Devrimci örgütlerden yapılan açıklamalarda genel hatları ile 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Burjuva adaylara oy yok”, parlamento seçimlerinde ise Emek ve Özgürlük İttifakı veya Yeşil ve Sol Parti adaylarını destekleme, birlikte yol yürüme şeklinde bir tutum alınacağına işaret edildi.
Devrimci Parti
Milletvekili seçimlerinde bileşeni olduğu HDP çatısıyla seçimlere gireceğini, bir kapatma saldırısı koşullarında ise HDP bileşenlerince belirlenecek alternatif araçlarla seçimlere katılacaklarını yazılı açıklama ile duyuran Devrimci Parti, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ittifak zeminleriyle ortak bir aday çıkarma koşullarının oluşmaması durumunda, Cumhurbaşkanlığı seçimleri başlığında kendi özgün tutumlarını açıklamak üzere MYK’larını yetkilendirdiklerini belirtti.
Sürece ilişkin 23 maddeden oluşan değerlendirmelerini ‘Politik gerekçe’ alt başlığı ile sunan Devrimci parti, tavrını deklere ettiği ‘Seçim taktiğimiz’ alt başlığında ise “Bugün tüm çürümüşlüğüne rağmen iktidarı terketmeyen AKP-MHP faşist bloğu halkların ve emekçilerin değişim isteği karşısında her türlü yöntemle seçim öncesi ve sonrasında zora dayalı direnmeyi sürdürecektir.
Partimiz seçimler sürecinde iktidarı terk etmeye direnen ve direnecek olan AKP-MHP faşist bloğunu seçimli ya da seçimsiz bu mukavemetinden caydıracak güçlerin sokağa göre hazırlanmasını günün devrimci görevi olarak belirler. Partimiz tüm sol/sosyalistlere, anti-faşist güçlere ve ittifaklara bu çağrıyı yineler” ifadelerini kaydetti.
Partizan
14 Mayıs’ta yapılacak C. başkanlığı ve parlamento seçimleri için tutumunu açıklayan Partizan, “Ölüme de Sıtmaya da” Mahkum Değiliz; Biz Değiştireceğiz!” dedi.
“AKP-MHP faşist ittifakı, seçim tarihini “güncelleyerek” 14 Mayıs’a almış bulunuyor. Gelinen aşamada iktidardaki kliğin elinde kitlelerin bilincinde ve yüreğinde giderek kabaran öfkeyi yönetmek, rıza üretmek adına açık şiddet, zorbalık ve faşist terör dışında bir şey kalmamıştır.” sözlerine yer verilen açıklamada, C.başkanlığı seçimlerinde hiçbir burjuva aday oy vermeme, parlamento seçimlerinde ise Emek ve Özgürlük İttifakının bileşeni Yeşil Sol Parti ile yürüme kararı aldıklarını duyurdu.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP)
“14 Mayıs genel seçimlerinde Yeşil Sol Parti adaylarını desteklemeye, başkanlık seçiminde ise oy kullanmamaya çağırıyoruz” diyen ESP, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine ilişkin Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki kavganın rejimin sahibinin kim olacağı kavgası olduğuna işaret etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı çıkarmama ya da başka bir adayı işaret etme taktiğinden ayrıştıklarını ve bu kararı doğru bulmadıklarını duyuran ESP, “Partimiz, tarihsel sorumluluk gereği, halklarımıza burjuvazinin iki adayına da oy vermeme çağrısı yapacaktır” dedi.
Nefes almanın yalnızca Erdoğan’ın gitmesiyle değil, yerine geleceklerin yoksul halkın boğazını sıkmaması için antifaşist, devrimci, demokratik mücadelenin büyütülmesiyle mümkün olduğunu vurgulayan ESP, “Partimiz, parlamento seçimlerinde birleşik demokratik cephe partimiz HDP’nin kapatılması koşullarında halklarımızın alternatifi olan Yeşil Sol Parti’yle ve onun adaylarıyla yürüyecektir. Bu kapsamda, ESP olarak halklarımızı 14 Mayıs genel seçimlerinde Yeşil Sol Parti adaylarını desteklemeye, başkanlık seçiminde ise oy kullanmamaya çağırıyoruz” diye belirtti.
Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF)
14 Mayıs 2023 seçimlerine ilişkin tavrını açıklayan SMF ise, “Emek ve Özgürlük İttifakı başta olmak üzere devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin çıkaracağı adayları destekleme, sermaye adaylarına oy vermeme yönündedir” diyerek, “Anda yaşanan her bir siyasal gelişme gibi seçimler sürecini de bu hedefimize ulaşmak için kitlelerin örgütlenmesi temelinde ele alarak gerçek kurtuluşumuz olan sosyalizm mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sermaye adaylarına oy vermeme yönünde tavrını belirleyen SMF, parlamentoya ilişkin de, “Tüm devrim, demokrasi ve emek güçlerinin dahil olduğu en geniş emek ve demokrasi cephesinin yaratılarak en yüksek kitle desteğine ulaşma ve siyasal kazanımlar sağlama yönündedir.
Sosyalist Meclisler Federasyonu, Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine yönelik belirlediği bu taktik siyasetini başta Emek ve Özgürlük İttifakı olmak üzere içinde yer aldığı diğer tüm ittifakları zayıflatmayan devrimci bir sorumluluk ve hassasiyetle ele alacaktır” ifadelerini kaydetti.
Alınteri
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair “Bu siyasal aymazlığa ortak olmayacağız” başlıklı yazılı açıklama yapan Alınteri, asıl kapışmanın Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacağına dikkat çekti.
Bu konudaki saflaşmanın eksenini ise ‘Tayyip karşıtlığı’ ile ‘Reis yandaşlığı’ oluşturduğunu belirten Alınteri, “Bu çembere sıkışmayı reddeden sınırlı sayıdaki sosyalist-devrimci örgüt ve çevre dışında bütün siyasi aktörler tutumlarını bu ölçüden hareketle belirlediler” dedi.
Açıklamada, “Bu konudaki saflaşmanın eksenini ise Türkiye’nin 15 Mayıs sabahı yüz yüze geleceği ekonomik, sosyal, siyasal ve uluslararası sorunların büyüklüğü ve derinliği göz önüne getirilecek olursa kendisine bağlanan umutları hayal kırıklığına uğratmakla kalmayıp ortaya çıkma olasılığı yüksek kaos ve karmaşayı ne kadar ve nasıl yöneteceği meçhul düzen içi bir restorasyon girişiminin siyasal sorumluları arasında yer almayacağız!.. Tayyip Erdoğan’da cisimleşen führerci tek adam diktatörlüğünün, AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidar blokunun bir an önce yıkılması ve yaptıklarının hesabını vermesi için elimizden gelen çabayı elbette göstereceğiz ama Kılıçdaroğlu ile aynı safta, dahası onun arkasında hizalanmayacağız!” denildi.
Komün
Seçimlere ilişkin tutumunu açıklayan Komün, “Sınıflar mücadelesi içerisindeki pozisyon alışlar ve ittifaklar, tercihlerle değil temsil edilen sınıfların çıkarları doğrultusunda zorunluluklarla şekillenir. Komün, Türkiye ve Kürdistan halklarının en yoksul, tamamıyla mülksüzleştirilmiş, en yıkıcı dinamikleri ve öfkeyi barındıranların sözüdür. Komün, seçimlerde de kendi sınıfının ve toplumsal tabakalarının çıkarları neyse buna uygun tutum alacak, buna uygun bir politik söylem ve eylem hattı içerisinde olacaktır” dedi.
Kürt halkının ve Kürdistan özgürlük hareketinin kendi özgün çıkarlarının ve beklentilerinin bilincinde olduklarını kaydeden Komün, parlementoda HDP’yi (Yeşil ve Sol Parti) desteklediklerini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ise, emekçi sınıfların ve Kürtlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen, özgürlük taleplerini asgari düzeyde savunmayan hiçbir adayın/ittifakını desteklemeyeceklerinin altını çizen Komün, “Bu anlamda Kürt halkı ve onun siyasi temsilcilerini, HDP’yi (Yeşil ve Sol Parti) desteklemekte, omuz omuza durmakta tereddüt etmeyecektir. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, HDP’nin (ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın), Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’ndan yana almış olduğu tutumu desteklemeyecek; emekçi sınıfların ve Kürtlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen, özgürlük taleplerini asgari düzeyde savunmayan hiçbir adayın/ittifakın arkasına dizilmeyecektir” ifadelerini kaydetti.
Açıklamanın devamında, “Komün olarak, ülkede toplumsal bir rahatlama oluşacağı, Siyasal İslam’ın güç kaybedeceği beklentisiyle, emekçileri bir kez daha egemen bir kliğin arkasına yedeklemeye çalışanlara, bu tavrın “Yetmez Ama Evet” stratejisinden mantıksal uzam olarak farkı olmadığını, bir kez daha hatırlatmak isteriz” denildi.
Devrimci örgütlerin seçim açıklamalarının tamamına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.