Türkiye cezaevlerindeki tüm PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar adına yazılı bir açıklama yapan Deniz Kaya, “Arkadaşlarımıza karşı yapılacak en ufak bir müdahale karşısında kıyameti koparacağız. Şu an 700 kişiyi aşkın arkadaşımız tarafından sürdürülen eylemimizi, on bin kişiye çıkaracağız” dedi.
Türkiye cezaevlerindeki tüm PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar adına yazılı açıklama yapan Deniz Kaya, 12 Eylül’den bu yana cezaevlerinde devam eden süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemlerinin 50.gününe girdiği hatırlatmasında bulundu. “50 gündür Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımız büyük bir kararlılık ve inançla, coşkuyla çıplak bedenlerini ölüme yatırmış durumdadır” diyen Kaya, “Taleplerimiz çok açık ve net; Önderliğimizin sağlık, güvenlik ve özgürce hareket etme koşulları sağlanmalıdır, ana dilimiz üzerindeki ırkçı ve inkarcı uygulamalara son verilerek, başta mahkemeler olmak üzere, eğitim ve öğreniminin önündeki engeller kaldırılmalıdır” denildi. Bu taleplerin muhatabı AKP hükümeti ve bakanlık olduğuna vurgu yapan Kaya, “Bu taleplerimiz karşılanmadan, bizlere, kamuoyuna eylemimizi bitirme çağrıları yapmak boş ve anlamsızdır” dedi.
“Hiçbir aldatma direniş gerçeğini değiştiremeyecektir”
“Taleplerimizi karşılaması gereken AKP hükümeti ve bakanlık, taleplerimizi konuşmak, karşılamak yerine, kamuoyunu aldata, yönlendirmeye çalışa, yalan-yanlış bilgiler ve aldatmalar içerisine girmektedir.” diyen Kaya şunları belirtti; “Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, AKP hükümetinin maaşlı soytarıları ve tasmaları AKP devletinin elinde olan soytarıları, günlerdir halkımıza, bizlere, bedenlerini açlığa yatırmış arkadaşlarımıza hakaretler etmektedirler. Bu soysuzlar bilmelidir ki, güneş balçıkla sıvanmaz. Hiçbir yalan, hiçbir manipülasyon, hiçbir sahtekarlık ve hiçbir aldatma direniş gerçeğini değiştiremez-değiştiremeyecektir. Gerçek olan şudur: Kürdistan ve Türkiye’de bulunan tüm cezaevlerinde, 700 kişiyi aşan arkadaşımız, 50 gündür süresiz ve dönüşümsüz açlık grevindeler ve eylemlerini büyük bir kararlılık ve coşkuyla sürdürmeye devam ediyorlar-sürdürmeye devam edecekler. Başbakan Erdoğan, AKP devleti ve Erdoğan’ın soytarıları bu gerçeğe göre konuşmalı ve hareket etmelidirler. Kendilerine aydın, yazar, gazeteci, köşe yazarı diyenler başta olmak üzere, halkımızın yeminli düşmanları ve kral soytarıları, sözlerini bilerek, tartarak konuşmalı. Aksi durumda sonuçlarına da katlanmayı bileceklerdir.”
Kaya, televizyonlarda eyleme ilişkin karalamalarda bulunanları “Kendilerine Kürt diyen yeminli işbirlikçi ve ihanetçiler” olarak adlandırarak, “Ya bu ihanetinize son verin, ya da size çorba veren efendilerinizin köşklerine sığınarak, def olup gidin ülkemizden. Açık söylüyoruz;Kürdistan halkı ve halkımızın tükürüğünde boğulacaksınız” diye kaydetti.
“Ölüm nereden gelirse gelsin”
Kaya, onurlu yaşamak isteyen ve kendi ülkesinde özgürce var olmaya çalışan hiç kimsenin bunlara sessiz kalamayacağını belirterek, “Bu ırkçı ve inkarcı uygulamalara, baskı ve işkencelere sessiz kalmak, sadece bunları onaylamak demek değildir, aynı zamanda buna ortak olmak, insanlıktan çıkmak demektir. Bizim yaptığımız budur; bu işkence ve zulüm düzenini, bu bezirgan saltanatını, bu faşist uygulamaları kabul etmiyoruz. Kendi ülkemizde, özgürce ve kendi kimliğimizle, kendi dilimizle yaşamak istiyoruz. Herkes bilsin, herkes duysun; bunun dışında dayatılan hiçbir şeyi kabul etmiyoruz-etmeyeceğiz. Özgürlüğün bedeli ölüm olacaksa, ölüme de tilili çekiyor ve ölüm nereden gelirse gelsin, hoş geldin-sefa geldin, diyoruz” dedi.
“Uyarıyoruz…”
“Halkımıza, dostlarımıza, insan hakları savunucularına, tabip birliklerine, barolara ve tüm duyarlı çevrelere çağrımızdır” diyen Kaya, şöyle devam etti: “AKP devleti, açlık grevinde olan arkadaşlarımıza saldırma, müdahale etme kararı almış durumda. Tüm halkımızı, duyarlı tüm kesimleri, halkımızın dostlarını, barolar ve insan hakları savunucularını, tüm basın ve yayın kuruluşlarını, tabip birliklerini cezaevlerinin önünde toplanmaya, ölüm sınırındaki arkadaşlarımıza sahip çıkmaya, arkadaşlarımızı korumaya çağırıyoruz. Erdoğan-AKP hükümetini ve bakanlığı uyarıyoruz; taleplerimiz bir an önce karşılanmalıdır. Önderliğimiz üzerindeki tecrit kaldırılmalı, anadilimiz üzerindeki hakarete son verilmelidir. Bir kez daha belirtiyoruz; açlık grevimiz 50. gündedir. Arkadaşlarımız ölümün sınırındadır. Yaşanacak olan en ufak olumsuzluktan, Erdoğan, AKP hükümeti ve bakanlık sorumlu olacaktır. Arkadaşlarımıza karşı yapılacak en ufak bir müdahale karşısında kıyameti koparacağız. Şu an 700 kişiyi aşkın arkadaşımız tarafından sürdürülen eylemimizi, on bin kişiye çıkaracağız.”
Kaynak: Dicle Haber Ajansı(DİHA)