Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Şengal ve Rojava’yla ilgili ileri sürdüğü iddialarıyla buradaki kurtuluş hamlelerini görmezden gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Duhok Amerikan Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Bağımsızlık Sonrası Kürdistan Konferansı’nda bir konuşma yapan Barzani akıllara zarar açıklamasında, PKK’nin Şengal ve Rojava’da istikrarsızlığa neden olduğu ve bu bölgeden çıkması “gerektiğini” savundu.
Barzani, “Bugün PKK’nin Şengal’deki varlığı bölgede istikrarsızlığa sebep oluyor. Şengal’in yeniden inşa edilememesinin sebeplerinden biri de PKK’nin oradaki varlığıdır” şeklindeki ifadeleriyle PKK’ye Şengal ve Rojava’dan çekilme “çağrısı” yapmış oldu.
Aynı “çağrı”, aynı tarihlerde ABD tarafından da yapılmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı bir basın toplantısında, PKK’nin Musul’un Şengal ilçesinde yerinin olmadığını ve çıkması gerektiğini belirtti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, PKK’nin Şengal halkının geri dönüşünü engellediğini iddia ederken, “Şengallilerin topraklarına geri dönmesi için Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile çabalarımız sürüyor” dedi.
Kirby’in açıklamaları çok da sürpriz değil, çünkü Barzani’nin ABD’nin Ortadoğu’daki emperyalist hamlelerine paralel hareket ettiği öteden beri bilinen bir gerçek. Diğer taraftan Barzani, “Bu da bir gerçektir. Çünkü halk geleceğinden emin değil, bu yüzden dönmüyor. PKK’nin şunu anlaması lazım; halkın yararı için bölgeden çıkması gerekiyor” diyerek işaret ettiği gerçeğin ne olduğu bilmiyor mu? Örneğin, Şengal’de yönetimin kimde olduğunu, Şengal’in nasıl ve niçin alındığını Barzani biliyor değil mi?
Muhatap Şengal özyönetimdir!
Gerilla ne Pêşmergelerden ne de KDP’den Şengal’i aldı! Aksine Şengal’in tümden DAİŞ’in eline geçmesini engelleyerek Pêşmerge’nin de Şengal’e girmesini sağladı. Barzani, Êzîdîlerin öz yönetimlerini ve öz savunmalarını kurduğunu Şengal’i şu an Yekîneyên Berxwedana Şengalê güçlerinin savunduğunu ve tabii Şengal’le ilgili herhangi bir durumda muhataplarının Şengal Halk Meclisi yani Şengal’de Êzîdîlerin de içinde olduğu oradaki özyönetim ve özsavunma güçleri olduğu bilmiyor mu? Tabii ki biliyor.
Barzani’nin çarpıtmak istediği, manipüle etmek isteği şey de budur, gerçeğin ta kendisidir. Bu gerçek emperyalist güçleri de, Barzani’yi de rahatsız ediyor. Rahatsız oldukları şey, Şengal’deki halk meclisleri yoluyla halkın kendi kendini yönetme iradesidir, kendileri dışında gelişen bir Şengal geçekliğidir. Barzani ve şürekası Şengal’deki yönetimi muhatap almak istemiyor, çünkü muhatap almak tanımaktır aynı zamanda. Ne bu gerçek ne de Barzani tarafından uygulanan ambargo gizlenemez. Barzani Şengal’e uyguladığı ambargoyu örtmek istemektedir. KDP Şengal’i kuşatarak Şengal’e giden hiçbir yardıma izin vermediği gibi Sêmalka sınır kapısını da kapatarak, Rojava üzerinden Şengal’e yardım ulaştırılması engellenmektedir.
Barzani, aynı konuşma içerisinde Rojava için de benzer iddialar hatta suçlamalarda bulundu. Barzani’nin incileri, “Şu an o bölgeyi yöneten iktidar, tam anlamıyla diktatördür. Orada milletimize yaptıklarını, emin olun Beşar Esad bile yapmadı. Ne bir siyasi partiye izin veriyorlar, ne halka…” şeklinde devam ediyor.
Barzani kendisine biçilen rolü oynamaya devam ediyor
Rojava Devrimi’ni Rojava halkının gerçekleştirdiği defalarca tekrar edildi, ancak biz yine de yinelemiş olalım. PKK’li kadroların bu süreçte yer almış olması binlerce Rojhılatlı ve Başurê Kürdistanlı gencin bu sürecin öznesi olduğu gerçeğini değiştiremez. Bu Rojava halkına haksızlık olur. Barzani’nin söylemlerini Türk devletinin sözcüsü AKP ve kalemşörleri çokça tekrar etmekte ve Rojava’dan rahatsızlıklarını açıkça ifade etmektedirler.
Barzani, bağlı olduğu devletlerin ağzı ile onların istek ve taleplerini, onların sözleriyle tekrarlamaktan vazgeçer mi bilinmez. Ancak daha uzun süre, kendisinden beklenen rolü oynamaya, rolün gereklerini yerine getirmeye devam edeceği görünüyor.