CRPF (Merkezi Yedek Polis Gücü)’nün 2 Şubat’ta Maoist gerillalarla yaşanan bir çatışmada 13 Maoist’i öldürdüklerine dair açıklamanın ardından Devrimci Öğrenciler Cephesi, çatışma adı altında yaşanan sivil katliamı ve tecavüzü aktardı ve herkesi “Hindistan’ın çeşitli kabile bölgelerinde devrimci halk tarafından yürütülen antiemperyalist anti-feodal mücadeleye karşı işlenen tecavüz ve cinayetleri de içeren bu insanlık dışı, antidemokratik askeri saldırıyı protesto etmeye” çağırdı.
Bu yılın üç aylık döneminde 30’dan fazla köylünün devlet güçleri tarafından katledildiğini söyleyen Devrimci Öğrenciler Cephesi, “Soykırımcı Brahmanist Hindutva faşisti RSS-BJP, Chhattisgarh eyalet hükümetinde iktidara geldiğinden bu yana, son otuz yıldır devam eden Maoist hareketin bastırılması adına kabile halkına yönelik savaş ve soykırımı hızlandırdı. Madencilik şirketlerinin efendilerini yatıştırmak için, bu yılın başından beri, BJP hükümeti tarafından IG Sundarraj liderliğinde binlerce paramiliter güç ve paralı milis, devrimci kitlelerin önderlik ettiği su, orman, toprak ve onurunun korunması mücadelesini yok etmek için Chhattisgarh’ın kabile köylerinde konuşlandırıldı” dedi.
Devrimci Öğrenci Cephesi, 2 Şubat’ta yaşananlara dair ise şu bilgileri verdi:
Geçtiğimiz Şubat ayında tecavüzcü ve savaş suçlusu CRPF [Central Reserve Police Force- Merkezi Yedek Polis Gücü -ÇN] subayları büyük bir heyecanla “Maocuların istila ettiği bir köyde” 8-9 saat süren şiddetli bir silahlı çatışmada 13 Maocuyu ortadan kaldırdıklarını ve hiçbirinin yaralanmadığını duyurdu.
Bastar’ın önde gelen insan hakları aktivisti Bela Bhatia, devletin katil güçlerinin Maoistleri bastırma kampanyasındaki “başarı”sının maskesini düşürdü. Gerçekleri ortaya koyan raporunu medyaya sundu ve patolojik yalancı P. Sundarraj da dahil olmak üzere CRPF yetkilileri tarafından Maoistlerle “sahte çatışma” ve 13 Maoist’in öldürülmesi hikâyesinin tamamen yalan olduğunu açıkça belirtti. Bu 13 kişiden sadece üç silahlı Maoist militanın CRPF ve milis güçleriyle silahlı çatışmaya girdiğini söyledi. Beş silahsız Maoist siyasi aktivist ise polis tarafından alındı ve köylülerin önünde vurularak öldürüldü. Köylüler ayrıca bir kadın siyasi eylemcinin vurularak öldürülmeden önce soyulduğunu ve cinsel saldırıya uğradığını bildirdi. Ayrıca, Nendra köyünden bir kabile reisi de evinden alınarak tecavüze uğramış ve CRPF’nin zebanileri tarafından vurularak öldürülmüştür. CRPF, bu “sahte çatışma” yalanının arkasında beş köylüyü katletti ve onları silahlı Maoist olarak ilan ettiler.”
Devrimci Öğrenci Cephesi, Hindistan’ın sözde en demokratik eyaleti Chattisgarh’ın başkanının bir Adivasi kadını olduğunu ancak Adivasilere yönelik acımasız, insanlık dışı işkence, tecavüz ve soykırım konusunda sessiz kalmakla da yetinmeyip, aynı zamanda bugün onların (Adivasi başkanın) liderliğinde Adivasilerin suları, ormanları, toprakları ve onurları ellerinden alındığına dikkat çekti.
Devrimci Öğrenci Cephesi, bu katliam ve tecavüzlerin altında yatan politik ve ekonomik hedefleri ise şu şekilde açıkladı:
“Kongre hükümeti tarafından kabilelerin topraklarını büyük yerli ve yabancı maden şirketlerine devretmek için başlatılan Yeşil Av Operasyonu, bugün BJP hükümeti döneminde SAMADHAN Prahar Kagar Operasyonu adı altında daha acımasız, saldırgan ve ölümcül bir şekil aldı. Yüksek Mahkeme Salwa Judum’un [Toplu Av -ÇN] sonlandırılmasını emrettiğinde, devlet Salwa Judum’un tecavüzcü ve katillerine idari tanınma vererek SPO, DRG, Bastar Fighters gibi çeteleri yarattı.
Bu olay, yarı-feodal yarı-sömürge Hindistan devletinin ve onun emperyalist efendilerinin hükümetinde seçimler yoluyla ne kadar değişiklik olursa olsun, kitlelerin sömürülmesinde, yönetilmesinde, yağmalanmasında köklü bir değişiklik olmadığını bir kez daha açıkça ortaya koyuyor. Devrimci Öğrenciler Cephesi adına bu olayı şiddetle kınıyor ve tüm ilerici, demokrat ve sol güçleri ve bireyleri, savaş suçlusu Brahmanist Hindu Faşist RSS BJP tarafından Chhattisgarh da dahil olmak üzere Hindistan’ın çeşitli kabile bölgelerinde devrimci halk tarafından yürütülen antiemperyalist anti-feodal mücadeleye karşı işlenen tecavüz ve cinayetleri de içeren bu insanlık dışı, antidemokratik askeri saldırıyı protesto etmeye çağırıyoruz.”