H.Merkezi: Tutuklu akademisyen Esra Mungan ile dayanışmak üzere Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde başlatılan “Özgürlük Nöbeti”ni ziyaret eden Kadın İçin Kadım Girişimi Mungan’ın kendilerine gönderdiği mektubu okudu.
Barış İçin Kadın Girişimi adına mektubu BİKG üyesi Nimet Tanrıkulu okudu.
Mungan’ın mektubu şöyle;
“Bu ülkeyi ve bu ülkedeki kadınları çok seviyorum”
“Bu ülkeyi baskı kurmaktan haz alan egemenlere rağmen ve onlara inat, barıştan, demokrasiden, eşitlikten özgürlükten, hukuk ve adaletten yana bir türlü sindirilmeyen ve hatta inadına çoğalanların coğrafyası olduğu için, yani köklü bir mücadele geleneği olduğu için ve bu açıdan hem Ortadoğu hem de Balkan coğrafyasında biricik olduğu için çok seviyorum.
“Hak, hukuk, adaletin erkek olduğu bir yerden başka ne bekleyebiliriz ki”
Buraya geldiğimde ağırlaştırılmış müebbet cezası almış kadınlarla tanışma şansına erdim. Ve gördüm ki buradaki kadınların büyük çoğunluğu adli suçla suçlanmış, bir erkek yüzünden buraya düşmüş. Egemenlerin erkek olduğu, hâkimlerin erkek olduğu, devletin erkek olduğu, hak, hukuk, adaletin erkek olduğu bir yerden başka ne bekleyebiliriz ki.
Kadını döver, tecavüz eder, öldürür ve sonra erkek hâkimin önüne tıraşlı, kravatlı, önü ilikli boynu bükük çıkar ve erkek hâkim erkek sanıkla bin yılların erkeklik bağıyla bir yakınlık hisseder. Ya, ‘affeder’ serbest bırakır ya da ‘iyi hal’ indirimini çarçabuk işletir. Kadının payına ise, nadiren şaşırttığı durumlar dışında, en ağır cezalar düşer, aynen buradan tanıştığım hikâyeleri dopdolu dört ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü almış kadınlar gibi.
“Hepimiz sahiplenelim”
Kadınlar, kadın cezaevlerine ve kadınların hikâyelerini dinlemek ve buradaki koşulları görmek için mutlaka gelsin. Tanıştığı ağırlaştırılmış müebbet cezası alan ilkokul mezunu olarak girmiş ve yakında üniversite diploması alacak olan bir kadın, cezaevini incelemek üzere gelen heyetlerin ya sadece erkeklerden oluştuğunu ya da karmaysa sadece 1-2 figüran kadından oluştuğunu, neden dışarıda mücadele veren kadınların heyetler olarak buradaki kadınların dertlerini dinlemek üzere gelmediğini sordu. Bu soruyu sevdim ve sahiplendim, hepimiz sahiplenelim. Hepinizi kucaklıyorum.”