İstanbul: İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Taksim Tünel’de yapılmak istenen anma valiliğin yasağına takıldı. Yasak kararı sebebiyle anma Şişhane Meydanı’nda yapılmak zorunda kalındı.
Anmada ilk olarak soykırım üzerine yazılan ‘Ari İm Soxak’ ağıtı, anmaya katılan kitleye dinletildi. Dinletilen ağıtın ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını 24 Nisan Anma Platformu adına Meltem Oral okudu.
1915’te yaşananlar son derece sistematik
104 yıl önce 250 Ermeni aydının Osmanlı tarafından katledilmesiyle soykırım sürecinin başladığını belirten Oral “Bu çok daha büyük bir felaketin kapısını araladı. 1914 yılında Anadolu’da toplam nüfus 14 milyon civarındaydı ve nüfusun yüzde 30’unu oluşturan Türk-Müslüman olmayan nüfus, beş sene içinde yüzde 3’e düştü. Bugün bu nüfusun binde 1.5 gibi bir oranda olduğu tahmin ediliyor. Bu oran, kaybımızın ne kadar şiddetli olduğunu gösteriyor” dedi.
Soykırımla ilgili Tarihçi Taner Akçam’ın dönemin İttihat ve Terakki üyelerinden Bahaettin Şakir’in mektubunu açığa çıkardığını vurgulayan Oral, bu 3 Mart tarihli mektupta geçen “Cemiyet, vatanı bu lanetlenmiş kavmin [Ermenilerin] ihtirasından kurtarmaya ve bu konuda Osmanlı tarihine sürülecek lekenin sorumluluğunu milli onura sahip omuzlarına almaya karar vermiştir.” Cümlesinin dahi 1915’te yaşananların son derece sistematik olduğunun anlaşıldığını belirtti.
Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, Hrant’a Sevag’a olan borcumuzdur”
Soykırımdan bu yana Ermeni halkının tarihinin ve kültürünün silinmeye çalışıldığını da belirten Oral “Ermeniler gibi, arkalarında bıraktıkları kültürel mirasın izleri de yok edildi. Binlerce tarihi yapı, kilise ve okul, bilinçli olarak harabeye dönüştürüldü. Sanki Ermeniler gibi onlar da bu topraklarda hiç bulunmamışlar gibi davranıldı” dedi.
104 yıl önce başlayan bu sürecin Ermeni halkının yüreğinde hala bir hançer gibi durduğunun altını çizen Oral, devletin bu tarihle yüzleşmek zorunda olduğunu vurguladı. “Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, Hrant Dink’e olan borcumuzdur, Sevag Balıkçı’ya olan borcumuzdur, Marisa Küçük’e olan borcumuzdur, dünyanın dört bir yanına dağılan, topraklarından uzakta yaşamak zorunda kalan kardeşlerimize olan borcumuzdur. Kendi vicdanımıza karşı olan borcumuzdur.”
Son olarak herkesi 1915 yılında hayatını kaybedilenler anısına saygıyla eğilmeye davet eden Oral açıklamasını sonlandırdı.
Basın açıklamasının ardından anma sessiz bir şekilde sonlandırıldı.