Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karlıköy ve Yeşilköy sınırlarında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından planlanan taş ocağı projesi, köylülerin direnişi sonucu kısa bir süre önce iptal edilmişti. Ancak bölge halkı, bu kez Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan andezit taş ocağı kırma ve eleme tesisi projesiyle karşı karşıya kaldı. Edirne Valiliği’nin “ÇED Gerekli Değildir” kararı verdiği proje, köylülerin tepkisine yol açtı.
Köylüler, Keşan Kent Konseyi’nin öncülüğünde harekete geçerek projenin iptali için hukuki mücadele başlattı. “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle açılan dava, köylülerin de katılımıyla Keşan Adliyesi’ne teslim edildi.
‘Anayasa ve çevre hukukuna aykırı’
Keşan Adliyesi önünde açıklama yapan köylülerin avukatı Sevda Şimşek, köy halkının 900’ün üzerinde imzalı dilekçe ile taş ocağı projesine karşı olduklarını belirttiklerini söyledi. Şimşek, “Biz bu dilekçeler akabinde bu projenin iptal olmasını beklerken, iptal olmayı bırakın ‘ÇED gerekli değildir’ kararıyla karşı karşıya kaldık. Dolayısıyla bu kararın iptali için köy halkı olarak Edirne İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Anayasa, çevre hukuku ve planlama ilkelerine aykırı, kamu yararı olmayan bu projenin iptali için mücadele edeceğiz” dedi.
Ormanlık alana ve köy halkına tehdit
Projenin tamamının ormanlık alanda yer aldığına dikkat çeken Şimşek, “Hazırlatılan proje tanıtım dosyasına göre 4,326 hektarlık ÇED alanının tamamı, 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamında ormanlık alan içerisinde yer almaktadır. Yine andezit maden ocağının yapılacağı bölge, köy halkının nüfus yoğunluğunun olduğu bölgeye yaklaşık 1.2 kilometre mesafededir” ifadelerini kullandı.
Maden ocağının köy halkının tarımda kullandığı sulama alanlarını da tehdit ettiğini belirten Şimşek, “Deprem bölgesinde, patlatma yoluyla taş çıkarma işleminin neden olacağı zararları söylemek bile istemiyoruz. Daha önce bu bölgede açılan maden ocakları bunun emsalidir” dedi.
Mücadele devam edecek
Köylüler, dava dosyasının Keşan Adliyesi’ne teslim edilmesinin ardından açıklamalarını, projeye karşı mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek tamamladı. Bölgedeki ekolojik dengeyi, tarımı ve yerel halkın yaşam alanlarını tehdit eden projeye karşı yargı sürecinin devam edeceği ifade edildi.