AKP sürecinde daha da zenginleşen kesim için, kentin değerlenen yerlerini ele geçirme çabası olarak karşımıza çıkan rant saldırılarına bir yenisi daha eklendi. İstanbul’da Topkapı Nakliyeciler Sitesi’nin bulunduğu alan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Akzirve Gayrimenkul ortaklığı ile bir gece yarısı yıkım saldırısına uğradı, yüzlerce işçinin çalıştığı siteyi yıkılarak işçiler işsizliğe mahkum edildi. İstanbul Nakliyat Ambarları İşletme Kooperatifi (NAKO) ve Akzirve ile ortak bir mutabakat üzerine gerçekleşecek olan bir yıkım varsa da, bu durum yeni bir ambar alanının inşa edilmesi sonrası olarak kararlaştırılmış ama sonuç böyle olmamıştı.
Verilen sözler işçilerin direnişiyle hatırlandı!
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Akzirve Gayrimenkul ve Yatırım ile İBB’nin bu kandırmacası sonrası 5 Ocak’tan itibaren sitede yıkıma karşı direnen işçilere polis saldırdı. Gaz bombaları, plastik mermilerle işçileri yerde sürükleyerek saldıran polis, 5 işçiyi gözaltına almıştı. Nakliyat-İş’in örgütlü bulunduğu sitede, işçiler ve sendika ortak hareket ederek, hem İBB hem de AK Zirve önünde basın açıklamaları ile “Yeni bir nakliyeciler sitesi yapılmadan buradan çıkma olmayacaktır. Ekmeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak en doğal ve meşru hakkımızdır. Zeytinburnu Nakliyeciler Sitesi’nde binlerce işçinin ekmeği ve geleceği söz konusudur. Üç-beş tane rant sevdalısının buranın rantı için binlerce insanın ekmeği ve geleceği ile oynanmasına izin vermeyeceğiz. Sermayedarların para gücü buna yetmez. Yeni bir nakliyeciler sitesi yapılmadan buradan çıkma olmayacaktır. Ekmeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak en doğal ve meşru hakkımızdır. İşimizi, ekmeğimizi, ranta kurban ettirmeyeceğiz” dedi.
Yüzlerce işçinin birlikte hareket etmesi sonrası Akzirve Gayrimenkul, direniş karşısında geri adım atarak, NAKO, NAK-İŞ ve Nakliyat-İş Sendikası’nın da katıldığı toplantıda Hadımköy Ömerli Köyü’nde bulunan “Burak Alüminyum Eski Fabrika” arsasında geçici nakliyeciler sitesi yapılması kararı aldı. Varılan anlaşma ile birlikte Ömerli Köyü’nde yapılacak olan site bir ay içerisinde tamamlanarak faaliyet geçecek. Site yapımına 13 Ocak itibari ile başlandı. Site yapımının hem geçici hem de kalıcı olarak yapılacak olan sitelerin tüm yapım masrafları Akzirve Gayrimenkul tarafından karşılanacak.
“Riskli alan”dan gelen rant
Topkapı Nakliyeciler Sitesi için 2017 yılında bu alanın riskli bölge olduğuna dair Bakanlar Kurulu tarafından karar alındı ve resmi gazetede yayınlandı. Buna istinaden 2017 Ekim’de yıkım ruhsatı alındı. Akzirve riskli bölge olarak tanımlanan bir yeri neden kamulaştırsın?
Birincisi ambarcılık sektörünün merkezi olan Topkapı Nakliyeciler Sitesi işlevsiz hale getirilmeye çalışılıyor. Neredeyse bütün illere ilaç, boya gibi birçok malzemenin buradan dağıtıldığı, dolayısıyla nakliye sektörü sermayesinin burada parçalandığı bir durumda burası yıkılıp tasfiye edilerek, emperyalist-kapitalist tekellere peşkeş çekiliyor. Yani mesele tek başına işçilerin işlerinden edilmesi ve işsizler ordusunun büyütülmesi değil. İkincisi ise şehrin tam göbeğinde yer alan Nakliyeciler Sitesi’nin yıkılarak, buranın yaratılan yeni zenginlerin yerleşim yeri olarak kullanılmak üzere dizayn edilmek istenmesi. Yani zenginlerin tercih listesinde ilk sırada olması.
“Rant olmadan hayat olmaz!”
Haliyle ikinci başlıkta “riskli alan” olarak Bakanlar Kurulu’nca onaylanmış bir yer iken Akzirve Gayrimenkul inşaat izni almışsa kazancı ne olacak? Burada Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin “Arkadaş… rant olmadan hayat olmaz” sözlerini belirtmek doğru olur düşüncesindeyiz. Bu durumun bir benzeri 2014 yılında Zincirlikuyu’da inşa edilen Çiftçi Towers’ta yaşanmıştı.
Boğaziçi Kanunu’na göre en fazla 15 metre yüksekliğinde 5 katlı konut alanı inşa etme hakkına sahip olan proje sahiplerinin 46’şar katlı iki rezidans kulesi inşa ettiği ortaya çıkmıştı. 228 dairenin yer alacağı 180 metre yüksekliğindeki kulelerin altında ise yine yasalar ve imar planları yok sayılarak neredeyse parselinin tamamına 10 bodrum katı inşa edildiği ve bu alanın bir bölümünün alışveriş merkezi yapılacağı tespit edilmişti.
Yani Akzirve yıkımı gerçekleştirmek için bölgenin “riskli alan” olarak tanımlanmasını sağlamış, kule ya da kuleler için temel atma planlarını hazırlama kaygısına düşmüştür. Böylelikle Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz bu şehre ihanet ettik. Hâlâ da ediyoruz” sözlerine ne denli riayet ettiklerini ve bu ihanetlerinin aslında onların varlık sebebi olduğunu görmek mümkün!