“12 Eylül 44 yıldır sürüyor. Karanlığa teslim olmayacağız” pankartı açılan eylemde konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 12 Eylül darbesinin sabaha karşı 03.00’te bu binadan duyurulduğunu hatırlatarak, “12 Eylül’ün bilançosu ağırdı; alelacele ve adil yargılanma ilkelerine riayet edilmeden yapılan yargılamalarla 517 kişiye idam cezası verilmiş ve 50’si infaz edilmişti; 300 kişi ‘kuşkulu’ bir şekilde ölmüş, 171 kişinin ‘işkenceden’ öldüğü belgelerle kanıtlanmış, 11 kişi gözaltında kaybedilmişti” dedi.
” İşkence ile öldürülenlerin hesabı sorulmadı”
AKP’nin darbe Anayasasında kısmi değişiklikler yaptığını ve darbeye ilişkin göstermelik yargılamalar yaptığını ifade eden Yoleri, “İşlenen insanlığa karşı suçları göz ardı eden bu göstermelik yargılamada, işkence ile öldürülenlerin hesabı sorulmadı, gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır, Mahmut Kaya, Hüseyin Morsümbül, Nurettin Öztürk, Zeki Altunbaş, Hayrettin Eren, Nurettin Yedigöl, Süleyman Cihan, Mustafa Hayrullahoğlu, Maksut Tepeli ve idam edildikten sonra bedenleri kaybedilen İlyas Has ve Veysel Güney için adalet arayışına dahi girilmedi. 12 Eylül zihniyetinin yarattığı 1990’lı yıllar kâbusu ve 12 Eylül 1994 günü Kenan Bilgin’in kaybedilmesi ile darbe arasında bir bağ kurulmadı” diye belirtti.
“Darbecilerin Cezalandırılması Gerekir”
OHAL dönemin etkilerinin halen devam ettiğini dile getiren Yoleri, kayyım uygulamalarının devam etmesini, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen Cumartesi Anneleri’ne Galatasaray Meydanı’nın yasaklanması, demokratik kurumlarının mallarının dondurulmasını örnek gösterdi. Darbelerin önlenmesi için yapılması gerekenlere değinen Yoleri, darbe kurumlarının kapatılması, darbecilerin cezalandırılması, barışın kalıcı hale gelmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Otoriterleşme yolundaki ısrarına rağmen, darbe karşıtı olduğunu söylemekten vazgeçmeyen hükümeti; 12 Eylül’e ve darbelere karşı olduğunu ispata çağırıyoruz” dedi.