Hesekê Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan sınır ili. Irak ve Türkiye sınırı olan il, güneyde Deyr Ez Zor, batıda ise Rakka ile komşu. Hesekê ve Nisebîn’in hemen karşısına düşen Qamişlo ve Ceylanpınar ile komşu Serekaniye bölgenin en önemli merkezleri. Arap, Kürt, Süryani ve Ermenilerin yoğunluklu olarak yaşadığı Hesekê yaklaşık 1,3 milyonluk nüfusa sahip…
Hesekê’nin diğer bir önemli özelliği de Arap Baharı olarak adlandırılan ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika’da domino etkisi yaratan sürecin başlangıcı olarak kabul edilen Tunuslu Muhammed Bouzzazi’nin kendini yakması benzeri bir durumun yaşanması ile Suriye’de isyanın ilk fitilinin alevlendiği yer olması…
Hesekê, bugünlerde yeniden çatışmaların merkezi haline gelmiş durumda. Türkiye’de burjuva medyanın “rejim ve PKK çatışıyor, halk kaçıyor” şeklinde yansıttığı çatışmalar, aslında tam olarak Suriye iç savaşında emperyalist devletlerin ve bunların uşaklarının bugünkü işbirliklerinin fotoğrafını sunuyor. YPG-YPJ ve bölgedeki önemli askeri güçlerden olan Asayiş’e karşı Suriye’nin rejim güçlerinin yanı sıra İran Hizbullah’ına bağlı çeteler de saldırıda aktif bir şekilde yer alıyor. Şimdiye kadar onlarca Asayiş savaşçısı ve halktan insan bu saldırılarda katledilirken, çatışmalarda ağır kayıp veren taraf ise Suriye rejim güçleri ve onlarla birlikte hareket edenler oldu.
Burası geçtiğimiz yıl yer yer rejim güçleri ve Kürt güçlerinin yönelimi sonucu DAİŞ çetelerinden arındırılmış, belli bölgelerinde rejim güçleri hakimiyet oluştururken; Kürt, Arap, Ermeni ve Süryanilerden oluşan Asayiş birimleri ve yer yer de YPG/YPJ güçleri de belli bölgelerin güvenliğini almış durumdaydı. DAİŞ’in temizlenmesinin ardından bölgede demokratik halk meclisleri oluşturulmuş ve yaşam kısmen normale döndürülmüştü. Ancak bu normale dönüş ve çetelerden arınma durumunda rejim güçlerinin karnesi pek de parlak değildi.
Bu konuda YPG Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada bu durum şu şekilde konu ediniyor: “Baas rejimi çaresizlik içerisinde Türkdevletinin dili ile konuşmaktadır. Bu nedenleKürdistani tüm güçlere karşı ithamlarda bulunmaktadır.Güçlerimizin bağımsız olarak mücadeleettiği ve herhangi bir grup ve kişiye bağlıolmadığımız bilinmektedir. DAİŞ çetelerinin Hesekê’dekiişgali esnasında, rejim güçleri ve işbirlikçilerikenti ve kente bağlı köyleri çetelereteslim edilmesinde büyük rol sahibi olmuşlardı.Tüm Hesekê halkı, rejim güçleri ve rejimin çetegruplarının bu faaliyetlerine tanıktır.”
Baki olan düşmanlık…
Rejim güçlerinin halkı DAİŞ’e bırakmak suretiyle kaçtığı birçok mahalleye yeniden hakim olmak istemesi, Minbîc hamlesinin başarısından duyulan endişe bugün Hesekê’de Türkiye, İran ve Suriye rejim güçlerini biraraya getirmiş durumdadır. Suriye’de güç dengeleri çıkarları doğrultusunda sürekli değişse de değişmeyen tek şey; Rojava’dan esen direniş rüzgarına olan düşmanlıktır. Ortadoğu halkının DAİŞ’e karşı emperyalist güçlerin ya da onların uşaklarına değil devrim ve demokrasiye ihtiyacı olduğu ve bunun da mümkün olduğunun umuduna olan düşmanlıktır baki olan…
