H. Merkezi: Cizre’de iki ayı aşkın süren sokağa çıkma yasağının ardından 3 Mart’ta incelemelerde bulunan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı ve adli tıp uzmanı Şebnem Korur Fincancı, raporunu açıkladı.
İlk olarak birinci vahşet bodrumunda inceleme yapan Fincancı, girişin sol tarafından duvarın dibinde tüm tabanı kaplayan çok sayıda yanmış kemik parçasının bulunduğunu vurgulayarak şunları ekledi: “Çok sayıda kafatası ve diğer kemiklere ait yanmış halde kemik kalıntıları bulunduğu gözlenmiştir. Dikkat çeken bir husus bodrumun ilk giriş kısmı ortada bu yanık kemiklere birkaç metre mesafede yanmamış halde yünlerin bulunmasıdır. Kemiklerde yer yer kömürleşme düzeyinde yanık meydana getirecek bir yangın ortamında yünlerin yanmamış olması beklenemeyeceğinden, bomba benzeri genel ve yaygın bir yangına da yol açacak bir patlayıcıdan çok, bodrumun bir bölümünde yanmış halde bulunan kemiklerin yüksek ısı oluşturacak bir sınırlı yangın ortamında kalmış oldukları kuşkusu oluşmuştur. Bu kuşkuların aydınlatılabilmesi için bodrum içinde kapsamlı bir olay yeri incelemesi ve yanık alanlarının değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir.”
Birinci bodrumda bulunan kemiklerden bazılarının bir çocuğa ait olduğu izlenimi edindiklerini kaydeden Fincancı, ilk bodruma heyet girdiğinde herhangi bir silaha rastlanmadığının da altını çizdi
Yıkılan ve yakılan binaların altında hala cenazeler olabilir
İkinci bodrumun tamamen moloz yığınağına döndüğünü aktaran Fincanc, binaların tümünün neredeyse aynı olduğunu kaydederek şunlara dikkat çekti: “Bu alandan alınan molozların Dicle nehri kıyısına döküldüğü, molozlar arasında insan bedenlerine ait parçalar bulunduğu ve bu bölgeye insanların sokulmadığı görüşülen kişilerce aktarılmış, molozlar arasında insan bedeni parçaları görünen fotoğraflar milletvekili Faysal Sarıyıldız tarafından daha önce paylaşılmıştır. Bu alan tümüyle moloz ile kaplı olduğundan bu bölgeden kaç cenaze çıkarıldığı, tamamının çıkarılıp çıkarılmadığı dolayısıyla moloz yığınları altında hala cenazelerin olup olmadığı ve gerçek ölüm sayısı belirsizliğini korumaktadır.”
Fincancı, üçüncü bodrum ile ilgili olarak ise rapora şunları kaydetti: “Üçüncü bodrum olarak anılan bina da girişe güvenli olmayacak biçimde tahrip olduğundan bu binadaki bodrumda da hala cenaze bulunup bulunmadığı ve olay ile ilgili bir değerlendirme yapabilmek mümkün olmamıştır.”
‘SİVİL ÖLÜM İDDİALARI DOĞRU’
TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gördüklerinin can kaybının otopsi için gönderilen 178 rakamının üzerinde olabileceği kuşkusunu doğurduğunu belirtti, “İlk bodrumda saptanabilen en az bir çocuğun varlığı sivil ölümlerle ilgili iddiaları destekler niteliktedir. Yaşam hakkı ihlallerinin yanı sıra gidilebilen Cudi mahallesinde bulunan binalardaki tahribat çok ileri düzeyde olup, binaların bir kısmı tümüyle yıkılmış, yıkılmamış olanlar da oturulamaz hale getirilmiş, barınma hakkı ağır biçimde ihlal edilmiştir” dedi.