İnsan Hakları Derneği LGBTİ+ Komisyonu, yaptığı basın açıklamasıyla İstanbul Polis Müdürlüğü’ne ve İstanbul Valiliği’ne Pazar günü İstanbul’da düzenlenecek Onur Yürüyüşü için çağrı yaptı.
İnsan Hakları Derneği LGBTİ+ Komisyonu, derneğin İstanbul Şubesi’nde yaptığı açıklamada, “İstanbul Emniyet Müdürlüğüne çağrımızdır. Yürüyüş anayasal haktır. Bu nefreti durdurun, barikatları kaldırın, Onur yürüyüşüne izin verip güvenliği sağlayın” çağrısında bulundu.
İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin ise, Türkiye’nin LGBTİ+ hakların yaşam hakkını koruması gerektiğini söyledi.
Aktivistler adına basına açıklamayı okuyan Cüneyt Yılmaz, Türk Ceza Kanunu 122’ inci madde ile her türlü ayrımcılığın suç olarak değerlendirildiğini belirterek, “Oysa Türkiye Cumhuriyeti devleti, kendi iç hukukunda da Türk Ceza Kanunu 122’ inci madde ile her türlü ayrımcılığı suç olarak değerlendirmiştir. En önemlisi, anayasayla iç hukukun üzerinde kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14’üncü maddesine göre dil, din, ırk, cinsiyet gözetilerek ayrımcılık yapmak yasaktır. İç hukuk ve uluslararası hukuktaki bu düzenlemelere rağmen Türkiye Cumhuriyeti devleti, LGBTİ+ mücadelesine ve LGBTİ+ bireylere karşı açık bir ayrımcılık yaparak şiddet içeren bir dil kullanmaktadır” dedi.
‘Amirler terfi ile ödüllendirildi’
Gözaltına almaya çalıştığı kadını taciz eden amirin terfi ile ödüllendirildiğini de belirten Yılmaz, “Geçtiğimiz senelerdeki onur haftası etkinlikleri basıldı, engellendi ve gözaltı şiddetiyle sonuçlandı. Kamuoyundan da bilindiği üzere gözaltına almaya çalıştığı kadını taciz eden, tacizi kameralara kaydedilen amirler terfi ile ödüllendirildi” diye belirtti.
‘LGBTİ+ mücadelesini özgür bırakın!’
Bu mücadelenin sadece Haziran aylarında değil, Beyoğlu’nun her sokağında her saat devam ettiğini hatırlatan Cüneyt Yılmaz, şöyle devam etti:
“Engellemeye çalıştığınız şey bir ideoloji, bir siyasi parti, bir dernek değildir. LGBTİ+ ların yaşamlarıdır. Ve bu engellenebilecek bir şey değildir. LGBTİ+lara dayatmaya çalıştığınız bu yeni yaşam formu, kabul edilemez. İlkokul sıralarına kadar indirmeye çalışılan dinci-gerici politikaları güçlendirerek oluşturmaya çalıştığınız nefret odaklarına son vermelisiniz. Uygulanan bu yasaklar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin açık ihlalidir. Bu ihlal Uluslararası Mahkemelerde suç olarak görülmektedir. Derhal bu yasaklara son verip tüm sokakları LGBTİ+lara açmanız ve güvenlik sağlamanız gerekmektedir. Bizler İnsan Hakları Derneği LGBTİ+ Komisyonu olarak, 2023 yılının Onur Haftası’nda LGBTİ+ mücadelesinin yanında olduğumuzu bir kez daha dile getiriyoruz. Devleti yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz. Şiddet kullanmayın! İmzalarınıza ve iç hukukunuza uygun davranın! LGBTİ+ mücadelesini özgür bırakın!”