İstanbul Yeni Demokrat Gençlik olarak hem gezi direnişi ve sonrası bizi bekleyen görevleri konuşmak hem de yaz sürecinde yapmamız gerekenler üzerine sohbet etmek amaçlı 14 Temmuz Pazar günü bir etkinlik düzenledik.
Etkinliğine YDG’li yoldaşların hazırladığı kısa bir skeçle başladık. Gezi Şehitlerinin isimlerinin tek tek okunması ve kitlenin “yaşıyor’’ haykırışıyla biten oyundan sonra sinevizyon gösterimi ile etkinliğe devam ettik. Sinevizyonda YDG’nin tarihçesi, yaptığı eylem ve etkinliklerin yanı sıra işçi direnişlerine, grevlere ve devrimci önderlere yer verildi. Devrimci önderlerin resimlerine kitle alkışlarıyla karşılık verdi. Özellikle önder İbrahim yoldaşın resmi göründüğünde kitlenin coşkusu görünmeye değerdi.
Sinevizyondan sonra gelen kitle ile büyük bir daire oluşturarak sohbete başladık. Hem direniş boyunca Taksim’de olanlarla hem de bulundukları semtlerden isyan ateşini büyüten yoldaşlarla süreci değerlendirdik. Değerlendirme sürecinde bütün yoldaşların söz hakkı alması ve sürece dair etkili değerlendirmeler yapması toplantıyı daha da etkin bir hale getirdi. Ortaya çıkan dayanışma ruhunun etkilerinden, kadınların bu sürece katılımının yoğunluğundan, halkın değiştirme gücüne kadar birçok başlık ele alındı. Bunun yanı sıra yetersiz kaldığımız durumlar ve eksikliklerimiz, süreç içinde açığa çıkan ya da daha da belirginleşen çelişki ve zaaflarımızı da tartıştık. Gezi Parkında kesilmek istenen “üç ağaç” ile başlayan direniş kısa sürede büyük bir halk hareketine dönüştü. Tartışmada bu dönüşümün maddi koşulları esas olarak ele alındı.
İşçi ölümlerinin her geçen gün arttığı ülkemizde taşaronlaşma ile artan sömürü ve işsizlik varken, kadın cinayetlerinin sıradanlaştığı ve devlet eliyle katillerin korunduğu daha da ötesi kadınların öldürülmesinin teşvik edildiği bir süreçten geçiyorken, LGBT bireylere yönelik nefret cinayetleri normalleştiriliyorken, kaç çocuk yapacağımızdan tutunda ne içeceğimize karışılıyorken, başta Aleviler olmak üzere azınlık ve farklılıklar ötekileştiriliyorken, Kürt ulusuna yönelik imha ve inkâr hız kesmeden devam ediyorken üç ağaçla başlayan direnişin büyümesinin normalliğine dem vuruldu.
Bu süreçte biz YDG’liler aktif olarak bulunduğumuz her alanda barikat barikat direndik ve halkımızla birlikte birçok şey öğrendik. Bir kıvılcımın büyük bir bozkırı tutuşturduğuna adeta şahitlik ettik. Esasta halk öğretmen bizlerde öğrenciydik. Teoride savunduğumuz ve olması gereken davranışları bir sınavdan geçercesine ortaya koymaya çalıştık. Tabiî ki hatalarımız ve zaaflarımızda ortaya çıktı. Ama bizler halkla bütünleştikçe, pratik sürecin yakıcılığına cevap verme cüreti kuşandıkça ve halkın isyanını her tarafa yama bilinciyle hareket ettikçe hata ve zaaflarımızdan kurtulacağımızı öğrendik.
Sohbetimize önümüzdeki süreçte yapılacak olan formlara daha yoğun ve etkin bir şekilde katılma kararı aldık ve yaz sürecinde atacağımız pratik adımların planlamasını yaptık. Etkinliğimize Grup İsyan Ateşi’nin ezgileriyle devam ettik. Hep birlikte söylediğimiz marşların ve ezgilerin ardından etkinliğimiz sona erdi.
Aldığımız kararların bir kısmı
1)Forumlara daha etkin katılacağız. Katılan yoldaşlar görüşlerimizi kitle ile paylaşacak.
2)Her Cumartesi Taksim Dayanışması‘nın yaptığı eylemlere “CÜRRETİ KUŞAN İSYANI HER TARAFA YAY” şiarı ile katılacağız.
İstanbul Yeni Demokrat Gençlik
Video için tıklayınız:
https://www.facebook.com/photo.php?v=557678647606979&l=5815363585860168781