Kartal: Sendikal faaliyet yürüttüklerini için “performans düşüklüğü” bahane edilerek işten çıkarılan ISMACO işçileri direnişlerine devam ediyor.
Daha önce yaptığımız ziyaretten bu yana derme çatma olan çadırlarını “evleri” haline getiren işçiler, “işe gider gibi sabahın erken saatlerinde buraya geliyoruz, işçilerin ve patronların bizim kararlılığımızı görmesi önemli” evleri benimsediklerini dile getiriyor. Bir önceki ziyaretimizde fabrikada yaşananlar üzerinde konuştuğumuzu hatırlatıp bu defa sohbet edelim direnişin etki yarattığına değinelim istedik. Direnişin patronlar üzerinde nasıl korku yarattığını bize Fikriye Akgül anlattı.
Patronun direnişten oldukça rahatsız olduğunu söyleyen Akgül, bunu işçilere her gün yaptıkları baskılardan, tehtitlerden, yüksek ücret tekliflerinden, ya da kimisine iş garantisi gibi vaatlerden gördüklerini, işçiler üzerinde etkili olmaya çalıştıkları söyledi. ”işçilere onları sendikaya zorla üye yapmak istediğimiz için bizi şikâyet etmeleri konusunda baskı uyguluyorlar” diyerek patronların sendika korkularını teşir etti.
“Bizleri Serbest bölgenin dışında tutarak içerdeki bağımızı engellediler ve bizi suçlu gibi göstererek işçilere ‘bakın buraya giremiyorlar’ diyerek yalan haberler yayıyorlar” diyen ISMACO işçilerin Akgül, patronların korkudan her “yola” başvurdukları söyledi. Patronların işçiler arasında bir çeşit ihbarcılık da yaratmaya çalıştıkları ancak yalanlarının tek tek ortaya çıkığını dile getirdi.
Patronların, İş yerinde yalandan bir temsilcilik seçtiklerini ama işçiler haklarını istediğinde “bize makul taleplerle gelin” diyen patronun temsilcisinin “önlem” aldığını belirterek, bunun dışarıdaki çadırın etkisi olduğunu vurguladı. İşçilere haklarını çadırın hatırlattığını dile getire Akgül, rüzgârın kendilerinden yana estiği, buradaki çalışmanın ilk sendikal deneyim olacağını söyledi. Diğer iş kollarındaki işçilerinin gözü kulağı direniş çadırında olduğu söyleyerek direnişin zafere ulaşmanın önemine vurgu yaptıktan sonra destek ziyaretlerini anlatmaya başladı. Bu sırada ÇHD’e yönelik tutuklama terörünü konuşmaya başladık.
“bir gün bizim avukatlarımızı tutuklayabilirler!”
Çağdaş Hukukçular Derneğinin burada bir basın açıklaması yaptığının ve bu eylemin ses getirdiğini söylerken kendisine yöneltiğimiz “ ÇHD’li avukatlara yapılan operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, Akgül, “ nerde bir hak gasbı varsa orada olan avukatları gördüm, dedim bizim avukatlarımızı böyle suçlayabilirler. Hakkını arayan her kesin hedef tahtasında olması meselesi var.” Şeklinde cevaplayan Akgül, “Avukatların bile yaka paça gözaltına alındığı günümüzde bizlerin daha fazla birleşmesi gerektiği” sonucunu çıkardığını, “yaşananlara kendi cephemizden bir cevap olmamamız gerekiyor, daha fazla örgütlenerek” diyerek avukatların tutuklanmasının her kes kesimin daha fazla örgütlenmesi anlamına geldiği değerlendirmesinde bulundu.
Ardında söz alan Cengiz Taşkesen, amaçlarının ISMACO’ya sendikayı sokmak olduğunu ve bu anlamda direnişin zafere evirilmesinin önemli olduğunu dile getirdi. Direnişimize desteklerin arttığını, kendilerini yalnız hissetmediklerini, gerek diğer sendikalı arkadaşlarının gerek ÇHD’li avukatların destek ziyaretlerinden oldukça etkilendiklerini, bunun sınıf dayanışma anlamında önemli olduğunu belirtti. Taşkesen, ÇHD’li avukatlara dayanışma mesajlarını gönderdi.