Ankara: Hacettepe Üniversitesi’nde Öğrenci Temsilciler Konseyi’nin düzenlediği okul gezilerinden ve şenliklerden gelen gelirleri kendilerine aldıkları ortaya çıktı. ÖTK ise yaptığı açıklamada bu durumu yalanladı. Son bir haftadır gerek sosyal medyada gerekse kampüsler içerisinde konuşulan bu olayla ilgili Hacettepe Üniversitesi’nden bir öğrencinin bizlere göndermiş olduğu yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
Üniversitelerde bahar şenlikleri adıyla düzenlenen etkinlikler neye hizmet ediyor? Bu ülkede geleceğin ‘yöneticileri’ olacak olan bugünün üniversite öğrencilerini, ‘vur patlasın çal oynasın’ diyerek sorunlardan uzaklaştırmayı, sorunları görmemeyi sağlamayı amaçlaştırdıkları açıktır.
Üniversitelerde Öğrenci Temsilciler Konseyi tarafından düzenlenen üniversite şenliklerinde ÖTK’nın üniversiteleri ne kadar da temsil ettiği her şenlikte tescillenmiş oluyor ve bugün üniversite öğrencilerini ‘temsil eden’ ÖTK gerçekten de ileride bu ülkeyi çok iyi yönetecektir, buna hiç şüphe yok.
Hacettepe Öğrenci Temsilciler Facebook sayfasında Öğrenci temsilciler Konseyinde olduğunu belirten bir kişinin Hacettepe bahar şenliklerine katılacak olan 50 Cent grubunun neden iptal olduğunu açıklarken konser paralarının ÖTK tarafından paylaşıldığını belirtmesi skandal gibi bir olay. ÖTK yönetiminden olduğunu belirten bu kişinin paylaşımından yarım saat sonra facebook sayfasına ulaşım engellendi. Konuşan kişinin facebook sayfasına yazdıklarını aynı şekilde sizlerle paylaşıyorum. İşte 50 Cent konseri neden iptal olmuş?
“Hacettepeliler, Bu yazıyı vicdanını daha fazla dizginleyemeyen bir Hacettepe ÖTK Yönetim Kurulu üyesi olarak yazma ihtiyacı hissettim. 50 Cent ismi ilk telafuz edildiğinde de Hacettepe şenliklerinin biletlerden para kazanılan ve kar edilen bir organizasyon değil, öğrenciye maddi yük binmeksizin öğrenciyi eğlendiren bir festival olması gerektiğini savunan kişiydim. Fakat içimizdeki gözünü para bürümüş canavarı bir türlü yenemedik (belki ben de dâhil). Hacettepe veya hiçbir üniversitenin şenliğinde biçilmemiş bir fiyatla biletleri 30 TL’den satışa çıkardık (normalde en fazla 10 TL olur), gece-gündüz sponsor gezdik, anlaşmalar imzaladık, yemek stantlarını yüksek fiyatlara sattık. Daha bilet paralarını tahsil etmeye başlamadan, şu an için 138.000 TL kara geçmişken, 50 Cent 26.000 TL ek ücret talep etti diye anlaşmayı feshettik. Sadece 50 Cent için bunca bilet almış insanı mağdur ettik. Biz neyi amaçladık? Biz temsilciydik, tüccar veya organizatör değildik ki. Biz öğrenciler için mi çalışıyorduk, cebimizi doldurmak için mi? İşte son günlerde bu sorunun cevabını vermek benim için artık tahammül edilemez bir vicdan muhasebesiydi. Buradan hakları bize geçmiş olan tüm arkadaşlarımızdan bizleri affetmelerini diliyorum çünkü bir diğer mesele ÖTK gezileridir. Bize gezilerimizde 10’ar tane otobüsü, hem İstanbul hem de Çanakkale Gezisi için üniversitemiz ücretsiz tahsis etti. Ayrıca oralarda yiyeceğimiz ve içeceğimiz her şeyi yine üniversitemiz kumanyalar halinde SKS’den ücretsiz olarak karşılattı. Ama biz, hiçbir masrafımız olmadığı halde İstanbul Gezisi için kişi başı 30 TL, Çanakkale Gezisi için kişi başı 75 TL para topladık. Bu da toplamda 30.000 TL’ye yakın bir kar yaptı ve bu parayı yönetim kurulunda paylaştık. Tabi bazen araba kiraladık, batıya tatile gittik buralardaki masraflarımızı da buralardan karşıladık. Kendimize edindiğimiz felsefe ise, Başkanımız Şenol’un bize öğütlediği “Biz arkadaşlarımız için çok çalışıyoruz, çok koşturuyoruz. Elbet bunun bir karşılığı olacak. Bu parayı paylaşmak bizim hakkımız” vicdan rahatlatmasıydı. Bunlar size şaka gibi geliyor olabilir ama maalesef Hacettepe Tarihi’nde ilk defa bu üniversite yönetiminde; ÖTK’nın bütçesi, gelir-gider’in ne olduğu hiç sorgulanmadı. Rektörlük bunu iyi niyetli olarak, bize güvendiği için böyle yaptı ama biz hayatımızda görmediğimiz kadar parayı bir arada görünce (kendim de dâhil) değiştik. Daha söylemek istediğim çok şey var ama buraya sığdırmam mümkün değil. Biz binlerce arkadaşımızın hakkını yedik. Ve bunun hesabını nasıl vereceğimizi hiç bilmiyorum. Bu yazıyı yazma gereğini hissettiğim, bardağı taşıran son damla şu diyalogdu:
Yön. Kurulu Üyesi: “Başkanım, bu kadar insan 50 Cent için bilet aldı. Zaten şu anda bile 150.000 TL’ye yakın karımız var. 26.000 için sözleşmeyi feshetmemiz mantıklı mı? İnsanlara ne diyeceğiz?”
Başkan: “Beni o biletleri alanlar ilgilendirmiyor, ben kendimi ve sizleri düşünüyorum. Hepimiz Ocak ayından beri koşturuyoruz, bu paralar alnımızın teri. O paradan 26 TL bile eksiltemeyiz.”
Belki bu yazıdan sonra ihraç edileceğim. Belki yönetim, internete üç beş belge koyup insanları kandırarak ispat etmiş olacak ve bir anda beni ifşa edip yalancı yapacaklar (Zaten her şeyi kılıfına uygun ve açık vermeyecek şekilde yaptık). Belki de umurlarında bile olmadan kazandıkları paraya bakacaklar. Bunları tam olarak kestiremiyorum ama benim şimdi biraz da olsa içim rahat. Durum budur Hacettepe, işte biz bunları yaptık…”
Hacettepe’den bir öğrenci