tkpml.com’da yer alan habere göre “İbrahim Kaypakkaya, Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrim mücadelesinde sembolleşmiş önderlerimizden biridir. Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak, onun ölüm yıl dönümünde MKP’li ve TKP-ML’li yoldaşları en devrimci duygularımızla selamlıyoruz.” sözlerini kaydeden Tekin Yoldaş şöyle devam etti:
“İbrahim Kaypakkaya 68 devrimci hareketinin, Mahir Çayan ve Deniz Gezmişle beraber, direniş çizgisini temsil eden isimlerden biridir. Onun devrimci görüşleri bugün Birleşik Devrim mücadelemizde, eylemlerimizde, gerilla mücadelemizin çizgisinde, kentlerde, milis eylemlerimizde, attığımız her slogan da yaşamaya devam etmektedir. Onun görüşleri dönemi itibariyle, bugünlere uzanan bir politik ufka sahiptir.
En temelinde Kürt sorundaki politik duruşu, Kemalizm’le politik hesaplaşması, silahlı mücadele çizgisindeki ısrarı, onu bugünlere taşınan özgün bir devrimci olarak anmamızı var eden koşullardan biridir. Bizler İbrahim Kaypakkaya yoldaş şahsında, Türkiye ve Kuzey Kürdistan topraklarındaki Birleşik Devrim mücadelesinin tarihsel önemini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Bugün AKP-MHP faşist iktidarı, Kürdistan topraklarında yürüttüğü kirli savaşla, işgal politikalarıyla, Türkiye işçi-emekçilerine uyguladığı baskıyla, zulümle tıpkı İbrahim’in yaşadığı dönemdeki gibi her türlü baskıyı ve zulmü uygulamaya devam etmektedir. Bugün HBDH saflarında savaşan gerillalar, milisler, zindanlardaki yoldaşlarımız, işçi sınıfı saflarındaki yoldaşlarımız gençler, kadınlar İbrahim Kaypakkaya’nın mücadele çizgisini bugünlere taşımaktadırlar.
Bizler onların mücadelesini bugünlere taşırken, bugünün devrimci ihtiyaçları temelinde, silahlı mücadeleyi, Birleşik Devrim mücadelesi perspektifinde yeniden örgütlemekteyiz. Bu anlamıyla İbrahim yoldaşı anlamak, onun çizgisinde mücadele etmek, onun çizgisinde savaşmak demektir.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak bu mücadelenin örgütleyicisi ve yürütücüsüyüz. Elbette şunu da belirtmek istiyorum İbrahim’lerin, Denizler’in, Mahirler’in mücadelesi bugün HBDH saflarında yeniden örgütlenmektedir. Onların mücadelesi bugünün somut koşullarında yeniden anlam kazanmaktadır.
Onların mücadelesine sahip çıkmak faşizme karşı direnmekten, faşizme karşı mücadele etmekten, faşizme karşı devrimci mücadeleyi, devrimci eylemi en güçlü şekilde örgütlemekten geçmektedir. Bugün dağlardaki gerillalarımız, kentlerdeki milislerimiz, mücadelenin her alanında direnen yoldaşlarımız, onlarım mücadele anısına bağlılıklarının somut ifadesidir.
Bu yönüyle de şunu belirtmek istiyorum; Bugün Birleşik Devrim mücadelemizin tarihsel önemi bir kez daha kendini güçlü bir şekilde kendi hissettirmektedir. Dünyanın her coğrafyasında kapitalist sömürü düzeninin gerilediği, kapitalizmin krizlerinin derinleştiği tarihsel süreç içerisindeyiz.
Bu süreç içerisinde İbrahim Kaypakkaya’nın devrim iddiası, silahlı mücadele kararlılığı, 71 devrimciliğinin net olarak kendi sağından medet uman anlayışlardan kopuş iddiası bir kez daha kendisini çok güçlü bir şekilde ifade etmektedir.
Gün, mücadele etmekten, faşizme karşı savaşmaktan, Birleşik Devrim bayrağını daha güçlü yukarılara kaldırmaktan geçmektedir. İbrahimler’in, Denizler’in, Mahirler’in aziz hatırasına daha güçlü bir şekilde sahip çıkarak Birleşik Devrim bayrağını daha yukarı kaldıracağız.”