EkolojiGüncel

Dersim’de Tağar Çayına HES’e İzmir’den tepki

Dersimliler, Tağar Çayı üzerine yapılmak istenen HES projesinin derhal durdurulmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi’nde, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve İzmir Dersim Dernekleri tarafından düzenlenen açıklamada konuşan Menemen Dersimliler Derneği Başkanı ve DEDEF Yönetim Kurulu üyesi Gamze Yentür, Tağar Çayı Vadisi’nin bitki örtüsü bakımından oldukça zengin olduğunu belirtti.

“Doğal güzelliğinin yanında tarihi yapılara da ev sahipliği yapan Tağar Çayı’nın üzerinde, Tağar Köprüsü ve Urartu İn Delikleri bulunmaktadır. 1961 yılında ilçenin elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla bir HES projesi yapıldı ancak Keban Barajı’nın yapımı ile yapılan HES atıl durumda kaldı.” diyerek yaşananları aktaran Yentür şunları kaydetti:

“Geçtiğimiz haziran ayında ise Er İdare Turizm İnşaat Gıda Temizlik Hizmetleri Alımı Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından HES’in kapasite artışı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına başvuruldu. Ancak bölgeye dair ÇED raporu alınmadan kapasite artışı adı altında Tağar Çayı’nın üzerinde inşaat başlatıldı. Uzmanlar tarafından Milli Park olma kriterleri taşıyan Tağar Çayı ve çevresindeki yaban hayatı, koruma altına alınması gerekirken yok ediliyor. Bern Sözleşmesine göre koruma altına alınan dağ keçileri başta olmak üzere su samuru dahil birçok canlıya ev sahipliği yapan Tağar Çayı’nın üzerine yapılan kaçak inşaata son verilmelidir”

Yentür, 90’larda köy yakmaları ve boşaltmalarıyla zarar verilen Dersim’in 2000’li yıllarda barajlar ve maden projeleri ile yok edilmek istendiğini kaydetti. Bu projelerle bölgenin kendine özgün Kürt, Kızılbaş kimliğinin yok edilmek istendiğine işaret eden Yentür, “Örneğin, yapılan projeler sonucunda geçtiğimiz yıllarda Gola Çetu (Xızır’ın Gölü) sular altında kalmıştır. Dersimlilerin inanç merkezleri adeta doğanın bağrıdır. İnsanlarımız için ziyaretgahlarımız kutsaldır. Kişilerin gidip ibadet ettiği, kurban kestiği, niyaz dağıttığı yerler genelde akarsu kıyılarında bulunan ziyaretgâh alanlarıdır. Bu alanlar yüzyıllardır herhangi bir el değmeden bugüne getirilmiş olsa da bugün sermaye ve devlet eliyle yok edilmektedir” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu