Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali için açılan davalarda ilk kararını vererek, 20 Mart 2021 tarihli Erdoğan’ın kararının iptal istemini reddetti. Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi feshini oy çokluğu ile onayladığı bu hukuksuz kararını tanımayan kadınlar sokakları doldurdu.
Kadınlar Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararına karşı Eskişehir, Datça, Adana ve Van’da sokaktaydı. Yarın (21 Temmuz) da Ankara, Bursa, Samsun ve Mersin’de eylemler düzenlenecek.
Eskişehir
Eskişehir’de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Eskişehir Demokratik Kadın Platformu “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” demek için sokağa çıktılar. Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla Adalar’da bir araya gelen kadınlar sık sık “sözleşmeyi değil cinayeti engelle”, “kadınlar sokağa haklarını almaya”, “Danıştay kararını al başına çal” sloganlarını attılar.
Basın metnini okuyan Ayşegül Yüksel, kadınların alınan bu hukuksuz kararı tanımadığını belirtti. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme süreci boyunca kadınların hem sokakta hem adalet koridorlarında yürüttüğü mücadeleye de değinen Yüksel,
“Gelinen noktada Danıştay bu kararıyla meclisin tamamen işlevsiz olduğunu, tüm yetkinin tek adamda olduğunu tescillemiş oldu. Sözleşmeye ihtiyaç olmadığı da ima edilen kararda iç hukukun yeterli olduğu, İnsan Hakları Eylem Planı, ceza kanunundaki son değişiklikler, 6284 sayılı Yasa’nın yeterli olmasına da değiniliyor. Bugün yargı bir kez daha erkek iktidarının karşısında düğmelerini ilikledi. Bizler İstanbul Sözleşmesi’nin siyasi kararlarla iptal edilmesine karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Erkek şiddetiyle öldürülen tüm kadınlara sözümüzdür İstanbul sözleşmesi yaşatır demek için yine bir arada sokaklarda olacağız. İstanbul sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Adana
Adana Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat 18.30’da Heykelli Park’ta bir araya gelenler “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” yazılı pankart açtı. “Yasalar sokakta yazılır” dövizi tutuldu.
Basın açıklamasını okuyan Pelin Songül Çiçek, verilen kararın iktidar tarafından kadınların yaşamları ve hak mücadelesini yok saymayı amaçlayan kadın düşmanı bir hamle olduğunu dile getirdi. Çiçek, tek adam rejiminin meclisi yok sayarak her kararı alabileceğini gösteren bu kararın kadınlar nezdinde ve toplum nezdinde meşruiyetinin olmadığını belirtti, “Kabul etmiyoruz” dedi.
Çiçek, “Her gün LGBTİ+ düşmanlığı bizzat Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devletin tüm birimleri tarafından körükleniyor, LGBTİ+’lar hedef gösteriliyor. Onur Yürüyüşlerinde ve 8 Martlarda önümüze dikilip işkence ile bizleri durdurmaya çalışanlar katillerin doğrudan destekleyicisi olduğu gibi bizzat faillerin de kendisidir. Alsancak’ta yaşayan trans kadınların, evlerinin sokağına adım attıklarında dahi gördükleri şiddet ve işkence siz İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin eseridir. Çocuk istismarının her geçen gün artması, istismar faillerinin bana bir şey olmaz diyerek sahip oldukları cesaret sizlerin eseridir. Kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
Van
Van Kadın Platformu, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali istemini reddetmesine karşı Sanat Sokağı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “İstanbul Sözleşmesinden Çekilme Kararını Tanımıyoruz” pankartının açıldığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” ve “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” yazılı dövizleri yanı sıra “Sözleşme bizimdir vazgeçmiyoruz” sloganları atıldı. Platform adına açıklamayı Evin Turgut okudu.
Danıştay’ın verdiği karar ile kadın katliamlarının, tacizin, tecavüzün, erkek şiddetinin desteklendiğini kaydeden Evin Turgut, her insanın şiddete ve istismara karşı korunması gerektiği söyledi:
Koruyucu ve engelleyici her türlü önlem hayat kurtarıcıdır. Her gün bu kadar kadın katledilirken sözleşmeden vazgeçmek demek, kadınların yaşam haklarından vazgeçmek demektir. İstismar, aile içi şiddet, erken yaşta zorla evlilik, ekonomik şiddet ülkede o kadar yaygınken sözleşme uygulanırsa bu azalacaktır. Danıştay’a onca baro, kadın örgütü dava açtı. Kadınlar, avukatlar, kadın hakları savunucuları, katledilen kadınların aileleri, istismara uğramış çocukların aileleri Danıştay’da tek tek anlattılar. Sosyoekonomik durum, meslek, yaş ayrımı yapmıyor şiddet ve çoğu zaman en yakınlarımızdan geliyor. Bu şiddete karşı yasalarca, kurumlarca korunmamız gerekmektedir.
İstanbul Sözleşmesi’nin sadece Erdoğan kararı ile feshedilemeyeceğinin altını çizen Evin Turgut, “Evrensel insan haklarına aykırı olan bu yargı kararı, bu ülkenin yarısını oluşturan kadınların haklarının gasp edilmesi demektir. Öfkeliyiz. İsyan ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi.
