İstanbul: Dilek Dayar Dava İzleme Komisyonu, 26 Temmuz 2018 tarihinde İstanbul Sirkeci Postanesi’nde yaşanan iş cinayetinde hayatını kaybeden Dilek Dayar’ın ölümüyle ilgili açılana davada takipsizlik kararına ilişkin İstanbul İHD’de basın toplantısı düzenledi.
Basın açıklamasına, Komisyon temsilcilerinin yanısıra İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş de katılarak açıklamalarda bulundu.
Dilek Dayan’ın PTT tarafından Karacan Grup İnşaat Makine Mühendislik İthalat İhracat Limited Şirketi’ne, Karacan Grup Şirketi tarafından da Adım Restorasyon İnşaat Taah San Ve Tic Ltd Şti ‘ne ihale edilen iş kapsamında restoratör olarak çalıştığı, alınması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığı için meslek hayatının başında iskeleden düşerek hayatını kaybettiği hatırlatılan açıklamada, olaydan sonraki soruşturma sürecinin çarpıklıkları anlatıldı.
Mahkemenin işin ehli olmayan bilirkişi raporunu dikkate alarak ve etkin soruşturmaya gitme gereği duymadan takipsizlik kararı verdiği, asıl işveren konumundaki PTT müdürlerini ve çalışmayı denetlemekle görevli belediye bürokratlarını işin dışında tuttuğu, bu tutumun devletin iş cinayetleri konusundaki cezasızlık politikasının bir devamı olduğu vurgulandı.
“Tali kusurlu’ serbest, ‘asli kusurlu’ için başvuruya olumsuz yanıt!”
Olaydan sonra başlatılan soruşturmada ne KARACAN GRUP ne de PTT veya devletin başka bir kurumunun kapsama alınmadığı, çok kısa bir süre sonra tutuklanmış olan şüpheli, alınan bilirkişi raporunda ‘tali kusurlu’ bulunarak serbest bırakıldığı, serbest bırakmaya yapılan itirazlara olumlu yanıt alınmadığı aynı raporda ‘asli kusurlu’ olarak tanımlanan şüphelinin tutuklanmasına ilişkin taleplerin de kabul edilmediği anlatıldı.
PTT yetkilileri hakkında takipsizlik!
Karacan Grup Şirketi ve PTT yetkilileri hakkında ihlaller üzerinden yapılan şikayette de yol alınamadığı ve PTT yetkilileri SELAHATTİN EKİCİ (İstanbul Ptt Başmüdürü) ve KENAN BOZGEYİK (Posta Ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürü) hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtildi.
Bu kararların etkin bir soruşturma yapılmadan alındığı vurgulandı.
Savcılık her açıdan sorunlu bilirkişi raporuna dayanarak takipsizlik kararı verdi
Devletin iş cinayetlerinde topyekün olarak memurlarını ve kadrolarını koruma-kollama-aklama çalışmasına müsaade edilmeyeceği belirtilen açıklamada, savcılığın şikayet dilekçesinde talep edilen hiçbir delili toplamayan, alt işveren-asıl işveren ilişkisini bile doğru kuramadığı açıkça ortada olan bir bilirkişi raporuna dayanarak, PTT’yi sorumsuz görerek takipsizlik verdiği hatırlatıldı. Bu kararın hukuki olmadığı gibi iş cinayetlerine karşı yürütülen cezasızlık politikasının da bir sonucu olduğu kaydedildi.
Soruşturma makamının görevi nedir?
Açıklamada soruşturma makamlarının görevinin, göz göre göre yaşanan bu iş cinayetinde, gereken tedbirleri almayan, usulüne uygun şekilde iskeleyi kurmayan, denetlemeyen, alınmış tedbirlerin yeterliğini denetlemeyen, çalışma ilke ve koşullarını denetlemeyen kamu kurum, kişi ve yetkililerini belirleyip yargılanmasını sağlamak olduğu belirtildi. Fakat, İstanbul Cumhuriyet savcılığının 2018/199197 soruşturma nolu dosyasında adeta yasak savma babında bir tutum aldığı ifade edildi.
Savcılığın görevinde uzman olmayan bilirkişinin hukuki olmayan raporuna dayanarak dosyayı kapatmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
PTT yetkilileri işin sahibi ve ihale edenleridir, sorumludurlar!
Adım Restorasyon Şirketi sahibi ve yetkililerinin, Karacan Grup Şirketi’nin işin usulüne uygun yapılıp yapılmadığından elbette ki sorumlu oldukları belirtilen açıklamada,
“Dilek’in ölümüne sebebiyet veren olayda şikayet edilen PTT A.Ş baş müdürü ve PTT A.Ş genel müdürü kazaya sebep olunan işin sahibi ve ihale edenleridir. İşin yapılacağı yer olan “İşyeri”nin her türlü denetim, bakım onarım ve düzeninden sorumlu kişilerdir” diye belirtildi.
PTT yetkilileri hiçbir sorumluluklarını yerine getirmedi!
PTT yetkililerinin işi KARACAN GROUP’a ihale ettikten sonra iskelenin kuruluşu, bakımı, tamiri, hizmete ve iş güvenliğine uygunluğu, iş güvenliği ve işçi sağlığı tedbirlerinin alınıp alınmadığı, denetlenip denetlenmediği konularında hiçbir sorumluluklarını yerine getirmedikleri belirtilen açıklamada,
“ASIL İŞVEREN sıfatıyla her türlü tedbir ve önlemi almak, aldırmak ve denetlemekle yükümlü olmasına rağmen, sadece iş-ihale dağıtan bir konumda çalışmış ve göz göre göre yaşanan bu cinayetin yaşanmasında sorumlu olmuşlardır. T.C.POSTA VE TELGRAF TEŞKİLATI A.Ş. işin ihale edilmesiyle başlayıp Dilek’in ölümüne kadar giden her süreçten asli olarak sorumludur ve kusurludur. Etkin bir soruşturma yapma görevi ise savcılıktadır” vurgusu yapıldı.
Üstünkörü soruşturma!
Takipsizlik kararı verilen soruşturmanın işin yapılışının tüm süreçlerindeki sayısız usulsüzlüğü görmezden geldiği belirtilen açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: