Gülsuyu: Gülsuyu ve Gülensu Mahallesi’nde yaşanan çete saldırılarında mahallelerin son durumu hakkında güncelleme yapmak devrimci demokrat basını ve kamuoyunu bilgilendirmek devrimci bir görevdir.
Gülsuyu Mahallesi’nde aylar önce devrimci kurumlara ve kişilere yapılan saldırılar sonucunda onlarca devrimci ve mahalleli polis destekli çeteler tarafından vurularak yaralanmış, sakat kalmış Halk Cepheli Hasan Ferit Gedik katledilmişti. Devletin katil polisleri Gülsuyu’nda olağan üstü bir durum yaratarak göstermelik bir şekilde çetelere operasyon yaparak bunları tutuklamış ve asıl operasyonu yaparak çete saldırılarında yaralan devrimcileri, devrimci kurumları ve evleri basarak 34 kişiyi gözaltına almış 19 devrimciyi de tutuklamıştı. Devrimciler şu an hapishanelerde ne zaman mahkemeye çıkacağı belli olmaksızın tutsak edilirken, devletin katil polisleri tarafından gözaltına alınıp tutuklanan çetelerin hepsi bir bir serbest bırakıldı ve bırakılmaya devam etmekte.
Gülsuyu Mahallesi ve Gülensu Mahallesi’nde halka ve devrimcilere, çete saldırıları ve tehditleri hız kesmeden devam ediyor. Mahalle gençlerinin yolunu arabalarıyla çevirerek “siz devrimci misiniz?” diyerek devrimcilere cinsiyetçi küfürler savuruluyor, mahallenin merkezi yerlerinde sağa-sola ateş ederek halka korku kaygı salmaya çalışıyor.
En son 11 Ocak günü akşam Gülensu Mahallesi Battalgazi Sokak’ta Özgür Gelecek gazetesi dağıtan devrimcilerin üzerlerine camları siyah filmli, gri renkli cornet tipi bir araç sürülerek saldırı yapıldı. Bu saldırıda devrimciler yara almadan kurtulmuştur. Yine 10 Ocak günü Gülsuyu Mahallesi cem evi bölgesinde Yürüyüş dergisi dağıtan bir devrimciye çeteler tarafından fiziki saldırı yapılıp burnu kırılarak, ağır yaralı duruma getirilmiştir. Yaşanan bu saldırılar ne ilk ne de son olacaktır.
Gülensu ve Gülsuyu Mahalleleri’nde yaşanan bu polis destekli çete saldırılarında çetelerin kolu kanadı olan katil polis, her zamanki gibi çetelerinin güvenliğini alarak saldırı emirlerini vermeye devam ediyor. Devrimcilere ve halktan insanlara yapılan ve yapılacak bütün saldırıların esas sorumlusu polis ve devlet olacağını bir kez daha buradan dile getiriyoruz.
Bu iki mahallede aynı zamanda polisin ajanlaştırma politikasıyla çalışmalar yaptığını da biliyoruz. Anlaşılan o ki mahallenin dört bir yanında var olan mobese kameralarıyla yeterli bilgi alamıyorlar ve asıl mobil izlemeyi insanları ajanlaştırarak yapmaya çalışıyorlar. Heykel Meydanında zırhlı araçlarıyla bekleyen polise mahalle halkı yabancı değil. “19 Aralık hapishaneler katliamları” döneminde devrimcilerin öldürülmesine karşı ayaklanan Gülsuyu halkının karşısına bundan 13 yıl önce yine bu şekilde dikilmişlerdi. Polis ne zaman mahallede seyyar karakol oluşturduysa işte o zaman yeni ajanlaştırmalar, küçük büyük mafyalar ve çeteler ortaya çıkmıştır.
Polis-çete işbirliği ajanlaştırmaya ve yapılan saldırılara geçit vermeyeceğiz. Gülsuyu ve Gülensu halkının haklı ve örgütlü mücadelesi, devrimcilere ve halka yapılan-yapılacak saldırılarda karşılarına dikilecektir.
Gülsuyu’ndan bir Partizan okuru