Dünya

Hrant Dink Nürnberg’de anıldı!

Almanya Nürnberg’te birçok demokratik kurumun ve Ermeni Cemaati’nin katıldığı anmaya konuşmacı olarak AGOS gazetesi eski yazı işleri müdürü Aris Nalcı katıldı. Konuşmasında Hrant Dink’in Agos gazetesi nasıl kurduğunu ve Hrant Dink’in ile ilgili anılarını anlattı.

Nürnberg: Almanya Nürnberg’te birçok demokratik kurumun ve Ermeni Cemaati’nin katıldığı anmaya konuşmacı olarak AGOS gazetesi eski yazı işleri müdürü Aris Nalcı katıldı. Konuşmasında Hrant Dink’in Agos gazetesi nasıl kurduğunu ve Hrant Dink’in ile ilgili anılarını anlattı.

Aris Nalcı, Tesadüfen bir kitaplıkta bulunan ve 20 Hınçaklı Ermeni sosyalistin 1915’te İttihatçı Hükümet’in emriyle asıldığı günlere ışık tutan  Ermenice kitabı Türkçeye çeviriyor. Kitap daha sonra Yetvart Çopuryan tarafından zenginleştirilerek ‘Beyazıtta 20 Darağacı’ adlı derlemeye dönüşüyor. Nalcı, ‘Bu kitabın Türkiye’de sosyalist mücadelenin Mustafa Suphi ile başladığı genel kanısına karşı çok daha önce Ermeni sosyalistleri Paramazların bu mücadeleyi başlattığını ispatladığını’ söyledi. Metin Ayçiçek yaptığı konuşmasında ”önce kendi içimizdeki milliyetçiliği öldürmeliyiz” dedi. Açılış konuşmasını Hrant’ın Nürnberg’li dostları adına ATİF Nürnberg’den bir konuşmacı yaptı. Katılımcıları selamlayan konuşmacı Ahparig Hrant’ı anma gününü, ırkçılığa karşı bir mevziye dönüştürdüklerini belirtirken bu mevziden Hrant’a bir rapor niteliğinde yazılan bir mektubu okudu. Mektup şu şekilde:

Sevgili Hrant, sen aramızdan ayrılalı 12 yıl oldu. Katillerin hala elini kolunu sallayarak geziyor aramızda. Üstelik daha da pervasızlaştılar. Çoğaldılar. Her dilde, her ülkede, her parlamentoda, kusura bakma hesabını soramadık. Katilleri yargılayamadık. Varolan bu ırkçı yönetimlerle bu o kadar kolay değil inan. Irkçılar ırkçıları yargılayamaz.

Senin katillerinin akrabaları buraya da geldi. Aslında zaten hiç gitmemişlerdi. Hatta seninkilerin üstadı bile diyebiliriz. AfD, Der III. Weg, NSU, Nord Kreuz adı altında grup grup sokakları gezip kimliklerimizi soruyorlar. Ülkelerimizi sattıkları bombalarla cehenneme çevirenler, bizi kendi toplumları için tehlikeli buluyorlar. NSU davasının avukatlarından Seda Başay Yıldız’a Polisin içindeki Neonaziler NSU 2.0 imzalı mektup yollamışlar: ‘çok konuşma çocuğunu keseriz’  “buradan canlı çıkma ihtimalin varken defol git domuz” demişler.

Sınır, ırk, din, dil farkı tanımayan kendi vatandaşlarını da tehdit ediyorlar. MLPD’ den Monika Ängel’in ev adresini bir nazi internet sitesinde yayınlamışlar. İki kişinin de araba tekerlerini biraz kesmişler hız yapınca ölsünler diye. Almanya’da ırkçı saldırılar nedeniyle ceza alan 467 Neonazi kayıp, geçen yılda 250 kişi kaybolmuştu. Devletin bu kadar güçlü olduğu Almanya’da nedense bu insanlar bulunamıyor.

Sen gittiğinden beri dünya daha bir tehlikeli oldu. Hepimiz güvercin tedirginliği içindeyiz. 68,5 milyon insan almış çantasını düşmüş yollara, çocukları için güvenli bir yer, bir gelecek arıyorlar. Oysa artık dünyanın hiçbir yeri,  hiç kimse için güvenli değil. Myanmarlı ırkçılar Arakanlı Müslümanları yaktılar, kadınlarına cinsel şiddet uyguladı Budist ırkçılar.

Sen gittiğinden beri bütün ülkeler cezaevine dönüştü. Ülkenin yarısı cezaevlerine yarısı da adına işyeri denen cezaevlerinde. Avusturya’da 100 yıl önce 8 saate düşen iş saatleri 12 saate çıktı. Onları yabancılardan, Müslümanlardan koruyacaklarını düşünen işçiler ÖVP’ ye bunun için oy vermemişlerdi. Şaşırdılar. Macar Viktor Orban ve Fransız Makron’da aynısını yaptı. Artık ülkemiz iş yeriyle ev arasında uzanan bir yol.

Ama yılmıyoruz. Durum iyidir. Nerde bir saldırı varsa, orda bir direniş de vardır. Türkiye’de Kürt siyasetçi Leyla Güven, ırkçılığa, baskılara, tecride karşı vücudunun son hücresine kadar direniyor. Kendi için tek bir şey istemeden. Berlin’de 250 bin, Münih’de 40 bin kişi Almanya’daki ırkçı yükselişe karşı ‘Unteilbar’ bölünemez, ‘dünya herkese yeter’ dedi. Yine Berlin’de Luxemburg, Lenin, Liebknecht anmasında on binlerce kişi yürüdü çoğu da gençlerden oluşuyordu.’ Ölüler Bizi Uyarıyor’ anıtının altına karanfiller bıraktılar. Onlarda senin gibi hep ezilenlerin yanında yer aldıkları için öldürülmüşlerdi. Fransa’da sarı yelekliler, sokakta kendi devletleri ile tanıştı. Avrupa sarıya boyandı. Herkes ırkçı ve hırsız hükümetlerine karşı sokaklarda… Sırbistan, Macaristan, Tunus, Brezilya, Bangladeş, Hindistan.

Korkmuyoruz! Bağırıyoruz! Susmuyoruz!

Senin katillerin az ama örgütlü. Biz çoğuz ama örgütsüzüz. Nedense bir türlü bir araya gelemiyoruz. Ama sokaklarda tanışmaya başladık birbirimizle. Gördük gücümüzü.. Yendik korkularımızı.. Geliyoruz.. Hrant’ın katillerinden hesap sormaya!!! Geliyoruz!!! Duyuyor musun Ahparig ayak seslerimizi?”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu