Bursa: Bursa Kadın Platformu, kadın katliamlarının, tacizlerinin, tecavüzlerin ve sömürü baskısının her gün artığı bu sistemde, 25 Kasım vesilesiyle gerçekleştirildiği yürüyüş eylemiyle, erkek egemen sistemi protesto ederek, kadın dayanışmasını büyütmeye çağırdı.
Bursa Kadın Platformu çağırısıyla toplanan onlarca kadın, “Hayatımızdan, haklarımızdan ve düşlerimizden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart açtı. “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susma haykır OHAL’e hayır”, “AKP yasanı al başına çal”, “taciz, tecavüz, şiddete hayır”, “Jin jiyan azadî” vb. slogan, alkış ve zılgıtlarla Orhan Gazi Parkına yürüdü. Burada Bursa Kadın Platformu adına Seyhan Özdamaryiğit basın açıklamasını okudu. Özdamaryiğit, “Mirabel kardeşler 25 Kasım’da Dominik Cumhuriyetinde özgürlük için verdikleri mücadelede, rejim güçleri tarafından tecavüz edilerek katledildiler” diyerek “Ülkemizde 2017 Kasıma kadar; 240 kadın öldürüldü, 246 kadın cinsel şiddete uğradı, 21 bin kadın emekçi KHK’larla haksız, hukuksuz şekilde işsiz bırakıldı. İşine geri dönmek için açlık grevi yapan Nuriye Gülmen cezaevinde. Tecavüzcülere af çıkarmak isterken kadın milletvekilleri, belediye eş başkanları, siyasetçiler ve hak savunucuları hapse atılıyor. Daha dün Bursa’da 9 kadın sosyal medya paylaşımları bahanesiyle gözaltına alındı” dedi.
İfade özgürlüğümüze ve sokaklara sahip çıkıyoruz
Özdamaryiğit konuşmasının devamında ise “Biz kadınlar, darbeyle mücadele adı altında toplumsal muhalefete yönelik başlatılan susturma, korkuya esir etme, biat ettirme politikalarına, kamunun piyasacı, tekçi, mezhepçi ve cinsiyetçi biçimde yeniden yapılandırılarak, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmayla kadın emeğinin sömürülmesine, gazetecisinden akademisyenine, seçilmiş milletvekilinden belediye başkanlarına, siyasetçisinden sendikacısına, muhalif kadınlara dönük geliştirilen baskı, gözaltı ve tutuklamalara, haksız tahrik indirimleriyle, rıza yaşını 12’ye düşüren yasalara, tacizi, tecavüzü ve kadın cinayetlerini meşrulaştıran erkek yargıya, kürtajı fiilen yasaklayan, çocuk yaşta evliliği ve çok çocuk doğurmayı teşvik eden yasal düzenlemelerle kadın bedenini denetim altında tutmayı hedefleyen siyasal anlayışa, Cinsel işkence, çıplak arama gibi yöntemlerle gözaltında ve cezaevinde tutuklu kadınlara dönük geliştirilen cinsiyetçi, düşmanca uygulamalara, Laiklik ve eşitlik ilkesine aykırı, çocuk istismarını artıracak olan müftülüklere nikah yetkisi veren yasanıza, ne giyeceğimizden, ne söyleyeceğimize, hatta nasıl öleceğimize karar veren tek adamlık siyasetine, hayatımızı zapturapt altına almak isteyen OHAL’e ve KHK’lere karsı; ifade özgürlüğümüze ve sokaklara sahip çıkıyoruz!” dedi.
Özdamaryiğit son olarak, “Susmadık, susmayacağız, itaat etmeyeceğiz. Hayatımızdan, haklarımızdan ve düşlerimizden vaz geçmeyeceğiz” dedi.