Amed’te Pelda Karaduman 12 yaşındayken amcasının oğlu olan Hüseyin Oruç tarafından zorla alıkonulup cinsel istismara maruz bırakıldı.
İstismarın ardından hazırlanan raporda, Pelda’nın istismara uğradığı tarihte ruh sağlığının bozulduğu bilgisi yer aldı.
Bunun üzerine Hüseyin Oruç hakkında, “Beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğu hürriyetinden yoksun kılmak” suçlarından 30 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Sabah’tan Özgür Cebe’nin haberine göre Pelda’nın ailesi çocuklarını zorla Oruç ile resmi nikah olamadan evlendirdi. Pelda, sistematik cinsel istismar sonucu iki kez doğum yaptı.
Mahkeme ise sanık Oruç’un, ‘çocuğu hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraatına karar verdi. ‘Nitelikli cinsel saldırı’dan ise evli oldukları için ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
Hüseyin Oruç, çeşitli suçlardan dolayı cezaevine girip çıktıktan sonra 17 yaşındaki Pelda’yı öldürdü. Bu kez cinayetten yargılanan sanık Oruç, 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayetten hakim karşısına çıktı.
Mahkeme, Oruç’u, resmi nikahları olmadığı gerekçesiyle “eşi kasten öldürmek” suçu yerine “kasten adam öldürmek”ten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.
Sanığın cinayeti ‘haksız tahrik’ altında işlediğini öne süren mahkeme cezayı 18 yıla indirdi.
“Karar çelişkili”
Bu karara tepki gösteren avukatlar ise şunları söyledi:
“Resmi nikahlı olmadıkları için eşe karşı değil, kasten adam öldürmek suçundan mahkumiyet veriliyor. Ancak sanığın cezasında, aldatma yüzünden cinayeti tahrik altında işlediği kabul edilip, ceza indirimine gidilmesi çelişkidir.
Çünkü mahkeme eş olarak kabul etmediği için sanığa ‘kasten adam öldürmek’ten hüküm veriyorsa, aldatma iddiasıyla ilgili de tahrik indirimi uygulamaması gerekirdi.”
