İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, her hafta düzenlediği “F Oturumu” eyleminin 664’üncüsünü İstanbul Şube binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Kocaeli-Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta ve engelli mahpus Mehmet Okur’un sağlık durumu vurgulandı. Eylemde, “Hasta mahpus Mehmet Okur serbest bırakılsın” ve “Tedavi haktır, engellenemez” yazılı pankartlar taşındı, sık sık “Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır” ve “Tedavi haktır, engellenemez” sloganları atıldı.
Açıklamayı, İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu adına Mehmet Acettin okudu. Acettin, konuşmasına bu yıl İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 76. yılına vurgu yaparak başladı. Beyannamenin, devletlerin insan haklarını korumayı taahhüt ettiğini belirten Acettin, ancak bu taahhüdün Türkiye’de “kâğıt üzerinde kaldığını” ve hak savunucularının cezalandırıldığını ifade etti. Son dönemde hak savunucularına yönelik baskılara da dikkat çeken Acettin, “Mücadele arkadaşlarımız Hatice Onaran ve Nimet Tanrıkulu hak mücadelesi verdikleri için tutuklanmış ve hala hapiste tutulmaktadırlar” dedi.
Acettin, Türkiye’de hapishanelerde ağır hasta mahpusların yaşam koşullarının giderek kötüleştiğini, birçok mahpusun sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdiğini, bazılarının ise ölüm sınırına geldiğini belirterek, bu haftaki eylemde Kocaeli-Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta mahpus Mehmet Okur’un sağlık durumuna dikkat çekti. Okur’un mesane kanseri, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve bel fıtığı gibi hastalıklarla mücadele ettiğini, sürekli ağrı çektiğini ve tedavi edilmediği takdirde yaşamını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Ayrıca, işitme kaybı nedeniyle cihaz kullandığı ve böbrek ile akciğerde tespit edilen kistlerin tedavi edilmesi gerektiği belirtildi.
Acettin, Okur’un sağlık durumunun hapishane koşullarında tedavi edilmesinin mümkün olmadığını ve bir an önce serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. Avukatının verdiği bilgiye göre, Mehmet Okur’un cezasının infazı 10 ay sonra tamamlanacak olsa da, hapishane yönetiminin “iyi hal” raporu vererek tahliyesini ertelemesi ihtimali bulunduğuna dikkat çekti. Acettin, “Okur’un, tedavi ve bakım imkanlarından yoksun bir şekilde hapiste tutulması sağlık ve yaşamına ağır tehdit oluşturmakta olup, mahpusların sağlık haklarının korunması devletin yasal sorumluluğudur” dedi.
Açıklamanın sonunda, Mehmet Okur’un bir an önce serbest bırakılması gerektiğini ve devletin, hapishanelerdeki tüm hasta mahpusların sağlık koşullarını iyileştirmek için sorumluluk alması gerektiğini yineledi.