GüncelManşet

İşçiler ekonomik talepleri için “grev silahını” devreye soktu

İzmir: DİSK Genel-İş İzmir 5 No’lu Şubesi ile İzmir Konak Belediyesi’nde bulunan taşeron Merbel A.Ş. şirketi arasında 26 Ağustos’ta başlayan Toplu İş Sözleşmesi’nde anlaşma sağlanamaması üzerine belediye binasına grev kararı asıldı. Uzun süredir yapılan görüşmelerde özellikle ekonomik taleplerin kabul görmemesi üzerine sendika ve işçiler belediye binasına grev kararını asarak grev sürecinin ilk adımını atmış bulundular. Biz de Genel-İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Ali Haydar Kara ile sohbet gerçekleştirerek süreci ve görüşlerini öğrendik.

Ağustos’un 26’sında Konak Belediyesi’nin kendi şirketiyle toplu sözleşme görüşmelerinin başladığını ifade eden Kara, toplu sözleşme içerisinde 78 madde bulunduğunu, 55 madde üzerinde uzlaşma sağlanmasına karşın tamamı ekonomik talepler içeren 23 madde üzerinde ise hala anlaşmaya varılamadığını belirtti.

Bu toplu sözleşme görüşmelerinde yeni iki ilave maddeye değinen Kara, “Yeni iki maddeden bir tanesi banka promosyonlarıdır. Banka promosyonları zaten alınıyordu fakat bu paraları şirketler alıyordu. Biz artık, bu paraların şirketlere değil emekçilere verilmesini istiyoruz. Bizim açımızdan bu madde olmazsa olmazımızdır. İkinci ek madde ise, 1970’de çıkarılan kamu işçilerine devlet ikramiyesi verilen bir yasa var. Biz bu toplu sözleşmede haklı bir talep olarak bunu da istiyoruz” dedi.

Bugünkü koşullarda ülkemizde artık neredeyse nefes almanın bile paralı hale dönüştüğünü, her gün yeni yeni zamlarla karşılaşılan bir süreçten geçtiklerini dile getiren Kara, işçilerin bu ücretlerle zar zor geçindiğini, alım gücünün çok düşük olduğunu ve bu ekonomik taleplerin haklı ve gerçekçi olduğunu vurguladı.

 

“Biz kimseden lütuf istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz!”

Her bir maddeyi görüşerek, tartışarak uzlaşılması taraftarı olduklarını ifade eden Kara, sözlerine şöyle devam etti: “Onların yaklaşımı ise toptancı bir şekilde oluyor. Yani, enflasyon oranını göstererek artı 2 zam ile geliyorlar karşımıza. Biz bunu kabul etmiyoruz. Banka promosyonları, devlet ikramiyesi gibi isteklerimizin hepsi yasalarda olan şeyler zaten. Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. Yasalarda var olan hakkımızı istiyoruz.”

Talep edilen ekonomik maddeler üzerinde örnekler vererek konunun altını çizen Kara, “Çocukları okuyan işçilere öğrenim yardımı vermeleri gerekiyor. Yılda bir kez alınan bu yardımın 300 lira olmasını talep ediyoruz. Buna bile yanaşmıyorlar. Başka bir örnek olarak da şunu söyleyeyim; en az 150 kadının çalıştığı bir yerde kanuna göre kreş açılmak zorundalar. Belediyelerde 150’den fazla kadın çalışıyor. Hadi diyelim kreş açamıyorsun, ayda 200 lira kreş yardımı yapın diyoruz. Bunu da kabul etmiyorlar. Buna benzer ikramiyeler, yol ücretleri vb. haklı maddelerimiz de bulunuyor” dedi.

Toplu sözleşme görüşmelerinin 640 belediye işçisini kapsadığını söyleyen Kara, gece gündüz İzmir’e hizmet eden bu emekçilerin hakkını veren belediye başkanlarını görmek istediklerini dile getirdi. Görüşmelerin ilk 60 günlük süresi ve arabuluculuk süresinin dolduğunu ve henüz anlaşma sağlanamadığını ifade eden Kara, bundan dolayı  grev sürecine girdiklerini söyledi.

 

“Grev silahından asla vazgeçmeyeceğiz!”

27 Aralık Salı günü Belediye binasına grev kararını astıklarını hatırlatan Kara, anlaşma sağlanamaması durumunda ikinci 60 günlük sürenin ortalarında greve çıkacaklarını belirtti.

Bu kararların her aşamasında sendikaya üye işçilerle tartışmaların yapıldığı ve çoğunluğun mutabakatına göre hareket ettiklerinin altını çizen Kara, sendika olarak toplu sözleşme görüşmelerini işçilerle birlikte yürüttüklerine ve bunun kendileri açısından çok önemli olduğuna değindi. Görüşmelerin halen sürdüğüne değinen Kara son olarak, “Grevden de, grev silahından da asla vazgeçmeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu