Middle East Eye sitesinin haberine göre, Suriye ordusuna bağlı 4’üncü Zırhlı Tümen’in kontrol noktaları 13 Mart’ta Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde un ve diğer temel mallara abluka uygulamaya başladı.
Abluka, hükümetin, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDF) bir parçası olarak Halep mahallelerine ek olarak kuzeydoğu Suriye’nin çoğunu kontrol eden Kürt liderliğindeki Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinde baskı uygulama girişimi olarak değerlendirildi.
YPG bağlantılı güvenlik güçleri, Cumartesi günü hükümetin eylemlerine misilleme olarak Kamışlı ve Haseke şehirlerinde hükümet kontrolündeki bir dizi merkezi ablukaya aldıklarını duyurdu.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki bir güvenlik kaynağı, isminin açıklanmaması koşuluyla Middle East Eye’a konuştu ve “Haseke ve Kamışlı’da rejimi zorluyoruz. Asayiş güçleri (İç Güvenlik Polis Gücü) rejime bağlı El Baas fırınını kontrol altına aldı” dedi.
Haseke’deki başka bir kaynak, Asayiş’in Haseke’deki hükümet kontrolündeki bölge meydanına sivillerin girebilmesine rağmen arabaların girmesini engellediğini söyledi.
Sosyal medyadaki fotoğraflar, Cumartesi günü Halep’te gıda ablukasını protesto eden göstericileri gösteriyordu. Göstericiler, “Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin kuşatılmasına hayır”, “açlık politikasına hayır” ve “Yaşasın özgür insanların direnişine” yazılı pankartlar taşıdılar.
Hükümet ve Kürt liderliğindeki güçler arasındaki gerilimler, Başkan Beşar Esad’ın ülkenin çoğunu başarıyla geri almasına ve kontrolün genellikle şehirlerde mahalleden mahalleye değişmesine rağmen, Suriye’nin büyük bir kısmının bölünmüş kaldığını göstergesi..
Aslen kuzeybatı Suriye’den Avrupa merkezli bir aktivist olan Akram Hamo, Suriye hükümetinin nihai hedefinin Kürtlere 2012’den beri YPG kontrolündeki Halep mahallelerini Suriye hükümetine teslim etmeleri için baskı yapmak olduğunu söyledi:
“Bugün Şeyh Maksud ile temas kurdum ve durum değişmedi, kontrol noktaları un ve gıdanın mahalleye ulaşmasına izin vermiyor ve bugün kontrol noktasının önünde protestolar oldu.”
Geçmişte, Kürtlerin kontrolündeki kuzeydoğu Suriye’den Halep mahallelerine un aktı ya da Kürt liderliğindeki yerel konsey karaborsadan ekmek satın aldı. Sonuç olarak bölgedeki siviller daha düşük fiyata ekmek bulabildiler..
Ancak Şeyh Maksud’un kaynaklarına göre 13 Mart’tan bu yana un stokları neredeyse tükenmiş ve fiyatlar üç katına çıkmış durumda. Diğer mahallelerden yiyecek almaya çalışanlar, hükümet güvenlik güçleri tarafından tutuklanma riskiyle karşı karşıya kaldı.
Kürt Araştırmaları Merkezi direktörü Nawaf Xelil, Suriye hükümetinin zamanı 2011’deki Suriye ayaklanmalarının başlamasından öncesine çevirmek istediğini ve ABD ile YPG arasında IŞİD’e karşı ittifaka karşı çıktığını söyledi ve “Rejim hala Suriye’deki Kürtlerin haklarını tanımayı reddediyor ve onları küçük görüyor” diye ekledi.
Xelil, Suriye hükümetinin, ABD’nin kuzeydoğu Suriye’ye yönelik yaptırımları hafifletebileceğine dair haberler arasında Suriyeli Kürtlere abluka uyguladığını söyledi. Ve “Suriye rejimi de kuzeydoğu Suriye’deki Kürt bölgelerine kendi yaptırımlarını uygulamakla tehdit ediyor” dedi.
Ancak bu yeni bir şey değil, çünkü Suriye hükümeti geçmişte malların Halep, Tabka ve Münbiç’te Kürt kontrolündeki bölgelere ulaşmasını engellemişti: “Rejim kuzeydoğu Suriye’ye baskı yapıyor, böylece kuzeydoğu Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasından da faydalanabilir.”
Newlines Strateji ve Politika Enstitüsü İnsan Güvenliği Birimi müdür yardımcısı Nicholas Heras, “Halep’teki Kürt bölgeleri, hükümetin Suriye’nin en stratejik ikinci kentindeki tam güç konsolidasyonu için bir meydan okuma. Suriye hükümeti, Halep’teki Kürt bölgelerini ABD destekli QSD için potansiyel bir hazırlık sahası olarak görüyor ve bu bölgelere abluka yerleştirmek Esad’ın QSD’ye baskı yapması için bir araç”dedi. (Çeviri: Artı Gerçek)