Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi’nin 8 Haziran’da Türkiye’de ve bölgede kadına yönelik artan şiddet ve katletme vakalarına karşı başlatmış olduğu “Kadın mücadelesi her yerde” kampanyasının finalini beş ilde gerçekleştiriyor.
Final eyleminin gerçekleştiği kentlerden biri de Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun 5 Ocak’ta kaybolduğu Dersim oldu.
Dersim Sanat Sokağı’nda gerçekleşen eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim İl Örgütü, HDP Batman Milletvekili ve HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Diyarbakır Milletvekilli Dersim Dağ, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile bölge kentlerinden çok sayıda kadın katıldı.
Basın açıklamasında Dersim Dağ, Saliha Aydeniz ve Ayşe Acar Başaran konuşma yaptı.
‘Kadın mücadelesi kazanacak’
Burada ilk konuşmayı yapan Dersim Dağ, iktidarın kadına yönelik politikalarına işaret ederek, “Bizim belirlediğimiz sınırlarda bizim istediğimiz gibi yaşayacaksınız” dayatmalarının yapıldığını söyledi. Dersim, “Eril zihniyeti her yerde ve biz bunu yenene kadar her yerde olacağız. Kadının rengi ülkede hakim olana kadar mücadeleye devam edeceğiz. ‘Gülistan Doku Nerede?’ diye sormaya devam edeceğiz. ‘Melek’in katilleri kim?’ diye sormaya devam edeceğiz. Genç kadınlar politikalarınıza boyun eğmeyecek. Bu mücadele gün be gün büyüyecek. Eril zihniyet kaybedecek, kadın mücadelesi kazanacak” ifadelerine yer verdi.
‘Kürdistan’da insanlar kaybolmaz, kaybettirilir’
Ardından söz alan Ayşe Acar Başaran ise Dersim’de ‘Kadın mücadelesi her yerde’ ve ‘Jin jiyan azadî’ demek için bir araya geldiklerini dile getirdi. Planladıkları yürüyüşün pandemi bahanesiyle engellediğine dikkat çeken Ayşe, “Pandemiyi görmezden gelerek kadınları yaka paça gözaltına almayı biliyorlar. Gülistan’ın ailesi feryat etti. Dersim’in her tarafı MOBESE’lerle çevriliyken bir genç kadın kaybettirildi. Kürdistan’da insanlar kaybolmaz, kaybettirilir. Gülistan’ın kaybedilmesi yürütülen politikanın sonucudur” dedi.
‘Hiç başlamamış bir çalışma sona ermiş’
190 gün sonra Gülistan’ı arama çalışmalarının sona erdiğini hatırlatan Ayşe, “Hiç başlamamış bir çalışma sona ermiş. Tek bir fail gözaltına alınmadı, hatta fail olabilecek kişi şehri terk etti. Dersim’de genç kadınlar üzerinden başka siyaset yürütülüyor. Gülistan şahsında tüm kadınların özgürlüğü gasp ediliyor. Faili destekleyenler de failidir. AKP iktidarı ilk günden beri kadına yönelik ayrımcı siyaset yürütüyor. Bu son 5 yılda üst perdeye taşındı. Çünkü tekçi rejimlerini ifşa edecek tek güç kadınlardır. Erkek eliyle kadına saldırılıyor. İşte o yüzden 8 Haziran’da bir kampanya başlattık. Yaşamın her yerinde ‘kadın mücadelesi her yerde’ dedik. Şu anda cinsel istismar affını çıkarmak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. İnfaz yasasıyla kadına ve çocuğa yönelik suç işleyenleri sokağa saldınız. Çıkanlar kadın ve çocukları katletmeye devam etti. Erkeğe arkanızdayız mesajı verildi” diye belirtti.
‘Kadın rengini tüm topluma yayalım’
Ayşe, tutuklanan kadınlara ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmek istenmesine ilişkin ise şu sözleri kullandı: “Kadın mücadelesi yürüten çok sayıda arkadaşımız cezaevlerinde tutsak edildi. Tüm kadınlar iktidara sorsun ‘Neden İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız oluyorsunuz?’. İktidar rahatsızlığını açıkça ortaya koymalıdır. İstanbul Sözleşmesi iktidarın kadınlara lütfu değildir. Kadın kazanımıdır ve bunu gasp etmenize izin vermeyeceğiz. Bugün kadının iradesi, kazanımları, özgürlük çabası büyük bir saldırı altındadır. Toplu ve topyekûn bir saldırı ile karşı karşıyayız. Gelin kadın kimliğiyle bir araya gelelim. AKP MHP iktidarına karşı ortak ses çıkaralım. Gelin katledilen kadınların sesi olalım. Kadın rengini tüm topluma yayalım. Hep beraber toplumu özgürleştirelim. Güçlüyüz ve hiçbir baskı bize geri adım artıramadı attıramayacak. Mücadeleyi her alana taşımaya devam edeceğiz.”
‘Saraların yoldaşı olmaktan vazgeçmedik’
Saliha Aydeniz de Dersim’de olma amaçlarına değinerek, Gülistan’ı kaybettirenlerin yasaklar koyacaklarına onu bir an önce bulmaları ve akıbetinin topluma açıklanması gerektiğini kaydetti. Eyleme katılmak isteyen kadınların engellendiğini ifade eden Saliha, “Kadınlar bulundukları her yerde sizin korkulu rüyanız olmaya, mücadele etmeye devam edecek. Bir başarı elde ettiklerini zannetmesinler, bu onların korkusunu gösteriyor. Bu yüzden kadına yöneliyorlar. Kadınlar tüm şiddet ve savaş politikanıza rağmen dimdik ayakta ve mücadele etmeye devam ediyor. İşkenceden bahsetmediğimiz tek bir gün yok. Diyarbakır’da evinde köpekle 3 buçuk saat işkence edilen Rojbin Çetin’i gördük. Biz mücadele etmekten, Saraların yoldaşı olmaktan vazgeçmedik. Taybet Ana’yı katledenler bugün Makbule Ana’yı da cezaevinde tutuyor” şeklinde konuştu.
‘Korkulu rüyanız olmaya devam edeceğiz’
“Kadınlar bulundukları her yerde mücadelesine devam edecektir” diyen Saliha, şunları söyledi: “6784’ü kaldırmak istiyorlar. Biz kadınlar nerede ne olursa olsun aldığımız güçlü mirasa sahip çıkarak korkulu rüyanız olmaya devam edeceğiz. Kadın mücadelesi her yerde. Bir araya gelemesek de gönlümüz, direncimiz, cesaretimiz bir arada.”
Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi ile yapıldı. Erbane eşliğinde halay çeken kadınlar, mor ve beyaz renkte balonları uçurdu. Eylem “Jin jiyan azadî”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “İstismar affına hayır”, “Hepimiz birer Gülistan’ız” sloganları ve zılgıtlarla sona erdi. (Kaynak: Jinnews)