Makaleler

E.A’nın çığlığı olan kadınlar daha güçlü adımlar atıyor

Bingöl’de yaşanan tecavüz olayına kadınların öfkesi sürerken “soruşturmada” dişe dokunur bir gelişme yaşanmadı. Kadınlar Bingöl’de 8 kişinin tecavüzüne uğrayan E.A’nın çığlığı olmaya devam ediyor/devam edecek ve bu çığlık yanıt bulana dek bu ses yankılanarak erkek egemen devletin yüzüne vuracaktır. Elbette bahsettiğimiz yanıt, mahkemenin “adam” gibi bir karara varması değil, bugün olduğu gibi sokaklarda kadın mücadelesinde bulacak kendini. Yaşanan yargı skandalının ardından Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar sokağa çıktı ve E.A için “adalet” dedi.

Bilindiği gibi 16 yaşındaki E.A Bingöl’de 5’i asker 8 kişi tarafından cinsel istismar ve tecavüze uğramıştı ve fakat tecavüzcüleri hala dışarıdalar. E.A kendisine tecavüz eden 5’i “uzman” çavuş, asker 8 kişiyi avukatıyla birlikte şikâyet etmiş ve Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma başlamıştı. Soruşturma sonucunda 4 asker tutuklanmış ancak soruşturmada, tutuklanan askerler üst mahkemeye itiraz edilmesi sonrasında serbest bırakılmıştı.

Film koptu”

Film şimdi kopmuştu. Devletin mahkemeleri her zaman olduğu gibi erkek egemen anlayışına sahip çıkarak bilindik oyunu sahnelemişti. Serbest bırakmalar yetmediği gibi dosyaya gizlilik kararı koyarak yine bilindik başka bir sahne gösterilmeye başladı. Gizlilik kararı E.A’nın avukatının belirttiği gibi soruşturmanın ne aşamada olduğunu öğrenmeyi engellemektedir. Ya da bir soruşturma oluyor mu, herhangi bir ilerleme kaydediliyor mu, bilemeyeceğiz.

Devlet son zamanlarda pek çok dosyaya böyle bir yöntemle olayı örtbas etme tekniğini geliştirmiş oluyor aslında. Bu “olayda” da gizlilik karartması ile kendi “adamını” aklama, koruma peşinde. Yeri geldiğinde bir çeşit aklama, yeri geldiğinde elindeki “teröristi” suçlama yöntemi olarak kullanan devlet, “gizlilik kararı” adı altında işlerini rayında götürme telaşında. EA’nın avukatının dosyada gizlilik kararının kaldırılması ve serbest bırakılan askerlerin yeniden tutuklanması için yaptığı başvuru da kabul edilmedi.

Olay diğer “emsallerine” oldukça benzer görünüyor. Dersim’de AKP’li Rıza Çolak’ın engelli bir çocuğa tecavüz etmesinden sonra 17. duruşmada henüz bir karar verilmiş değil ve henüz Rıza Çolak ortalıkta dolaşmakta. Bunun gibi onlarca örnek verilebilir.

“Şimdi daha güçlüyüz”

Burada dikkat çekmemiz gereken diğer bir nokta da Bingöl’deki tecavüz olayına karşı çıkan kadınların oldukça kitlesel oluşu… Hemen her ilde gerçekleştirilen protesto eylemlerinde kadınların seslerini ortaklaştırdığını; yok sayılmaya, tacize, tecavüze karşı çıkışının daha güçlü olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bunun nedeni de kadınların son günlerde Gezi’deki direnişe ruh veriyor oluşudur. Tüm bu eylemlerde Gezi ruhunun coşkusunu görmek mümkün. Keza E.A için sokağa dökülen kadınlar; kürtaj eyleminde, 8 Mart’ta da coşkuluydular, kadın kadına olmanın gücünü yaşamışlardır. Ama bu kez daha farklıydı. Bu kez kadınlar daha fazla kendine güvenli ve daha coşkuluydular.

Kadınlar mahkeme kararını protesto etmek ve serbest bırakılan askerlerin tutuklanması için Türkiye’nin pek çok yerinde sokağa çıktı. Bingöl’de, Amed’de, İstanbul’da sokaklara çıkan kadınlar kendi öfkelerinin efendisi olduğunda sesleri daha güçlü çıkmaktadır. Bu daha önce takvimsel gündemlerde olduğu gibi devlet erkânlarının kadın düşmanlığını ortaya saçtığında da tanık olduğumuz bir durum.

Başbakanın kürtaj saçmalığında binlerce kadın sokaklara çıkmış ve azımsanmayacak ciddi eylemler yapılmıştı. Kadınları güçlü bir şekilde ses çıkarması kürtaj kararında belli geri adımları attırmıştı. Kadın mücadelesi de zaten bu temelde yükselecek seslerle birlikte büyüyecektir. Kadınlar E.A için, Dersim’de zihinsel engelli genç kadın A.K için ve burada sayamadığımız onlarca sistematik kadın tecavüzü ve cinayetine karşı kadınların gücü ve ortak mücadele ruhu erkek egemen anlayışının duvarlarını yıkacaktır.                  

(Bir YDK’lı)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu