İstanbul: Esenyurt Gölge Kültür Merkezin de, Devrimci Demokratik Sendikal Birlik(DDSB)’nin asgari ücret üzerine yılın son hafta sonunda panel düzenlendi.
Düzenlenen panele konuşmacı olarak Eğitmen Volkan Yaraşır ve Belediye-İş Sendikası’ndan bir temsilci katıldı.
Panel, Kürdistan’da yaşanan katliama karşı yakın zamanda kaybettiğimiz yurtsever, demokrat devrimciler anısına 1 dakikalık saygı duruşu ile başlandı.
Açılış konuşmasında yaşanılan katliamlardan, baskıların zorlu bir dönemin uç noktasında yaşam savaşı verirken 2015’te 7 Haziran ve 1 Kasım dönemi olarak iki seçim atlatılması ve verilen vaatler doğrultusunda yeni yıl ile birlikte asgari ücretin 1300 TL olacağı ve bu vaadin artı ve eksi yönleri değerlendirilerek, sendikaların istatistik verileri ile birlikte nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği tartışıldı.
Belediye İş Sendikası Temsilcisinin yaptığı konuşmada, öncelikle asgari ücretin ne olduğu ve nasıl ortaya çıktığına değinerek açıklık getirildi.
Ülkemizde asgari ücrete birebir hitap eden %60’lık bir kesimin yaşadığının önemine vurgu yapılırken, sendikaların güncel verilere göre yoksulluk sınırının 4.434 TL, açlık sınırının ise 1.361 TL olması gerektiği belirtilen konuşmada “yeni yılda yapılacak olan zammın aslında beklentileri karşılamayacağını” belirtti. Verilen vaatlerde ek olarak kamu da kadro, üniversite öğrencilerine çalışma fırsatlarının tanınacağı, Taşeron işçiliğin kaldırılacağı gibi imkanlar sağlanması konularına değinerek konuşmasını sonlandırdı.
Araştırmacı- yazar ve eğitim danışmanı Volkan Yaraşır, konuşmasını kapitalist sistemin işleyiş yasaları, kapitalizmin ruhu ve ücret ve artı- değer ve bu bağlamda asgari ücret üzerinden yaptı.
Yaraşır, önce kapitalizmin organik ve yaşayan bir sistem olduğunu ve kapitalizmin iki V üzerinden tanımlayabileceğimizi söyledi. Marx’ın benzetmesiyle kapitalizmin bir Vampir olduğunu, yani kan emdiğini yani varlığını artı- değerin gaspı üzerinden sürdürdüğünü belirtti.
Ayrıca kapitalizmin Virüs olduğunu yani bulaştığını ve örgütsüz kitleleri suç ortağı yaptığını açıkladı. Daha sonra sistemin işleyiş yasalarını mesellerle anlattı. Kapitalizmin ruhunun özel mülk ve artı- değer üzerinden şekillendiğini söyledi. Yaraşır, Artı-değerin nasıl ortaya çıktığı yine örneklerle anlattı. Buradan ekonomi politiğin temel kavramı olan ücret tanımına geçti. Kapitalizmin asalak bir sistem olduğunu belirten yaraşır, asgari ücretin tanımını yaparak, nasıl bir mücadele ve ajitasyon ve propaganda faaliyeti yürütülmesi gerektiğini ortaya koydu.
DDSB uzun yıllara dayanan bu çabasının çok manalı olduğunu belirtti. Asgari ücretin 1300 TL yapılması tartışmalarına da değinen yaraşır, her parıldayan şeyin altın olmadığını söyledi. Çin ve Vietnam çalışma rejiminin inşa edildiğini ifade eden Yaraşır, bunun da “Yeni” TC denilen yani TC AŞ artı polis devleti içinde anlaşılabileceğini söyledi. Sınıfa sistematik ve stratejik saldırılar yapıldığını, sınıfın kadavra haline getirilmek istendiğini belirten Yaraşır, sözlerine şöyle devam etti.
“Asgari ücret tartışmalarında olduğu gibi acil görev, sınıfa sistemin asalaklığını, simsarlığını anlatmak, sistemle devlet ilişkini ortaya koymak, özgüven oluşturmak, sınıf içinde sistemli çalışmaktır” dedi.
Yaraşır, Her çabanın bir biriktirme olduğunu ve sınıf mücadelesinin de bir biriktirme süreci olduğunun altını çizdi.
Ayrıca sınıf içinde şovenizme karşı yürütülecek mücadelenin yaşamsal olduğunu söyleyerek sunuşunu bitirdi.
