H. Merkezi: Geçtiğimiz günlerde HDP’yi desteklediğini açıklayan Deriteks Sendikası Başkanlar Kurulu toplanarak sendikal hareketin durumu, seçimler ve gündeme ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
İlk olarak yaklaşan 7 Haziran seçimlerini değerlendiren Deriteks Sendikası, “Yaklaşan seçimlerden işçilerin emekçilerin elbette siyasi iktidarlardan beklentilerinin ve taleplerinin de arttığı dönemlerdir. Bir bütün olarak halkın sosyal ve ekonomik koşullarının iyiye gitmediği, işsizlik rakamlarının her geçen gün arttığı, enflasyon rakamlarının çift hanelere yaklaştığı bir dönemde seçim en öne çıkan tartışma işçilere ve emekçilere sunulan vaatler ekseninde yapılmaktadır” dedi.
İşçilere ve emekçilere geldiğinde “kaynak yok” denildiğini, ancak devletin tüm kurumlarında görülen lüks, müsrif ve savurgan harcamalardan kaçınılmaması halka bakış açısını açığa çıktığını belirten Deriteks Sendikası, “Ülkemizdeki en zengin % 1’lik kesimin toplam servetten aldığı pay ilk defa geri kalan % 99’u geçmiştir. Türkiye OECD’ye üye 34 ülke arasındaki yoksulluk sıralamasında en kötü üçüncü ülkedir. Gelir adaletsizliği her geçen gün artmaktadır. Bunun nedeni kaynakların dağıtımı ve bölüşümün de yapılan siyasi tercihten kaynaklanmaktadır. Eşitsizliği ve adaletsizliği bugünkü siyasi ve ekonomik politikalar oluşturmaktadır. Bu nedenle ucuz iş gücüne dayanan, esnek ve kuralsız çalışma rejiminden vazgeçilmeli, temel işçi haklarını referans alan ve bunların korunması ve geliştirilmesi amaçlayan emek eksenli politikaların uygulanması gerekmektedir” dedi.
“Sendikal hareket örgütlenme iddiasını güçlendirmeli”
Metal işçilerinin Bursa’dan başlayarak yayılan direnişlerini değerlendiren ve işçilerin taleplerini destekleyen Deriteks, “İşçi sınıfının niceliksel gelişimine paralel sermayenin saldırılarına karşı yurdun değişik bölgelerinden direnişler, eylemler gerçekleşmekte ancak mevcut sendikal yapı sınıfın örgütlenme ihtiyacına cevap vermekte yetersiz kalmaktadır. Sendikal hareketin bu anlamda fiili ve meşru zemin üzerinden mücadele yöntemlere başvurması ve sınıfı örgütleme iddiasını güçlendirmesi gerekmektedir” dedi.
“Baraj anti-demokratik bir uygulamadır ve kaldırılmalıdır”
Seçimlere ilişkin tartışmalarına ek olarak baraj meselesini değerlendiren Deriteks, “Seçim barajları anti demokratik bir uygulama olarak tüm toplum kesimlerinin kendilerini mecliste ifade edebilmelerinin önünde hala engeldir ve demokrasinin bir gereği olarak kaldırılmalıdır” dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Can Dündar’a yönelik baskıyı da kınayan Deriteks “Gazetecilik mesleği üzerinde siyasi iktidar Demokles’in kılıcı gibi durmaktadır” dedi.
“Sendikal hak ve özgürlük talep etmek yargılanamaz”
İzmir’de sendikalarının örgütlenmesine karşılık patronun 14 işçiyi işten çıkardığı SF Deri direnişini de değerlendiren Deriteks, patronun sendikalarına yönelik bir dizi saldırı geliştirdiğini ve son olarak da 250 bin maddi ve 50 bin manevi tazminat davası açtığını belirtti.
“Sendikal hak ve özgürlükler talep etmek suç değildir ve yargılanamaz. Bizler SF Deri’deki mücadelemizi hem ulusal hem de uluslararası arenada duyurmaya, SF Deri’de üretim yapan markalara sendikal haklara ve İLO normlarına saygı duyma çağrısını sürdüreceğiz” diyen Deriteks işkolu barajlarının işçilerin örgütlenmesi önünde engel oluşturduğunu belirterek “Sendikal yasaklara örgütlenme haklarını kısıtlayan tüm saldırılara karşı tüm emek kesimlerini daha güçlü birlikler temelinde birleşmeye ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.
