Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1995’ten bu yana sürdürdükleri adalet mücadelesi, bininci haftasına girdi.
Bininci haftasında kitlesel yapılacak eylem nedeniyle, 2018’de polis bariyerleriyle kapatılan Galatasaray Meydanı’nın etrafındaki bariyerler kaldırıldı. Alana başta Cumartesi Anneleri/İnsanları olmak üzere demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri girmeye başladı. Alana gelenler üzerinde Kürtçe Türkçe “Cumartesi Anneleri” yazılı önlükler giydi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları meydana siyah bir örtü ve örtünün üzerine gözaltında katledilen ve kaybettirilenlerin fotoğrafları ile “1000 Hafta” yazısını yerleştirdi. Aynı zamanda örtünün etrafına karanfiller de dizildi.
Eylem, ellerinde kayıpların fotoğrafları ve karanfillerle Galatasaray Meydanı’na gelen yüzlerce kişinin, meydanda sessiz oturma eylemi ile başladı.
‘Asla vazgeçmeyeceğiz’
Basın metnini İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyesi Sebla Arcan okudu. Kaybedilenlerin ya cansız bedenlerine ya da kendilerine hiç ulaşamadıklarını Vurgulayan Arcan, “Onlardan geriye sadece taşıdığımız fotoğraflar kaldı. Onlar da sizin gibiydi ve en sevdiklerimizdi. Bin haftadır hiç dinmeyen bir acı ve hiç dinmeyen bir umutla bekliyoruz, devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi. Bin haftadır soruyoruz. Kayıplarımız nerede, failler neden cezasızlıkla korunuyor. Unutmuyoruz asla unutmayacağız. Bin haftadır haykırıyoruz, asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
27 Mayıs 1995’ten bu yana Galatasaray Meydanı’nda toplandıklarını ifade eden Arcan, “Kimi zaman engellendik. Şiddetle zorla dağıtıldık, gözaltına alındık, yargılandık. Ama asla vazgeçmedik çünkü onlar bizim gözbebeğimiz. Onların mezarlarına karanfiller bırakamıyoruz. Ama buraya karanfiller bırakıyoruz. Bininci haftada tek bir taleple çıkıyoruz: Kayıplarımızı istiyoruz! Karanfillerimizi buraya değil, mezarlara bırakmak istiyoruz. Bininci haftamızda tekrar haykırıyoruz, sevdiklerimizi bulana kadar vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından kayıp yakınları kısa kısa konuşmalar yaparak, taleplerini dile getirdi.
Kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, herkese kendilerine destek verdiği için teşekkür etti ve adalet istedi.
Gözaltında kaybedilen Özgür Gündem gazetesi çalışanı Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe, çok sayıda Özgür Gündem gazetesi çalışanının katledildiğini belirtti. Tepe, “Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Failler Tansu Çiler, Mehmet Ağar, Korkmaz Tanhan yargılanana kadar bu mücadeleye devam edeceğiz. Çocuklarımızın katillerini istiyoruz. Adalet yok burada. ‘Türkiye hukuk devleti’ diyorlar. Adalet varsa failleri yargılasınlar. Adalet istiyorum” şeklinde konuştu.
Kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun ise “Elbet bir gün bize hesap verecekler. Adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Katiller yargı önüne çıkana kadar burada olmaya devam edeceğiz” dedi.
Gözaltında kaybettirilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, “Annem hep bir mezar istemişti. Ben annemin bıraktığı yerden ağabeyimin çiçeklerle donatılan bir mezarı için buradayım. Bugün burada olmamız vazgeçmememizin bir sonucudur. Unutmayacağız, unutturmayacağız” diye konuştu.
Gözaltında kaybedilen İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir ise 34 yıldır adalet aradıklarını ve son nefeslerine kadar adaletin peşinde olacaklarını vurguladı.
Kasım Aksoy’un eşi Erdoğan Aksoy, “Eşimin gözünü kapatıp onu cezaevine götürdüler ve kaybettiler. Adalet istiyoruz kayıplarımızı istiyoruz. Eğer biz ölürsek de torunlarımız buraya gelecek” ifadelerine yer verdi.
Katledilen iş insanı Savaş Buldan’ın eşi DEM Parti Milletvekili Pervin Buldan, bin haftadır adalet aradıklarını söyledi. Karanfil koyacakları bir mezarlarının olmadığını ifade eden Buldan, “Karanfil koyacağımız, dua edeceğimiz bir mezar yok. O yüzden kayıplarımız bulunana kadar, failler cezalandırılana kadar burada olmaya devam edeceğiz. Çünkü bu meydan adalet meydanımızdır” dedi.
Kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır, bu alanda toplanabilmek için çok sayıda hukuksuzlukla karşılaştıklarını belirtti. Kırbayır, “Benim bu devletten bir mezar alacağım var” ifadelerini kullandı.
İbrahim Çelik’in torunu Şevin Çelik ise “Dedem için adalet istiyorum” diye konuştu.
Ardından yurtdışından Cumartesi Annelerine gönderilen dayanışma mesajlar okundu. Mesajların ardından eylem sona erdi.