Mustafa Koçak, “adil yargılanma” talebiyle Kırıklar 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde başlattığı ölüm orucunun 297’nci gününde yaşamını yitirdi.
Grup Yorum üyeleri ve Mustafa Koçak’ın durumuna dair daha önce İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşen İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Adalet Bakanlığı’na yaptıkları görüşme başvurusunun ise yanıtsız bırakıldığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı yetkililerinde, kendilerine “grevciler eylemleri bırakırsa talepleri değerlendirilecek” denildiğini aktaran Türkdoğan, “Eylemdekiler, ‘bizim taleplerimiz kabul edilirse grevi bırakırız’ demişlerdi. Devletin söylemine güvenmedikleri için kabul etmemiş ve ilk adımı devletten beklemişlerdi” diye konuştu.
“Geri dönüş olmadı”
Grup Yorum üyesi Helin Bölek’in yaşamını yitirmesi ardından bir kez daha hem Adalet Bakanlığı hem de İçişleri Bakanlığı’na görüşme başvurusunda bulunduklarını ancak hiçbir geri dönüş alamadıklarını dile getiren Türkdoğan, “Yetkililer olumlu adım atmadı. Maalesef, Mustafa’nın yaşamını yitirmesine neden olundu” dedi.
“Tek talep: Adil yargılama”
Ölüm orucu eyleminde olanların taleplerinin insani ve hukuki olduğunu ifade eden Türkdoğan, “Mustafa’nın tek talebi Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edilmesi ve verilecek raporla tahliye edilmesiydi. Mustafa ‘beni beraat ettirin’ falan dememişti. Mustafa tahliye olup, adil yargılanmak istiyordu” diye belirtti. Koçak’ın sadece bir itirafçı beyanıyla ağır cezaya mahkum edildiğini anımstan Türkdoğan, “Bu cezanın verilmesi ve Koçak’ın talebinin kabul edilmemesi insani ve hukuki değil” diye konuştu.
“Başvurulara rağmen gelişme olmadı”
Türkdoğan, “Mustafa ATK’ye sevk edilseydi, ATK onun tek başına yaşayamayacağına karar vererek, tahliyesini talep edecekti. Tıbben başka söyleyebileceği bir şey yoktu. Ama Adalet Bakanlığı bunu yapmadı. Hem Cezaevi Savcılığı’na hem de dosya Yargıtay aşamasında olduğu için avukatları Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’na başvurular yaptı. Bunlara rağmen harekete geçilmedi” şeklinde konuştu.
Türkdoğan, tepkisini şöyle dile getirdi:
“İnfaz kanunuyla mafyayı hapisten dışarı salan bu iktidar, bir gencin adil yargılanma talebini karşılamadı. Yazıklar olsun demekten başka diyecek bir şey yok. Özellikle Ergenekon davalarında 5-6 yıl hapis yatanlara seslenmek gerekiyor; çünkü onlar şu an iktidar ortağıdır. Onlarda itirafçı beyanlarıyla cezaevinde kaldılar. Aynı şey bir gencin başına geldi, kulaklarını tıkayarak, sessiz kaldılar. Bu sesi duymadıkları için bu çocuk yaşamını yitirdi. Yazıklar olsun.”