H. Merkezi: Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Aliboğazı bölgesinde 15 gün önce top atışları ve helikopterlerin bombardımanı sonucu çıkan yangın, Zengi, Kozluca vadisi, Taşbaşı, Tanzi, Piamli Mezrası, Değirmendere, Zogar, Boydaş ve Çakmaklı yaylalarını da içine alarak, giderek büyüdü. Merkeze bağlı Bali Deresi, Bali Mezrası, Müşkirek, Bakır Dağları ve Çırtık Deresi’nde de büyüyerek devam ediyor. Derin vadiler ve engebeli coğrafyadaki yangılara devletin ölü sessizliği devam ediyor.
Öte yandan Dersim Orman İşletme Müdürlüğü, yangına müdahale etmediği gibi gönüllü gruplara ise türlü zorluklar çıkarıyor. Alınan bilgilere göre, Orman İşletme Müdürlüğü gönüllülere tırmık bile vermedi.
Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği habere göre, birçok noktada devam eden yangını söndürmek için bölgeye giden gönüllülere, çevredeki köylerde dâhil oldu.
Bu sabah da 15 kişiden oluşan bir grup, yangına müdahale etmek için bölgeye hareket etti.
HDP Heyeti Dersimde
HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz’in de aralarında bulunduğu HDP heyeti yangını yerinde incelemek için bugün Dersim’e geldi. Heyet, Dersim merkezdeki görüşmelerin ardından yangın bölgesine geçecek. Bu arada Hozat ilçesi kırsalında 15 gün süren orman yangınlarının büyük bölümünün kontrol altına alındığı ancak tam olarak söndürülemediği öğrenildi.
“Yangınlarla hiçbir sonuç almadılar, almayacaklar da”
Dersim’de askeri operasyonlar sonucu çıkan orman yangınları her geçen gün genişliyor. Yetkililerin hiçbir müdahalede bulunmadığı yangınlar, gönüllülerin yoğun çabasına rağmen de hala söndürülemedi. “Doğamız kutsallığımızdır” diyen Dersim’deki ekolojistler ile DKÖ’ler yangınların söndürülmemesine tepki gösterdi.
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Bilir, her yıl olduğu gibi bu yıl da ormanların yakıldığını belirterek, Dersim’de orman yangınlarının gelenekselleştirildiğini kaydetti. Bilir, geçen yıl orman yangınların Ağustos ayında başladığını ve bu yılda da aynı tarihe denk getirilmesinin tesadüf olmadığını vurgulayarak, orman yangınlarıyla halka gözdağı verildiğini söyledi.
Orman yangınların sindirme politikasının bir parçası olduğunun altını çizen Bilir, “Yakılan ormanlar bizim ciğerlerimizdir. Ekosistemimizi bozmak istiyorlar. Ancak bundan sonuç alamayacaklar. Yıllardır ormanlarımız yakılıyor, yangınlarla hiçbir sonuç almadılar, almayacaklar da. Orman yangınlarının çıktığı bölgelerde kutsal mekanlarımız var. Onlar da yangılarla yok edilmeye çalışılıyor. Her yıl orman yangınları olsa bile Dersim halkına diz çöktüremeyecekler” şeklinde konuştu.
“Yangınlar inancımıza yönelik tahammülsüzlüktür.”
Munzur Özgür Aksın aktivistlerinden Kenan Yiğit de şunları söyledi: “Devletin görevi ormanları yakmak değil, korumaktır. Her yıl ormanlarımızın yakılmasının acısını çekiyoruz.
Doğaseverler olarak bu yangınlara dur demeliyiz. Dünya buna sessiz kalmamalı. İnsanlığın da temel görevidir. Doğa Alevilikte kutsaldır. İnancımızı doğadan alıyoruz. Doğanın her şeyine saygı duyarız. Doğa inancımızın temelidir. Yangınlar inancımıza yönelik tahammülsüzlüktür.”