DİSK Genel-İş, belediye işçilerinin ücretlerinin iyileştirilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Eşitlik ve insanca yaşayacak bir ücret talebiyle 11 Temmuz’da örgütlü oldukları tüm iş yerlerinde iş bırakacaklarını belirten DİSK Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Belediye işçileri olarak sesimizi yükseltelim. Taleplerimiz için hep birlikte mücadele edelim ve kazanalım” dedi.
Genel Merkezde yapılan açıklamada konuşan Remzi Çalışkan, ülkedeki ekonomik krizin derinleşerek devam ettiğini ifade etti. İşçilerin ve emekçilerin geçim sorunlarının gün geçtikçe büyüdüğünü söyleyen Çalışkan, “İktidar, ekonomi yönetiminde ‘Rasyonel politikalara’ dönmek adına finans ve sermaye çevrelerini önceleyen bir politikayı hayata geçirmeye koyuluyor.
İşçi sınıfı ve emekçilerin temel talepleri olan gelir dağılımdaki adaletinin sağlanması, vergide adaletin gerçekleşmesi, insanca yaşanabilir bir ücretin sağlanması, sendikal hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gibi konularda ne yazık ki bir adım atılmıyor. Ücretlerdeki erime ise her geçen gün artıyor. Toplu iş sözleşmeleri ile elde edilen ücret artışları, artan hayat pahalılığı karşısında zaman içinde eriyor. İşverenler bu sefer de ekonomik ve siyasal belirsizlikleri ileri sürerek toplu sözleşmelerde işçi ücretlerini baskılamaya çalışıyor” dedi.
Ülke genelinde sendikalı ve toplu iş sözleşmeli işçi sayısının yüzde 10’u bulmadığını belirten Çalışkan,
“Tüm sektörlerde yaygın temel ücret haline dönen yasal asgari ücret sendikalı iş yerlerini de kuşatıyor. Geçmiş yıllarda yasal asgari ücretin birkaç katı ücret alan belediyelerin kadrolu işçileri bile bugün yasal asgari ücret civarına yaklaşmış durumdadır. Belediye şirketlerinde çalışan işçiler için ise durum çok daha vahim bir hale dönmüştür. Belediye şirketlerinin büyük bir bölümünde ücretler yasal asgari ücret düzeyindedir. Toplu sözleşmeler ile kazanılan sosyal haklar dışında bırakıldığında belediyelerdeki tüm işçilerin ücretleri asgari ücret düzeyine sıkışmaktadır” dedi
“Merkezi idareye bağlı kamu kurum ve kuruluşlarında en düşük işçi ücretinin net 20 bin TL’nin üzerine çıktığı, en düşük memur maaşının ise net 22 bin TL seviyesine geldiği bir ortamda tüm belediye işçilerinin ücretlerinde iyileştirme yapılması artık kaçınılmazdır” diyen Çalışkan, örgütlü oldukları tüm iş yerlerinde insanca yaşayacak bir ücret için mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.
Belediye işverenlerine çağrıda bulunan Çalışkan, “Ekonomik kriz ve düşük ücret kıskacında çalışan yüzbinlerce belediye işçisinin sesine kulak verin. Tercihlerinizi ve önceliklerinizi işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmekten yana kullanın. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam eden işyerlerinde işçilerin taleplerini karşılayacak insanca yaşayacak bir ücret düzeyi için gereken adımları atın. Toplu iş sözleşmesi yürürlükte olan tüm iş yerlerinde ise belediye işçilerinin ücret ve sosyal haklarını iyileştirecek ek protokol görüşmelerini derhal başlatın” dedi.
“Siyasal iktidara ve Meclisteki tüm siyasi parti gruplarına çağrı yapıyoruz” diyen Çalışkan, 696 sayılı KHK ile belediye işçilerine yapılan ayrımcılığın kaldırılmasını, belediye şirket işçileri kadroya geçirilmesi, yıllardır mahrum bırakılan 52 günlük ilave tediye hakkının verilmesi gerektiğini belirtti.
Kıdem tazminat tavanı uygulamasının, işçilerin mağduriyetine neden olduğunu vurgulayan Çalışkan şöyle devam etti: “Yüz binlerce belediye işçisine çağrı yapıyoruz! 11 Temmuz salı günü örgütlü olduğumuz tüm iş yerlerinde iş bırakıyoruz. Talebimiz eşitlik ve insanca yaşayacak bir ücrettir.
Bu talep sadece üyelerimizin değil yüz binlerce belediye işçisinin talebidir. Tüm belediye işçilerini 4 ana talebimiz etrafında mücadele etmeye çağırıyoruz. İnsanca yaşayacak bir ücret için tüm ücretler iyileştirilmelidir! Belediye şirket işçilerine uygulanan ayrımcılık son bulmalıdır! Kadro ve ilave tediye haklarımız derhal verilmelidir! Vergide adalet sağlanmalı ücretlerdeki gelir vergisi kesintisi düşürülmelidir! Belediye işçileri olarak sesimizi yükseltelim. Taleplerimiz için hep birlikte mücadele edelim ve kazanalım.”