Hindistan’da Maoist güçlerin önderliğinde yürütülen Halk Savaşı’nı desteklemek amacıyla yürütülen kampanya çerçevesinde Hamburg’takonferans gerçekleştirildi.
24 Kasım’da yapılan Konferans, içerisinde Partizan’ın da yer aldığı “Hindistan’daki Halk Savaşı’nı Destekleme Komitesi” tarafından organize edildi. Hazırlıkları aylardır süren Konferansa 20’nin üzerinde ülkeden delegasyon ve temsilci katıldı. Komünist partilerden cephe örgütlenmelerine, gençlik hareketlerinden feminist örgütlere kadar çok farklı çevrelerin katıldığı konferans yaklaşık 10 saat sürdü. İtalya, Fransa, Almanya, Avusturya, Kanada, Brezilya, Afganistan, Norveç, İsveç, Tunus, Hırvatistan, Türkiye, İspanya, Peru, Nepal, İsviçre, Hindistan, Filipinler gibi çok sayıda ülkede faaliyet yürüten parti ve örgütlerin temsilcilerinin büyük çoğunluğunun gençlerden oluşması dikkat çekiciydi.
Uzun mücadele deneyimlerine sahip partilerden, yeni oluşturulmaya çalışılan partilerin temsilcilerine, “nasıl bir hareket?” sorusuna yanıt arayan gençlik örgütlenmelerine, Maoist partilerden, feminist kadın hareketleri temsilcilerine, anti-faşist oluşumlardan kitle örgütlerine kadar farklı minvalde mücadele yürüten örgütlenmelerin temsilcilerinin yer aldığı konferansa enternasyonal dayanışma ruhu hakimdi. Konferans esnasında sık sık Hindistan Halk Savaşı ile dayanışma ve “Yaşasın enternasyonal dayanışma” sloganları atıldı.
Konuşmacılar, Hindistan ve Hindistan gibi sıcak ve güçlü devrim mücadelesi yürüten ülkelerin devrim hareketlerinin aynı zamanda emperyalist dünya sistemine karşı yürütülen bir mücadele olarak görülmesi gerektiğine vurgu yaparken, Hindistan, Filipinler, Nepal ve Türkiye’de yürütülen mücadelelerin dünya devrimci hareketi için birer umut ışığı olduğunu ifade ettiler. Hindistan’da Hindistan gerici rejimi, ABD ve İsrail işbirliğinde yürütülen karşı devrim hareketine karşı Maoistlerin yürüttükleri özgürlük mücadelesinin dünya devriminin bir parçası olduğu ve bütün devrimci partilerin bu mücadeleyi kendi ülke işçi sınıfı ve halklarına anlatması gerektiğinin çok önemli olduğuna değindiler.
Bugün dünyada devrimin fırtına merkezlerinin Hindistan ve Hindistan gibi Asya, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri olduğunu hemen hemen her konuşmacı belirtirken, ama buraların devrim hareketlerinin özellikle emperyalist ülkelerdeki devrimci ve komünist hareketlerce yeterince desteklenmediği gibi bir gerçekle karşı karşıya olunduğu da dile getirildi. Bu durumun değişmesinin tüm devrimci, anti-faşist ve komünist parti ve hareketlerinin acil görevleri arasında yer aldığına inandıklarını belirten kimi örgüt temsilcileri, bunun için tüm güçleriyle çalışacakları sözünü verdiler.
Bugün dünya komünist hareketinin en önemli ihtiyaçlarından birinin komünistlerin enternasyonal birliği olduğuna vurgu yapılan konferansa katılan kimi komünist parti temsilcileri bunun için başlatılan girişimlerin hızlandırılması gerektiğini belirtiler.
Türkiye’den TKP/ML ve MKP temsilcileri de konferansta birer konuşma yaptılar. TKP/ML temsilcisi emperyalizm Hindistan’a duyduğu ilgininin nedenlerine değindikten sonra 2009’da ABD, İsrail ve Hindistan devletinin ortak planı olarak başlatılan “Yeşil Av” operasyonu ve bu operasyon sonrasında Hindistan’daki devrimci mücadelenin durumunu anlattı.
“Yeşil Av” operasyonun yüz binlerce asker, polis ve paramiliter gücün katılımı ile yapıldığını ve Hindistan Komünist Partisi- Maoist’in önemli sayıda kadro, militan ve savaşçısını yitirdiği ya da tutsak verdiği, yine Merkez Komite üyelerinin 3’te 1’ini şehit ya da tutsak vermesine rağmen halk savaşının gerilemediği, tersine daha da güçlenerek etki alanını genişlettiği bilgisini verdi.
Bugün Hindistan’daki Halk Savaşının gelişme göstermesinin en önemli nedenlerinden birinin Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’in sağlam ideolojik duruşuyken, diğer nedenin ise sağlam kitle ilişkileri olduğuna vurgu yaptı. Dünya komünist hareketinin, özelde de Maoist hareketin uluslararası bir oluşuma ihtiyacı olduğunu belirten temsilci, bu oluşumun önemli bileşenlerinden birinin sağlam ideolojik duruşu ve mücadelesini ulaştırdığı aşama açısından Hindistan Komünist Partisi (Maoist) olduğunu da sözlerine ekledi.
Konferans Hindistan’daki Halk Savaşı’na başarı dilekleri ve aynı zamanda dayanışmayı daha da büyütme beklentilerinin belirtildiği kapanış konuşmasıyla son buldu.