HDP Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma katliamının 6. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “6 yıl önce Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti, 301 işçinin canını yitirdiği Soma’da yaşandı. Soma Holding’e ait maden ocağında 13 Mayıs 2014’te çıkan yangın sonucu madende bulunan 800’e yakın işçi mahsur kaldı. İş cinayetinde 301 madenci hayatını kaybederken, 486 işçi ise yaralandı” denildi.
Soma’daki katliamın üstünden 6 yıl geçmesine rağmen iş cinayetleri ülke gündeminin en ciddi ve neticeleri itibariyle en can alıcı sorunu olmayı sürdürdüğü ifade edilen açıklamada,
“Denetimsizlik, tedbirsizlik, işverenlerin cezai sorumsuzluklarıyla birleşince iş cinayetlerindeki artışa da sebep olmaktadır. Mahkemelerin işverenden yana olan tutumu iş cinayetlerine meşruluk kazandırmakta, işveren ve şirket menfaatleri insan yaşamından üstün tutulmaktadır.
AKP iktidarı tarafından ‘fıtrat’ olarak nitelendirilen işçi cinayetlerine karşı önlem almak şöyle dursun, Soma’nın şu anda hükümlü olan failleri de yandaşlar için af yasası olarak çıkarılan ‘infaz’ yasasıyla ödüllendirilip önümüzdeki aylarda serbest kalmalarının önü açıldı” diye belirtildi.
Bir avuç maden sermayedarının çıkarları için madenlerin kara deliklerinde bedenleri kömürleştirilen işçiler, acıyla kavrulan aileler, madenden sağ kurtulanların yaşadığı sarsıntılar, yıllarca süren duruşmalar, bir katliamı basit bir iş kazası olarak nitelendirmeler, AKP iktidarının sermayeyi koruyan politikalarının sonuçları olduğu vurgulanan açıklamada, “İş cinayetleri aynı zamanda AKP’nin temsil ettiği sistemin dayattığı bir sonuçtur. İSİG Meclisi verilerine göre AKP döneminde 22 binden fazla işçinin hayatını kaybetmiş olması bunun kanıtıdır” diye kaydedildi.
Soma katliamının, hileli taşeronluk düzenlemesi olan rödovans (kiralama) sisteminin de bir sonucu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Burada yaşanan facianın sebebi, madenciliği, mühendisliğin bilim ve tekniğinden uzaklaştıran ve mühendisi işverenin insafına bırakan yanlış madencilik politikalarıdır” denildi.
Ekonomik kriz derinleşirken iş cinayetlerinde ciddi bir artış yaşanıyor. Koronavirüs salgını nedeniyle yapılan “Evde kal” çağrılarının işçileri teğet geçtiğini, üretimin devamı uğruna işçilerin ve emekçiler ölüme terk edildiğini, iş cinayetlerine bir de salgın tehdidi eklendiğini ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Madencilik işkolunda örgütlü olan sendikaların talepleri dikkate alınmalı; önlemler, düzenlemeler, denetimler, sendikalar ve meslek örgütleriyle birlikte yapılmalıdır. Zorunlu çalışma gerektirmeyen bütün madenlerde üretime ara verilmelidir. İşçilerin, hak kaybı yaşanmaksızın geçimleri güvence altına alınmalıdır.
İşten atma yasaklanmalıdır. Zorunlu çalışma yapılan madenlerde, salgın koşullarına göre 3 vardiya sistemi değiştirilmeli, 5-6 vardiya biçiminde düzenleme yapılmalıdır. Koruyucu ekipmanlar kısıtlama yapılmaksızın karşılanmalıdır. İşçilere, ailelerine bulaştırma riskinden dolayı koruyucu ekipman gideri ödenmelidir1 denildi.
Açıklamanın devamında, “Bir kez daha Soma’da yitirdiğimiz 301 madenci canımızı saygıyla anıyor; emeğin özgürleşmesi, iş cinayetlerinin son bulması için mücadelemizi yükseltiyoruz. Bütün emekçileri de dayanışma ve işbirliğini geliştirmeye çağırıyoruz.”