyle devam etti: “Hastalıkların artması yanında yoğun bakım yataklarının yanlış kullanımı da bugün yaşanan durumu hazırlayan nedenlerdendir. Uzun yıllardır, genel durumu bozuk ağızdan beslenemeyen 80 yaş üstü ve son dönem kanser hastaları yoğun bakımlarda takip edilmek zorunda kalınmaktadır. Evde bakım, palyatif bakım, ara yoğun bakım gibi kavramların gelişmemiş olması, bu merkezlerin kurulması için yeterince kaynak ayrılmaması yoğun bakım yataklarının verimli kullanımını engellemektedir.”
Sağlıkta dönüşüm politikalarıyla doğrudan ilişkili bir başka etkenin özel hastanelerin yoğun bakım yataklarından maddi imkanı olmayan hastaların yararlanamaması olduğunu ifade eden Yavru, “Toplam yoğun bakım yatağının ancak yüzde 50’si kamu hastanelerinde bulunmaktadır. Bu tablo sağlığın ticarileşmesinin vahim sonuçlarını yeterince açıklıkla ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
Yoğun bakım yatak doluluk oranının yüzde 100’e yakın ve yaş ortalamasının 80 olduğunu ifade eden Yavru, “Sonuç olarak grip, Covid19, RSV üçlü salgınının görüldüğü bu günlerde; sağlık kuruluşlarında ve toplu taşımada maske kullanılması, hastaların izolasyonu, basamaklı sağlık hizmetinin tesis edilmesi ve yoğun bakım yataklarının yanlış kullanımının önlenmesi için Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz” dedi.