Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2025 asgari ücret oranını 22 bin 104 Türk Lirası olarak belirlediğini duyurdu.
Duyurulması itibariyle asgari ücret oranına hem sosyal medyadan hem de sokaklardan büyük tepki yağdı. İşçi Emekçi Birliği de asgari ücret zammını protesto etmek için Şişli Cevahir AVM önünde bir araya geldi.
İşçi Emekçi Birliği (İEB) adına açıklamayı sözcüsü Kutay Soybil okudu. İşçi Emekçi birliği asgari ücreti belirleyen komisyonu tanımadıklarını dile getirerek, direnişe çağırdı.
Soybil açıklamada, “Asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Kapalı kapılar ardında bir araya gelen sermaye temsilcileri, işçi ve emekçilere reva gördükleri sefalet ücretini bir lütuf gibi duyurdular.
Oysa Asgari ücret belirlenirken işçi ve emekçilere hiçbir söz hakkı tanınmamıştır. Sözde işçileri temsilen görüşmelere katılan TÜRK-İŞ başkanı ve bürokratları işçileri bir kez daha patronların insafına terk etmiştir.! Sadece TÜRK-İŞ değil tüm işçi konfederasyonlarının bürokratları milyonlarca insanı ilgilendiren asgarî ücret ile ilgili işçi sınıfı lehine tek bir adım atmıştır. Bir aydır süren bu orta oyununda tüm taraflar sefaletin dayatılmasında anlaşmıştır.
Bunun sonucu olarak, yalan makinası TÜİK’in açıkladığı enflasyon %45’lerde iken asgari ücrete zam %30 olmuştur ve şimdi işçilere “enflasyona ezdirmedik” yalanı söylenmektedir. Sermayeye gelince açılan kesenin ağzı sıra işçinin boğazına gelince ümüğünü sıkmaya dönüşmektedir. Asgarî ücrette bu sene patronlara destek %42 artmıştır.
Hedef enflasyonla zam belirleme garabeti uluslararası sermayenin istekleriyle işçilerin aklıyla dalga geçmektir. TÜRK-İŞ’in istediği ama yoksulluk sınırının yarısı bile olmayan 29bin küsur liranın bütçeye ek maliyeti 700 milyar liradır ve bu 2024 bütçesinin faiz giderlerinin neredeyse yarısı kadardır. Rakamları veriyoruz ancak gerçek rakamlarda değildir, gerçek sermaye düzeninin işçilere sefaleti dayatmasıdır, işçi sınıfı bunu yırtıp atacak güçtedir ” şeklindeki sözlerle başladı.
“İşgal, grev ve direnişlerle sefalet dayatmasına karşı çıkalım!”
“Soybil, “Biliyoruz ki biz işçi ve emekçiler gücümüzü ortaya koymadıkça patronların bize reva gördüğü sefalete mahkum olacağız. Mücadele göstermiştir ki, hak verilmez alınır.
Bugün metal işçileri yasaklara rağmen grevlerini sürdürmektedir, Polonez işçilerinin direnişi ayları devirmiştir, Aile Sağlığı Merkezi emekçilerinden MKB Rondo grevcilerine işçi-emekçiler sefalet dayatmalarına karşı mücadele yolunu göstermektedir.
Bizler hayatı bilfiil yaratanlarız. Oturduğumuz binaları inşa edenler; sağlık, eğitim, altyapı ve daha nice hizmeti sağlayanlar bizleriz. Bizler hayatın her alanındayız. Gücümüz işte buradan gelmektedir. Öyleyse gücümüzü ortaya koymak, sözümüzü, taleplerimizi ortaklaştırarak büyütmek hiç de zor değil.
İşyerlerimizden başlayarak sokaklara, meydanlara işçi sınıfının sözünü taşıyalım! Bizlere açlık ücretini dayatanlara karşı her yol ve araçla direnmek meşrudur ve tek seçeneğimizdir. “İşgal, grev, direniş” şiarıyla hayatın her alanını bir direniş alanına çevirmek, kaderimizi elimize almak mümkün.
Metal işçilerinin yasakları tanımayan cüretini, Polonez işçilerinin ısrarını kuşanalım.
Çağrımız tüm işçi ve emekçileredir; insanca yaşanacak ücret için, en temel hak ve özgürlüklerimiz için fabrikalarda, havzalarda, mahallelerde bir araya gelelim, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütelim!” şeklindeki sona erdi.